ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı, (MEB) 20 bin sözleşmeli öğretmen alımına dair mülakat sonuçlarını açıklamıştı ancak açıklanan sonuçlarda sıralamanın yer almaması, öğretmen adayları arasında endişelere neden olmuştu.
Sıralamanın açıklanmamasının şaibeli bir durum olduğunu söyleyen Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Bu durum kabul edilebilir bir şey değil. Sonuçlar açıklandı ama sıralamalar belli değil. Sıralamanın açıklanmamış olması benzer şekilde kadrolaşma ve torpilin önünü açan bir yaklaşım içinde olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMEN ATAMALARI DEMOKRATİK VE ŞEFFAF OLMALI, MÜLAKATA SON VERİLMELİ”
Öğretmen atamalarının mülakatsız ve sadece KPSS sonuçları baz alınarak tek bir sistem üzerinden yapılması gerektiğini belirten Irmak, “Şu an 20 bin öğretmen atamasının yapılması iyi bir şey. Bu sürecin daha demokratik ve şeffaf bir şekilde, uzun süreç halinde işletilerek yapılması daha iyi olur. Süreç bu şekilde işletilmediği için insanların kafasında soru işareti oluşuyor. Mülakatı zaten kabul etmiyoruz, çünkü bunun bir torpil ve adam kayırma yöntemi olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MÜLAKATI KALDIRMA SÖZÜNÜ TUTMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mülakatı kaldıracağız sözünü verdiğini fakat bu vaadin tutulmadığını hatırlatan Irmak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Sadece bu söz değil nice sözler verildi ama tutulmadı. Hem iktidarın hem de MEB’in kafasında maarif modeli anlayışı var ve buna uygun bu modeli hayata geçirebilecek öğretmenleri şu anda atamaya çalışıyorlar. Bu mülakatlar güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gibi soruşturmalardan geçiriliyor. Mülakatta öğretmenleri çeşitli sebeplerden ötürü eliyorlar. Bunların istedikleri anlayış maneviyatı yüksek olan ve bunu öğretecek öğretmenler atamaya çalışıyorlar. Bunu da Öğretmen Meslek Kanunu (ÖMK) ile yapmaya çalışıyorlar.”
“ÜLKEDE ÇOK CİDDİ ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR AMA ATANACAK OLAN 20 BİN”
Ülkede çok ciddi öğretmen açığının olduğunu vurgulayan Irmak, özellikle Doğu bölgesinde öğretmen ihtiyacının fazla olduğunu söyledi. Irmak, “Ülkenin Batı tarafına gidildiğinde öğretmenlerin sayısının yeterli olduğunu görebiliyoruz ama Doğu tarafında her okulda mutlaka 3-5 öğretmen açığı bulunuyor. Hatta öğretmeni olmadığı için tam olarak faaliyet gösteremeyen okullar bile var. MEB’in rakamlarına göre öğretmen açığı en ez 150 bin, bizim tespit ettiğimiz rakam ise 250 bin. Bu durumda sadece 20 bin öğretmen atanacak ve onları nasıl atayacaklarına dair uzun zamandır mülakata karşı açılan davalar nedeniyle süreç erteleniyordu.” diye aktardı.
Öğretmenlik Mesleği Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı
“İKTİDAR ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARIR GİBİ MÜFREDAT ÇIKARIYOR”
AK Parti iktidarının eğitim alanında yaptığı projelerin uzun zamandır tartışmalı olduğunu bildiren Irmak, “AK Parti, sanki şapkadan tavşan çıkarır gibi müfredat çıkarıyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK), Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES), Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) gibi projeleri hayata geçiriyor. Tüm bunların plansız bir şekilde yapıldığını ve siyasi bir hesap güdüldüğünü düşünüyorum. Ayrıca, kadrolaşmanın da oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığına şahit oluyoruz. Örneğin; yakın zamanda iktidar, tüm okul müdürlerini değiştirerek kendi sendikalarına mensup müdürleri atadı. Milli Eğitim'in tüm kadrolarında da benzer bir çaba görülüyor.” ifadelerine yer verdi.
“DÜNYADA İYİ EĞİTİM VEREN ÜLKELERİN ARASINDA ÖZEL EĞİTİM YOKTUR”
Türkiye’nin bir an önce hukuk ve demokrasiye kavuşması gerektiğine dikkat çeken Irmak, iktidarın kamusal alanları daraltmaya çalıştıklarını vurguladı. Irmak, “Eğitim, daha fazla demokratikleşip dünya ile yarışabilecek bir yöntem haline getirilmelidir. Bir ülkenin eğitimi nasılsa memleketin geleceği de öyle ölçülür. Ancak bu gidiş ülkemiz açısından kötü bir durum ve hızla dibe doğru gidiyoruz. Kamusal alanları daraltarak daha niteliksiz hale getirmeye çalışıyorlar. Bir tek bu konuda yol alındı. Bundan 10 yıl önce özel okulların oranı yüzde 1.2 iken günümüzde yüzde 10’u aşmış durumda ve bu ciddi bir sayıdır. Dünyada eğitimi iyi olan ülkelerin aralarında özel okul veya özel eğitim yoktur. Eğitim devlet üzerinden yürütülmelidir.” dedi.
"BAKANLIK ‘SEKTÖR’ TERİMİYLE EĞİTİMİ PİYASALAŞTIRIYOR"
MEB Bakanı Yusuf Tekin’in “sektör” kelimesini sıkça kullandığına işaret eden Irmak, iktidarın amacının yoksul çocukları okutmak olmadığını bu yanlış politikaların üstünü örtecek eleman yetiştirmek olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
“Bunlar sağlık, iletişim, ulaşım ve eğitim kurumlarını mümkün olduğunca özel ve piyasaya yönelik çalışmalar yapıyor. Piyasayla ve tarikatlar ile barışık bir tutum sergiliyorlar. Bir taraf sermayeye yönelik, yani ekonomiye odaklanırken, diğer tarafı ise dine yöneliktir. Yani onlara göre yoksul halkın çocuklarının eğitim hakkına ulaşıp ulaşmaması çok önemli değil. Önemli olan olabildiğince bu yanlış politikalarının üstünü örtecek dindar kuşak yetiştirmek. Bunun yanı sıra, İmam Hatip okullarının sayısını artırarak Türkiye'nin müfredatını neredeyse tamamen imam hatipleştirerek uygulamaya koyuyorlar.”
“BU İKTİDAR VARKEN ÜLKEMİZİN DURUMU DAHA İYİYE GİTMEYECEK”
"Gerici piyasacı ve bu tür iktidar odaklı yaklaşımcıların bu ülkenin başından gönderilmediği sürece mevcut durumun devam edeceğini" dile getiren Irmak, değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: “Her şey çok kötüye gidiyor. Daha demokratik, kamusal, eşitlikçi ve özgürlükçü bir ülke kurgusu içinde olunması gerekiyor. Şu anki iktidar yapamayacağı için muhalefetin mi yoksa vatandaşların mı bu değişimi gerçekleştireceğini bilemiyoruz. Net bir şekilde ifade etmek gerekirse, bu süreçte onlar var oldukça bu durumun daha iyiye gidebilme şansı sıfırdır.”