ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı, anadolugazete.com.tr'nin Çukurambar'daki ofisinde eğitim sistemimizin mevcut durumunu değerlendirirken önemli noktalara değindi. Atıcı, Türkiye'deki eğitim sisteminin ideolojik yaklaşımlar nedeniyle sürekli değişim ve çatışma içinde olduğunu belirterek: "Her siyasi iktidar kendi düşüncesinden insanları yetiştirmek istiyor." dedi.
“DAĞ BAŞLARINDA AÇIP SOLAN ÇİÇEKLERİ BIRAKTIK”
Atıcı, günümüz eğitim koşullarının eğitimde adaletsizlik yarattığını ve bu nedenle eğitimin ücretsiz olması gerektiğini vurguladı.
Erdal Atıcı, eğitimin temeline ilişkin verilen mücadeleye dair şunları kaydetti: "Cumhuriyeti kuranlar, başta Mustafa Kemal olmak üzere Mustafa Çınar, Reşit Galip, Vasıf Çınar, Saffet Arıkan, Hasan Ali Yücel ve daha birçok isim, eğitimde bir rota belirlediler. Bu rotayı bizlerin takip etmesini vasiyet ettiler. Bu rotanın birinci koşulu eğitimin parasız olmasıydı. Zengin ailelerin çocukları özel okullarda bir şekilde yolunu çizip giderken, ülkenin dağlarının başında yaşayan çocuklar eğitimden mahrum büyüyor."
Bu eşitsizliğin giderilmesi için parasız eğitimin şart olduğunu savunan Atıcı, Hasan Ali Yücel’in "Dağ başlarında kendi kendine açıp solan çiçek bırakmayacağız." sözlerine atıfta bulunarak: "Ama şimdi o çiçekleri bırakıyoruz" diyerek günümüz eğitimini eleştirdi.
“BİLİMSEL EĞİTİM ŞART”
Cumhuriyet'in vasiyetlerinden birinin bilimsel eğitim olduğunu hatırlatan Atıcı, "Mustafa Kemal, biz öğretmenlerden 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesiller yetiştirmemizi istedi" diyerek bilimsel eğitimin önemini vurguladı.
“YÜZ YILLIK EĞİTİM MAARİF OLDU”
Atıcı, karma eğitimin ve ulusal eğitimin önemine de şu sözlerle değindi: "Bizler bunun en üst seviyesini Köy Enstitüleri’nde uyguladık. Hem parasız, hem bilimsel hem de karma bir eğitim modeli bizlere hiç yabancı değil."
Mevcut eğitim sistemimizin ulusal olup olmadığını sorgulayan Atıcı, "Liseye giden bir öğrenci müfredatı açsın bakalım oradaki kelimeleri anlayabilecek mi? Yüz yıllık eğitim maarif, öğretmen muallim oldu. Şu an 2024 Türkiye’sinde; Medrese, Sıbyan, Muallim, Maarif gibi kelimelerin tekrardan kullanılmaya başlanmasını ben geriye dönüş olarak değerlendiriyorum." dedi.
“KOLAY VE YÖNETİLEBİLİR BİR TOPLUM YETİŞTİRİLMEK İSTENİYOR"
Demokratik eğitimin gerekliliğine vurgu yapan Atıcı, günümüzden yetmiş yıl önceki eğitim modellerinden çok geride olduğumuzu söyleyerek, "Şu an hangi öğrenci üniversitede bir rektörü eleştirebiliyor? Kolay ve yönetilebilir bir toplum yetiştirilmek isteniyor. Şu an emekliye uygulanan zammı bir köy enstitülüye kabul ettiremezsiniz; itiraz eder, karşı çıkar. Şu anki eğitime ben şükür pedagogisi diyorum; uygulanan her şeye itiraz etmeden kabul eden bir toplum yarattılar." dedi.