Lefkoşa Eğitim Ateşesi Dr. Ekrem Toklucu “Gelişmiş ülkeleri yakalamamız için elimizde bir fırsat var”

Kırşehirli Eğitimciler Derneği 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlediği yemekli programda konuşan Lefkoşa Eğitim Ateşesi Dr. Ekrem Toklucu, “Bizim neslimiz dijital göçebe şu an ki nesil ise dijitalin yerlileri. Dağdan geldik bağdakini kovmaya çalışıyoruz.” dedi.

ÖZEL HABER: MUHAMMED AYBER

Kırşehirli Eğitimciler Derneği her yıl düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü programında bu yıl Lefkoşa Eğitim Ateşesi Dr. Ekrem Toklucu’nun ‘Dijital Dönüşüm’ konferansı ile gerçekleştirdi. TZOB Otel’de gerçekleşen programa Anayasa Mahkemesi Üyesi Doç. Dr. Recai Akyel, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hayrettin Türe, Kırşehirli Dernekler Federasyonu Genel Başkan Vekili Hüseyin ATA, Kırşehirli Sanayici Ve İş İnsanları Derneği KIRSİAD Başkanı Ali Çetin, Kırşehirliler Vakfı Başkanı Tuncay Tekay, KIR-FED Kadın Kolları Başkanı Nermin Hendek ve birçok bürokrat, akademisyen ve eğitimci katıldı. Kırşehirli Dernekler Federasyonu Yüksek İstişare Kurulu Başkanı aynı zamanda Kırşehirli Eğitimciler Dernek Başkanı Prof. Dr. Recep Kılıç yaptığı konuşmada Kırşehirli Eğitimciler Derneği’nin faaliyetlerini ve projelerini anlattı. Kılıç, “Sivil toplum örgütleri olarak birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Kızıl Goncalar isimli bir televizyon programında maalesef Ahilikle ilgili uygunsuz söylemlere ve gösterimlere yer verildi. Bununla ilgili olarak hem derneğimiz hem federasyonumuz hem vakfımız hem valiliğimiz ortaklaşa çalışmalar yaptılar. Bunun üzerine yapımcı firma hatasını anlayarak geri adım attı ve özür metni yayınladı. Bundan son derece mutlu olduk.” ifadelerini kullandı.

“TARİHİ, TARİHTE BIRAKIRSANIZ, TARİHTE MAZİ OLURSUNUZ”

Lefkoşa Eğitim Ateşesi Dr. Ekrem Toklucu konuşmasında özetle şunları söyledi, “Tarihimizi bilmek zorundayız. Neye inandığımızı bilmek zorundayız ve geldiğimiz noktayı geçmişimizle birlikte değerlendirip bir gelecek kurgusu yapmak zorundayız. Hatta ben ısrarla şunu söylüyorum tarih insana derinlik kazandırır yani geçmişi bildiğiniz kadar geleceği görürsünüz. Köklü bir tarihimiz var ama oradan ders çıkarma özelliğine sahip bir millet değiliz… Amerika’dan tarih öğretimiyle ilgili okuduğum bir makalede şunu söylüyor ‘Tarihi, tarihte bırakırsanız, tarihte mazi olursunuz.’… Bugün yapay zeka ve dijital dünyadan bahsediyorsak ki tehdit olan boyutları var fırsat olan boyutları var. Bunu n fırsata çevireceksek o zaman buna nerden başlamalıyız diye bir planlama yapmak zorundayız… Sistemi tüketenler değil üretenler olabilmek lazım. Biz ülke olarak tüketenler tarafında yer alıyoruz. Çünkü teknoloji hakim siz bunu almıyoruz diyemezsiniz. Teknoloji üretildiyse biz iyi bir pazarız. Bunu üretirseniz dünyada söz sahibi olabilme şansınız olacak. Peki biz varız diyebilmek için eğitime ve eğitimcilere ne düşüyor. Bunu en çok eğitimcilerin ve üniversitelerin sorması gerekiyor…”

“DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE HALA KAFALAR KARIŞIK”

“Dijital dönüşümde hala kafalar karışık. Bu şimdilik iyi haber çünkü dünyanın pek çok ülkesinde büyük bir kalabalık aslında ne yapacağını bilmiyor. Bu savrulma sadece bizde yaşanmıyor. Bizimle birlikte tüm dünyada da yaşanıyor. Bu karışıklık henüz yola çıkmayanlar için yerinde saymamak adına aslında son bir kavşaktır. İşte o kavşak eğitimle gelecek ve eğitimle başlayan değişimi anlamak ve dijital değişimi kavramaktır.”

ELLİ YIL ÖNCESİNİN DERS BAŞLIKLARIYLA EĞİTMEKTEN ÖTEYE GEÇMEMİZ GEREK

“Yapılan araştırmalara göre yeni kuşaklar ömürleri boyunca kariyer yolculuklarında en az beş defa iş değiştirecekler. O halde bizim bu çocuklara klasik bir eğitim anlayışıyla elli yıl öncesinin ders başlıklarıyla eğitmekten öteye geçip yeniden dijital çağın yetkinlikleriyle donatmamız gerekiyor. Şimdi bunlar neler bizim yetkinliklerimiz bu yüzden çocukların ne iş yapacaklarından öte mesleklerin dönüşümü ve çocuklarımıza ne kazandıracağımıza bakacağız. Burada tam anlamıyla yetkinliklerin önemi ortaya çıkıyor. Bizdeki sistemde biz çocukları hala sayısalcı sözelci dilci diye ayırıyoruz. Bugün bizdeki sisteme bakacak olursanız ortaöğretim sistemi benim düşüncemde şu mesela bizde en sıkıntılı alan ortaöğretim konusudur. Çocuklar ilk okuldan ortaokuldan bir şekilde geliyor fakat orası inanılmaz ayrışmaların olduğu dönem. Bugün sanayicilerle görüştük. Baktığınız zaman çocuklara on sekiz yaşından sonra üniversiteden sonra çocuklara meslek edindiremezsiniz. Üniversite belli bir alanda uzmanlık veriyor ama belli iş sektörüne insan yetiştiremiyorsunuz. Ben ona aranan insan gücü diyorum.”

Konferans sonunda Ekrem Toklucu'ya Prof. Dr. Recep Kılıç teşekkür sertifikası taktim etti. Ayrıca bir öndeki konferansta konuşmacı olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hayrettin Türe'ye teşekkür sertifikasını Anayasa Mahkemesi Üyesi Doç. Dr. Recai Akyel verdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri