Sessiz Kuşak, Bebek Patlaması Kuşağı, X Kuşağı, Y Kuşağı, Z Kuşağı ve Alfa kuşağı...
Sessiz Kuşak ve Bebek Patlaması Kuşağı savaşlar sonrası nesillerdir. Eğitim anlayışı, disiplin, otorite ve geleneksel öğrenme yöntemlerine dayanır. Bu nesiller, sıklıkla otoriteye saygı duyulması gerektiğine, disiplinin önemli olduğuna ve eğitimde sıkı standartların benimsenmesi gerektiğine inanır.
X Kuşağı ise bireyselleşme ve özgür düşünme kavramları üzerine yoğunlaşılır. Bu dönemde teknolojik gelişmelerin hız kazanması öğrencilerin yenilenen dünyayı tanıyarak, anlamlandırma süreçlerine odaklanır. Eğitim anlayışı önceki dönemlere göre daha esnek ve bireysel odaklıdır. Z Kuşağı ise gelişen teknolojinin içinde doğmuş, teknolojiye hâkim, hızlı değişimlere kolayca uyum sağlayabilen bir nesildir. Bu nedenle daha hızlı ve anlık geri bildirim bekler. Birden fazla görevi aynı anda yürütme yeteneğine sahip eğitimde çoklu görev yapma becerilerini geliştirmeye yönelik etkinlik ve projelerin ihtiyacı içindedir.
Alfa kuşağı ise özellikle pandemi süreciyle birlikte küresel boyutta daha çok veriye, bilgiye ulaşabilen, dünyaya ne kadar açılıyorsa kişisel olarak kendinden bir o kadar uzaklaşan; aynılaşan insan tipi içinde kendi özelliklerini keşfetmeye ihtiyacı olan bir nesildir. Kendini tanıyan, inanan ve güvenen bir nesil yetiştirmek için geçmişin öğretilerini geleceğin şartlarına göre acilen düzenlememiz gerekmektedir.
Ancak bunu yapacak karar mekanizmasının da bu vizyona sahip olması ve günümüz gençlerinin dünyasını tanıyor olması gerekmektedir. Zira önceki kuşakların eğitim anlayışıyla yola devam etme direnişi muhatabın sistemden uzaklaşması ve yeni oluşturulan sanal dünyalarda kaybolmasına neden olacaktır. Eminim ki vereceğim örnekle günlük hayatta devamlı karşılaşıyorsunuzdur. Öğrenci okula gitmek yerine sosyal medyada verilen derslere yönelmekte, okul eğitiminin güncel ve yeterli olmadığını iddia etmekte böylece kendine oluşturduğu zaman diliminde sanal dünyaya bağımlı gerçek dünyaya uzak bir nesil olarak yetişmektedir.
Bu durumu aşmak için oluşturduğumuz uygulamalarda gördük ki eğitim sistemimizi çağımız gençlerine yönelik yapılandırmalı, sürdürülebilir başarı üzerine odaklanan sistemler geliştirilmelidir. Güncellenen eğitim süreçleriyle ilgili öğretmen ve veli seminerleri/eğitimleri organize edilmeli ve tüm bunların yanı sıra öğrenci-öğretmen ve veli birlikte zaman geçirebilecekleri atölye çalışmaları organize edilmelidir. Okullarımızda yaptığımız bu yöndeki çalışmalarımız bizlere sisteme dair birlikte bilgi sahibi olan nesillerin ileride karşılaşılacakları sorunlarda çözüm odaklı iletişim kurduklarını göstermektedir.