Ekonomide herkesin bildiği üç bela var. Faiz, döviz ve borsa dedikleri bu üç bela, ahtapotun kolları gibi vatandaşlarımızı her geçen gün diplere çekmektedir. Diplere çekilmekten maksadım, vatandaşlarımızın fakirleşmesidir.
Bir avuç tuzu kuru parasını bir faize, bir dövize, bir borsaya yatırmakta ve “paradan para kazanmaktadır.”
Paradan para kazanmak, eğer arada bir ticaret malı yoksa haramdır. Yani şunu kastediyorum. Doğrudan doğruya parayı mal olarak görmek İslam’a aykırıdır.
Monetarist (parasalcı) modeli uygulayan bizim gibi vahşi kapitalist Ülkelerde, doğrudan doğruya paradan para kazanılmaktadır. Halbuki bu tam bir sömürü ve haksız kazançtır.
Allah (cc) faizi yasaklamış, öyle şiddetle yasaklamıştır ki, faiz yiyenleri şeytan çarpmış sersemlere benzetmiştir.
Sersemler, faiz yiyen sersemler, eğri-büğrü yürürler, mecalsizdirler, vurulsan yıkılacak derecede zayıftırlar ve faiz onların ayaklarını yerden kesmiştir. Yere kuvvetli basamayan zavallılar, bu Dünya’da da helaktedirler, Ahirette de helaktedirler.
“Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, “Alım satım da ancak faiz gibidir” demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah’a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir.” (Bakara Suresi, 275)
Allah ticareti helal kılmıştır. Faizi haram kılmıştır.
Ticaret mal ile yapılan alışveriştir. Alışveriş mal ile paranın değiştirilmesi olur. Ya da malın mal ile değiştirilmesi ile olur. Alışveriş para ile paranın değiştirilmesi ile olmaz. Alışveriş, arada herhangi bir mal olmaksızın, 5 para verip, bir müddet sonra 10 para almakla olmaz. Bu alışveriş değil, sömürüdür.
İslam’da borç alıp vermek vardır. Ancak, o borç verilen para, üzerine herhangi bir artış ya da azalış olmaksızın olduğu gibi tekrar ödenmelidir. Bu helaldir.
“5 lira vereceğim, bir müddet sonra senden 10 lira, 6 lira,7 lira gibi fazla rakamlar alacağım” diyerek yapılan her teklif, faizdir. Faizdir, tefeciliktir ve sömürüdür.
Faiz haram olduğu gibi, borsa ve döviz de üretim ve ticaret olmadığı için doğru değildir ve İslam’ın ekonomik anlayışına taban tabana zıttır.
İslam’a aykırı ekonomik düzenin adı kapitalizmdir.
Esasında kapitalizm diye bir şey yok.
Ortada olan yani uygulanan “altta kalanın canı çıksın” adaletsizliğidir. Yani ortada olan kapitalizm değil, vahşi kapitalizm söz konusudur.
Vahşi kapitalizm bir bataklıktır. O bataklıkta az gelirliler, gariban vatandaşlar, sermayesi olmayanlar boğuşmakta ve çıkmaya çalışmaktadır. Vahşi kapitalizmde halkın %80’i bataklıkta çırpınırken, keyif içerisindeki bir avuç kişi, yani bataklığın kenarında duran sömürgeciler, faizciler, dövizciler, borsacılar gününü gün etmektedir.
Bugün 5 kuruş paranız yoksa, döviz 5 liradan 10 liraya çıktığında sizin yine 5 kuruşunuz yoktur. Ancak dövizde 5 lirası olanın durumu birden bir iki katına çıkmış ve artık onun 5 lirası değil 10 lirası vardır. Faiz için de aynı durum sözonusudur. Faiz iki katına çıktığında bir insanın parası da iki katına çıkıyor. Bunun adı sömürüdür. Çünkü parası olmayanlar her geçen gün fakirleşirken, parası olanlar astronomik şekilde zenginleşiyorsa, o sistem adaletsizlikten da kat kat ötede, vahşiliktir, aşağılıktır.
Durduğu yerde bir insan nasıl böyle para kazanır ki? Bunun hiçbir mantığı yoktur.
Ticaret yapmamış, risk almamış, üretim yapmamış bir insan nasıl para kazanır ki?
Ticaret yapmamış, risk almamış, üretim yapmamış bir insan para kazanıyor ve servetine servet katıyorsa bu sömürüdür, bu alçaklıktır.
Necip Fazıl Üstadımızın belki bin kez yazıp seslendirdiğim o iki beytini yine yazıp seslendirme vakti geldi:
Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul.
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa.
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!
Evet, bu taksimi kurt yapmıyor da, kurttan daha vahşi olan kapitalistler yapıyor.
Kapitalizm vahşiliktir. Kapitalizm insan değildir. Kapitalizm bataklıktır.
Bu bataklık orta yerde dururken birileri sivrisineklerle mücadele etmiyor mu?
İşte bunu müşahede etmek çok çok acı ve hüzün verici.
Piyasada rekabet yokmuş. Birileri anlaşmış da fiyatları yükseltiyormuş. Vatandaşlar mağdurmuş. Tüketiciler pahalılık içindeymiş ve bu sorunları gidermek için, pansuman tedbirleri cinsinden göstermelik birkaç hareket, marketleri denetlemek ve etiketleri kontrol etmek. Çözüm mü?
Asla çözüm olamaz. Bu yapılanlar resmen sivrisineklerle mücadeledir. Mesele sivrisineklerle mücadele edecek kadar basit değil. Meselenin kökünde bataklık var. Kapitalizm bataklığı kurutulmadan, denetim yaparsınız, birkaç ürünün fiyatını düşürüp de ucuzlatırsınız. Bunlar derde çare mi?
Döviz arttığı için fiyatlar yine artacak. Faizler arttığı için fiyatlar yine artacak. Borsa arttığı için fiyatlar yine artacak.
Mühim olan parasalcı (monetarist) ekonomiyi ortadan kaldırmak ve gerçek üretime dayanan bir ekonomik model kurmaktır. İşte o modeli kurduğunuzda bataklığı kurutmuş olur ve adil bir ekonomik sistem kurarsınız.
Durum bu kadar açıktır. Vesselam…