Hepimizin bildiği bir fıkra vardır.
Ağustos böceği;
Yaz dönemlerin çalışmaz saz çalıp şarkılar söyler
Kış gelince de olmadık sıkıntılar çeker.
Son yıllarda ülke olarak biraz "Ağustos Böceği" havasında yaşıyor hatta daha ileri gidecek olursak kendi harcamalarımızı ülke ekonomisinin üstüne çıkartıp.
Gelirle giderin ortasını bulamayıp adeta ayağımızı yorganımıza göre uzatmıyor malum her ayın sonunda kışı yaşıyoruz.
Oysa kapitalizim bizlere şartlar sunuyor. Başta güzel fırsatlar gibi görünse de sonu hüsranla bitebilecek fırsatlar olabiliyor.
Kredi kartları, nakit avans, AVM ve taksitli tatil. Baktığınızda hepimizin çok sevdiği imkanlar
Düşünün dört kişilik aile oturuyor yemek yiyor, hesap kredi kartından ay sonu geliyor ekstra günü geliyor hooop nakit avans imkanından faydalanıyorsunuz. Kredi kartını asgarisini yatırdınız kalan para ile gittiniz AVM'ye çocuklar aile eğelendi her şey çok güzel buraya kadar.
Eee yaz da geldi. Tatil, deniz, kumsal. İnternetten tatil rezervasyonu da tamam. Bu hareketler bu ay içinde olan faaliyetler.
Fakat vatandaşın maaşın asgari ücret. Sekiz yüzü kiraya çoktan gitti bile kaldı bir ikiyüz. Sekiz yüzü de nakit avansa gitti kaldı dörtyüz. Şimdi soruyorum size siz olsaydınız kalan dörtyüzle
Tatil rezervasyonunun aylık taksidini mi öderdiniz?
Kredi Kartından harcanılan paranın asgari ücretini mi?
AVM yediğiniz yemeklerimi? Nakit avansın taksidini mi?
Yoksa kameralar önüne atlayıp
Maaşımız yetmiyor
"Açız" mı dersiniz?...