AB Komisyonu, yılın başında Türkiye ekonomisi için daha iyimser bir tablo çizmişti. Ancak ikinci çeyrekte ekonomik aktivitedeki yavaşlama, sıkı para politikalarının etkisi ve iç talepteki zayıflama, bu tahminlerin aşağı yönlü güncellenmesine neden oldu.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ YAVAŞ SEYREDECEK
Raporda, Türkiye’de enflasyonun yüksek seviyelerde seyretmeye devam edeceği öngörülüyor. 2025 yılı için enflasyon tahmini yüzde 31,5’ten yüzde 30,8’e, 2026 yılı için ise yüzde 17,8 olarak revize edildi. Bu veriler, tek haneli enflasyon oranlarına ulaşmanın orta vadede mümkün görünmediğine işaret ediyor.
BÜYÜME ORANLARINDA DÜŞÜŞ VE TOPARLANMA ÖNGÖRÜSÜ
AB, Türkiye’nin 2025 yılı büyüme tahminini yüzde 3,8’den yüzde 3,2’ye düşürürken, 2026 yılında büyümenin yüzde 4,0 ile yeniden hızlanacağını öngörüyor. Ancak sıkı mali politikalar ve yüksek faiz oranlarının iç talep üzerindeki baskıyı sürdüreceği belirtiliyor.
"YUMUŞAK İNİŞ" SENARYOSU HAKİM
AB Komisyonu, Türkiye ekonomisi için "yumuşak iniş" senaryosunu temel alarak sıkı mali duruşun ve yüksek faizlerin önümüzdeki yıl iç tüketimi baskılayacağını vurguluyor. Öne çıkan tespitler şöyle:
- İç Talep: Hanehalkı tüketiminde asgari ücret artışının sınırlı kalması ve istihdamdaki yavaşlama nedeniyle daralma bekleniyor.
- Sabit Yatırımlar: Deprem sonrası yeniden inşa sürecine rağmen, yüksek faiz ortamının yatırımları sınırlayacağı ifade ediliyor. Ancak, 2025 sonrasında istikrarla birlikte toparlanma öngörülüyor.
- Dış Ticaret Dengesi: İç talepteki zayıflamanın ithalatı yavaşlatacağı, ihracatın ise bu büyümenin altında kalacağı tahmin ediliyor.
DEPREM VE MAKROEKONOMİK ZORLUKLAR
Raporda, deprem sonrası yeniden inşa çalışmalarının kısa vadede ekonomik büyümeye sınırlı katkı sağlayacağı ifade ediliyor. Uzun vadede ise makroekonomik istikrarın güçlenmesiyle birlikte sabit yatırımların artacağı öngörülüyor.
YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR
AB Komisyonu’nun değerlendirmesi, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve düşük enflasyon için yapısal reformlara ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Sıkı mali ve para politikalarının korunmasının önemine vurgu yapılırken, bu sürecin büyüme üzerinde sınırlayıcı etkileri olacağı belirtiliyor.
SONUÇ: TÜRKİYE İÇİN ZORLU BİR DÖNEM
AB’nin Sonbahar 2024 raporu, Türkiye ekonomisinin önündeki zorluklara dikkat çekiyor. Yüksek faizler, iç talepteki zayıflama ve enflasyon baskısı, ekonomiyi zorlu bir döneme hazırlarken, orta vadede istikrar sağlanması için disiplinli politikaların gerekliliği ön plana çıkıyor.