Bu yavaşlama, son beş yıldaki ortalama yüzde 5'lik büyüme oranının altında kalarak, iç talepteki daralma ve küresel ekonomik koşulların etkisiyle gerçekleşecek. Raporda ayrıca, 2024 sonunda dolar/TL kurunun 36 seviyesine ulaşacağı ve 2025'te 44'e çıkacağı belirtiliyor.
ENFLASYON DÜŞÜŞE GEÇECEK, ANCAK YAVAŞLAYABİLİR
Raporda, Türkiye’de enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 42 seviyesine düşmesi bekleniyor. Mayıs ayında yüzde 75'e kadar çıkan enflasyonun, ağustos ayında yüzde 52'ye gerilediği hatırlatılırken, hizmet sektöründeki fiyat katılığı nedeniyle düşüş hızının beklenenden daha yavaş olabileceği ifade ediliyor. 2025 yılında ise enflasyonun yüzde 23'e kadar inmesi öngörülüyor.
CARİ AÇIKTA BÜYÜK DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ
Deutsche Bank, 2024 yılında Türkiye’nin cari açığında önemli bir düşüş bekliyor. 2023'te GSYİH'nin yüzde 4'ünü aşan ve 45 milyar dolar seviyesine ulaşan cari açığın, 2024 yılında yüzde 1,6’ya düşmesi öngörülüyor. Enerji maliyetlerindeki gerileme ve altın talebindeki azalma bu düşüşte önemli rol oynarken, turizm gelirlerinin artması da sürece katkı sağlayacak. Cari açığın yıl sonunda 20 milyar dolara kadar gerilemesi bekleniyor.
MERKEZ BANKASI’NIN TEMKİNLİ PARA POLİTİKASI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2024 yılı boyunca sıkı para politikasını sürdüreceği belirtiliyor. Bankanın, politika faizini yüzde 50 seviyesinde tutacağı, ancak kasım ayında 250 baz puanlık bir indirime giderek yılı yüzde 45 faiz oranıyla kapatacağı tahmin ediliyor. Enflasyondaki düşüşe rağmen, TCMB'nin temkinli adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.
TÜRK LİRASI’NDA KADEMELİ DEĞER KAYBI
Raporda, Türk Lirası’nın 2024 yılında kademeli olarak değer kaybedeceği öngörülüyor. Dolar/TL kurunun 2024 sonunda 36, 2025 yılında ise 44 seviyesine ulaşması bekleniyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artması ve yerli yatırımcıların dövizden TL’ye geçiş yapması, Merkez Bankası rezervlerini güçlendirecek.
2024: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE DENGELENME YILI
Deutsche Bank’ın raporu, 2024 yılını Türkiye için "yeniden dengelenme süreci" olarak tanımlıyor. İç talepteki daralma, enflasyondaki düşüş ve döviz kuru hareketleri bu süreçte etkili olacak. Ancak, dış ticaretteki güçlü performans ve turizm gelirlerindeki artış, ekonominin kırılganlıklarını azaltarak, Türkiye’nin dış finansman ihtiyacını düşürecek ve ekonomiyi daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturacak.