ÖZEL HABER: SAMİ GÖKÇE
Üniversite yönetimi bölgenin temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık alanında gerekli bilimsel desteğin sağlanması, bu alanda AR-GE çalışmalarının yapılması, sürdürülebilir strateji ve eylem planlarının hazırlanması ve uygulanması amacıyla Tarım ve Hayvancılık Bilimleri Enstitüsü kurulması için senato kararı aldı. Karar, YÖK’e bildirildi ama aradan geçen süre içinde bir gelişme olmadı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının katkısıyla Ankara'dan Ardahan'a gelen Kültür ve Sanat Muhabirleri Derneği üyelerini ağırlayan ve Üniversite hakkında bilgi veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yıldız, bölgede yaşayan halkın temel geçim kaynağının hayvancılık ve tarım olduğunu bu nedenle Üniversite olarak bu alanda uzmanlaşmak istediklerini söyledi.
İlin yöneticileri ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile bir araya gelen ve Ardahan’ın kalkınmada öncelikli illerin başında geldiğini anlatan Prof. Dr. Mehmet Biber, “Sanayi, hizmet, turizm ve diğer sektörlerin yeterli düzeyde gelişmediği; sosyoekonomik açıdan Türkiye’nin geri kalmış, dezavantajlı ve sürekli göç veren bir ili Ardahan. Ancak geniş mera ve otlaklarıyla hayvancılık sektörü için çok uygun bir il. Türkiye’de tarım alanları ortalamasının yüzde 18’i mera iken, Ardahan bunun yaklaşık 3 katına sahip olan nadir illerden. Mera ve çayırlar dışında kalan, tarıma elverişli alanların oranı yaklaşık %17, orman ve fundalık alanların oranı ise yaklaşık yüzde 7. Bu nedenle ilde tarım ve hayvancılık alanında uzman üniversite olmak istiyoruz.” dedi.
ARDAHAN TARIMLA KALKINIR
Ardahan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Çetin Demirci de sanayi tesisi olmadığını, doğal yapısı ve konumu itibariyle sanayileşme olmadığını anlatarak, “Biz verimli toprakları meraları ile tarım ve hayvancılıkla kalkınırız. Üniversitenin bu konuda girişimleri var. Ancak somut bir gelişme olmadı.” diye konuştu.
Ardahan topraklarında kimyasal bulunmadığını ve organik tarım yapıldığını anlatan Demirci, “İnsan sağlığı açısından çok önemli olan ve ata tohumu olarak da bilinen kavılca buğdayı tarımı yapıyoruz. Ancak ekonomik kriz ve pandemi gibi nedenlerle buğday üreticinin elinde kaldı. Tahminen 100 ton buğday stokumuz var. Tarım Bakanlığı köylünün elindeki Kavılca buğdayını alsın. Bu köylüye destektir. Eğer Toprak Mahsulleri Ofisi bu buğdayı alırsa köylü nefes alır ve kavılca buğdayı tarımına devam eder” diye konuştu.