Özellikle bankaların yurt dışından kullandığı kısa vadeli kredilerdeki keskin artış, bu yükselişte önemli bir rol oynadı. Uzmanlar, bu durumun ülke ekonomisi için ciddi bir risk teşkil ettiğini vurguluyor.
BANKALAR KAYNAKLI KISA VADELİ BORÇTA BÜYÜK ARTIŞ
TCMB'nin verilerine göre, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku, yüzde 10,2 oranında artışla 75,4 milyar dolara ulaştı. Özellikle bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli kredilerdeki artış dikkat çekiyor. Bu krediler, 2023 yıl sonuna göre yüzde 38,7 oranında artarak 17,5 milyar dolar seviyesine yükseldi. Banka dışı yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları ise yüzde 5,8 oranında azalarak 18,8 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatları ise yüzde 4,9 oranında azalarak 19,7 milyar dolar olarak kaydedildi. Bununla birlikte, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları, geçen yıl sonuna göre yüzde 28,2 oranında artışla 19,4 milyar dolar seviyesine çıktı.
ÖZEL SEKTÖR VE KAMU BORÇLARINDA FARKLI SEYİRLER
Diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku, yüzde 1,6 oranında azalarak 60,4 milyar dolara geriledi. Özellikle ithalat borçları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,9 oranında azalarak 53,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Kamu sektörünün kısa vadeli borcu ise tamamı kamu bankalarından oluşmak üzere, yüzde 11,1 oranında artarak 38,3 milyar dolara yükseldi. Özel sektörün kısa vadeli dış borcu da yüzde 2,3 oranında artarak 97,5 milyar dolara ulaştı.
DÖVİZ KOMPOZİSYONU VE BORÇLU DAĞILIMI
Kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonuna bakıldığında, yüzde 49,5’inin dolar, yüzde 21,5’inin Euro, yüzde 13,4’ünün TL ve yüzde 15,6’sının diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, kısa vadeli dış borç stokunun yüzde 23,0’ını kamu sektörü, yüzde 18,9’unu Merkez Bankası, yüzde 58,1’ini ise özel sektör oluşturuyor.
EKONOMİK RİSKLER VE DÖVİZ KURU ETKİSİ
Uzmanlar, Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stokundaki bu rekor seviyenin, döviz kurundaki dalgalanmalardan olumsuz etkilenebileceğini belirtiyor. Kısa vadede ödenmesi gereken yüksek borç miktarı, ülke ekonomisi için önemli bir risk faktörü olarak değerlendiriliyor. Özellikle global finansal piyasalardaki belirsizliklerin ve Türkiye'nin dış finansman ihtiyaçlarının, ekonomik kırılganlıkları artırabileceği uyarısında bulunuluyor.