Mahfi Eğilmez'in ekonomi ile ilgili yorumları dikkat çekti!

Ekonomist Mahfi Eğilmez, fahiş kur yükselişi ve akabinde Kur Korumalı Mevduat (KKM)'ın yükünün artmasını yorumladı. Çarpıcı açıklamalar yapan eğilmez ''Bir buçuk yılımızı elin parasını korumaya çalışarak geçirdik'' dedi.

Mahfi Eğilmez KKM'nin yükünün çoğalması ve fahiş kur yükselişi ile ilgili yorumlar yaptı. Eğilmez'in yorumları gündem oldu. Eğilmez'in kendi bloğunda yayınladığı yazısında şunları kaydetti:

“Son bir buçuk yılımızı elin parasına garanti vererek yani onu korumaya çalışarak geçirdik. Oysa kendi paramızı korumaya çalışsaydık bugün bambaşka bir yerde olacaktık. Enflasyon ve Merkez Bankası politika faizi yüzde 19 iken faize ve kura karışmasaydık ne enflasyon ne de kur burada olacaktı" dedi.

“Kur alıp başını gidince ve bizim mevduat sahipleri de onun peşine takılınca çaresiz kalan hükümet kur korumalı mevduat hesabı diye bir hesap uydurdu. Bu hesaba geçenler Türk Lirasının döviz karşısında yaşadığı kayıptan etkilenmeyecek ve bankadan alacağı faizle de kazançlı çıkacaktı.

''ÇARESİZ KALAN HÜKÜMET BANKALARIN VERECEĞİ FAİZ İÇİN KOYDUĞU TAVANI KALDIRDI''

''Başlarda bu iş burada anlattığım gibi gelişti. Sonra zaman içinde hükümet çeşitli düzenlemelerle veya düzenleme dışı baskılarla kuru olduğu yerde tutmaya yöneldi. Bu durumda ilk bakışta bir şey değişmemiş gibi oluyordu. Çünkü kur kaybı olmuyor üzerine bankanın ödediği faiz alınıyordu. Ne var ki alınan faiz enflasyondan düşüktü. Bir süre sonra insanlar kurun yapay bir şekilde tutulduğunu görünce risklerin büyüdüğünü fark ederek bu işten vazgeçmeye başladılar. Bu kez çaresiz kalan hükümet bankaların vereceği faiz için koyduğu tavanı kaldırdı. O zaman da faizi düşürmek üzerine kurgulanmış olan model tamamen tersine döndü.''

''BİR BUÇUK YILIMIZI ELİN PARASINA GARANTİ VEREREK YANİ ONU KORUMAYA ÇALIŞARAK GEÇİRDİK''

''Son bir buçuk yılımızı elin parasına garanti vererek yani onu korumaya çalışarak geçirdik. Oysa kendi paramızı korumaya çalışsaydık bugün bambaşka bir yerde olacaktık. Enflasyon ve Merkez Bankası politika faizi yüzde 19 iken faize ve kura karışmasaydık ne enflasyon ne de kur burada olacaktı. Faizi düşürerek enflasyonun ve kurun yükselmesine yol açtık, ihracatçı bundan mutlu oldu ama sonra kurun daha fazla yükselmesinden korkarak bu kez bir yandan eldeki dövizleri piyasaya satarak bir yandan da çeşitli baskılar ve engellemeler yaparak kura müdahale etmeye başladık.''

''ZATEN RAYDAN ÇIKMIŞ OLAN EKONOMİNİN RAYA GERİ OTURTULMASINI İYİCE ZORLAŞTIRDI''

Bankalara alış – satış kuru farklarını açtırdık, döviz mevduatı tuttuklarında ya da kredileri artırdıklarında ceza olarak düşük faizli devlet tahvili aldırdık. Bu zorunluluğu getirince tahvil faizleri zorlamayla düştü ve gösterge olma anlamını yitirdi. Bütün bunları elin parası bizim paramıza karşı değer kazanmasın diye yaptık. Kendi paramızla ilgili olarak doğrudan bir şey yapmadık. Amaç faizi yükseltmemekti ama faize söz geçiremedik, Merkez Bankası’nın faizini yüzde 8,5’e düşürmemize karşın, mevduat faizi yüzde 35’lere, kredi faizi de yüzde 45 – 50’lere yükseldi. İhracat arttı artmasına ama ithalat çok daha fazla arttı ve cari açık yükseldi. Özetle yeni ekonomi modeli diye sunulan önlemler zaten raydan çıkmış olan ekonominin raya geri oturtulmasını iyice zorlaştırdı.

''POLİSİYE ÖNLEMLERLE YÖNETMEYE KALKTIK''

Ekonomi, ekonomi politikasıyla yönetilir. Biz polisiye önlemlerle yönetmeye kalktık. Oysa yapmamız gereken tek şey enflasyonla birlikte faizi yükseltip gerisini piyasaya bırakmaktan ibaretti. O zaman kendi paramızın değerini korumuş, elin parasıyla uğraşmamış olacaktık.

Başlangıçta kurun yükselmesinden mutlu olan ihracatçı bugün kurun daha fazla yükselmemesinden şikâyetçi. Türk Lirasının daha fazla değer kaybetmesini talep ediyor. Enflasyon yükselirken faizi düşürerek bozduğumuz sistemde yarattığımız inanılmaz yanlışlardan birisi de bu. İhracatçı, Türk Lirası değer kaybetsin istiyor, tüketici daha çok para istiyor, hükümet de daha yüksek büyüme istiyor. Ve enflasyon bu üçlünün arasında kaynayıp gidiyor.

''BUGÜN BİZ BUZ DAĞININ SUYUN ÜZERİNDEKİ BÖLÜMÜNÜ GÖRÜYORUZ''

Ne yazık ki bugün artık sadece faizi artırarak enflasyonu düşürecek noktada değiliz. Çok daha fazlasını yapmamız, baştan sona bozduğumuz sistemi düzeltmeye başlamamız gerekiyor. Herkes olmayanı harcamak istiyor, herkes bir mucize bekliyor, yapılması gerekenler konusunda biraz ayrıntıya girseniz kimse dinlemek istemiyor. Oysa şeytan ayrıntıda gizlidir. Bugün biz buz dağının suyun üzerindeki bölümünü görüyoruz. Şimdi zorunlu olarak faizi artırdığımızda aşağıda neler olduğu çıkacak ortaya."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri