Toplantı özetinde, "Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir" ifadeleri yer aldı.
Merkez Bankası, sıkı duruşun, maliye politikası ile artan eşgüdüm sayesinde dezenflasyon sürecine önemli katkı sunacağını ifade etti. Ayrıca, alınan tedbirlerin Türk Lirası’nın değer kazanması ve kredi büyümesindeki kontrolle enflasyonla mücadelede etkili olacağı kaydedildi.
KÜRESEL EKONOMİDE RİSKLER VE BELİRSİZLİKLER
TCMB'nin özetinde, küresel büyüme görünümündeki sınırlı iyileşmeye rağmen, zayıf ekonomik seyrin devam ettiği ifade edildi. Küresel enflasyondaki düşüş eğilimine karşın hizmet sektöründeki fiyat katılığının yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu belirtildi. Ayrıca, jeopolitik belirsizliklerin ve ticaret politikalarındaki dalgalanmaların küresel ekonomiye olumsuz etkilerine dikkat çekildi.
MEVDUAT VE KREDİ FAİZLERİNDE DEĞİŞİMLER
TCMB verilerine göre, TL mevduat faizleri Kasım ortasında yüzde 56 seviyesinde sabit kalırken, ticari kredi faizleri yüzde 52,7’ye geriledi. İhtiyaç kredisi faiz oranları yüzde 70,4’e, konut kredisi faizleri ise yüzde 40,9’a düştü. Bireysel kredilerdeki büyüme oranının artış gösterdiği, ancak ticari kredilerde büyümenin yavaşladığı ifade edildi.
MAKROİHTİYATİ DÜZENLEMELERDE YENİ ADIMLAR
Merkez Bankası, 22 Kasım itibarıyla makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımları attı. Türk Lirası mevduat hesaplarında zorunlu karşılık oranı yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseltilirken, yabancı para mevduat için TL karşılık oranı yüzde 5’ten yüzde 4’e indirildi. Ayrıca, tüzel kişi TL mevduat payı hedefi kaldırıldı ve kur korumalı mevduattan (KKM) TL’ye geçiş hedefi yüzde 75’ten yüzde 70’e düşürüldü.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE KARARLILIK
Merkez Bankası’nın yayımladığı toplantı özeti, enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının kararlılıkla sürdürüleceğini bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, alınan önlemlerin piyasalarda istikrar sağlama ve enflasyonu düşürme konusunda etkili olacağını değerlendiriyor. Ancak, bu süreçte uluslararası ekonomik gelişmelerin de yakından takip edilmesi gerektiği vurgulanıyor.