Özette, enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikasının sürdürüleceği vurgulandı. TCMB, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana, beklentiler öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikasını devam ettireceğini belirtti.
ENFLASYONİST BASKILAR DEVAM EDİYOR
Özette, yurt içi talebin yavaşlamasına rağmen enflasyonist düzeyde seyretmeye devam ettiğine dikkat çekildi. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğu belirtildi. Enerji fiyatlarındaki artışın hizmet ve ulaştırma sektörünün maliyetlerini olumsuz yönde etkileyeceği ifade edildi.
ENERJİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN ETKİLERİ
Enerji fiyatlarındaki artışın temmuz ayında belirgin olacağı öngörülüyor. Meskenlere yönelik elektrik tarifesinde yapılan artış, akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarında ÖTV güncellemesi ve şebeke suyu fiyat yükselişine bağlı olarak enerji maliyetlerinin artacağı belirtildi. Elektrikte ticarethanelere yönelik fiyat artışının, hizmet sektörü fiyatlarını maliyet kanalıyla olumsuz yönde etkilemesi bekleniyor. Akaryakıt fiyatlarındaki artışın ise ulaştırma hizmetleri fiyatlarında yukarı yönlü bir seyir gözlemlendiği kaydedildi.
KÜRESEL EKONOMİ
TCMB'nin yayımladığı özette, küresel büyüme görünümündeki sınırlı iyileşmenin yılın ikinci çeyreğinde de devam ettiği belirtildi. İşgücü piyasalarındaki sıkılığın zayıflamaya başladığı ve arz talep dengesindeki normalleşme eğiliminin sürdüğü ifade edildi. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 2,0 artarak, 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği tahmin ediliyor.
Gelişmiş ülkelerin birinci çeyrek büyüme verileri iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmayı desteklerken, öncü göstergeler söz konusu toparlanmanın daha çok hizmet sektörü kaynaklı olduğuna işaret ediyor. ABD ekonomisi büyüme eğiliminde diğer gelişmiş ülkelerden olumlu ayrışmaya devam ederken, enflasyonda kalıcı düşüşü sağlamak amacıyla faiz indirim süreçlerinin temkinli yürütüleceği ve jeopolitik gelişmelerin 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görüldüğü ifade edildi.