S&P Global, ekonomik risk trendini “pozitif” seviyesinden “durağan” seviyesine indirirken, sektörel risk trendini ise “durağan”dan “pozitif”e yükseltti. Bu değişim, Türkiye’nin dış ticaret dengesinde sağlanan iyileşme ve bankacılık sektöründeki risklerin azalmasıyla ilişkilendirildi.
Raporda, TCMB’nin sıkı para politikalarının Türk lirasını istikrara kavuşturduğu, enflasyonu düşürdüğü ve cari dengede yeniden yapılanmayı sağladığı vurgulandı. Ayrıca kredi büyümesini sınırlandıran adımların ekonomiye olumlu yansımalar sağladığı belirtildi.
ENFLASYON VE BÜYÜME BEKLENTİLERİ
S&P, Türkiye’de enflasyonun kademeli olarak düşeceğini öngörüyor. 2023 sonunda enflasyonun yüzde 43 seviyesinde gerçekleşmesi beklenirken, 2025’e kadar bu oranın yüzde 25’e kadar gerileyeceği tahmin ediliyor. Kuruluş, bu olumlu tabloyu TCMB’nin sıkı para politikalarına dayandırdı.
Bununla birlikte, büyüme hızında bir yavaşlama beklentisi öne çıktı. 2021-2023 yılları arasında yüzde 7,3 gibi güçlü bir büyüme kaydeden Türkiye ekonomisinin, 2025 yılında yüzde 2,3 seviyesine kadar gerilemesi bekleniyor. Bu düşüş, sıkı finansman koşullarının hanehalkı harcamalarını ve tüketimi baskılamasından kaynaklanacak.
BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ RİSKLER VE TÜRK LİRASI
S&P’ye göre, sıkı finansman koşulları bankacılık sektöründe kredi zararlarını artırabilir. 2024 ve 2025 yıllarında daha yüksek kredi kayıplarıyla karşılaşılabileceği belirtilirken, Türk lirasının enflasyonla uyumlu şekilde değer kaybı yaşamaya devam edeceği tahmin ediliyor.
Ancak, rezerv birikimi ve cari açığın azalması bu riskleri dengeleyici unsurlar olarak öne çıkıyor. Dış ticaret dengesinde sağlanan iyileşmenin Türkiye’nin ekonomik kırılganlıklarını azaltmada önemli bir faktör olduğu ifade edildi.
DIŞ TİCARET DENGESİ VE REZERVLER
Türkiye’nin dış ticaret dengesi konusunda olumlu bir ilerleme kaydettiği raporda yer aldı. Cari açığın azalması ve döviz rezervlerinin artması, ekonomiye yönelik güvenin yeniden tesis edilmesinde önemli bir rol oynuyor.
S&P, TCMB’nin sıkı duruşunun bu olumlu sonuçların temelinde yer aldığını belirterek, Türkiye’nin ekonomik göstergelerinde ilerleyen dönemlerde daha fazla iyileşme yaşanabileceğini öngörüyor.