Ekonomi&Amerika PYD/YPG

Uğur Böceği

Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı. Açıklanan verilere göre Ekim ayı Tüfe aylık 2.67 yıllık 25,24 olarak gerçekleşirken geçen ay bu rakamlar Eylül ayında TÜFE aylık 6,30 yıllık ise 24,52 idi.

Tüketici enflasyonu aylık bazda düşerken yıllık bazda bu oran 0,72 oranda artış gösterdi.

Ekim ayında ÜFE aylık 0,91 yıllık 45,1 olarak gerçekleşirken ÜFE, Eylül ayında 10,88 yıllık bazda 46,15 idi.

Üretici enflasyonuna da kısaca göz attığımızda aylık bazda 0,91 artışla hızlı yükselişine artık fren yaptığını görüyorum.

İhracatın yükselişi, döviz fiyatlarının yükselmesiyle artarken ithalatın düşüşü ihracatın ithalatı karşılama oranı %96,7 oldu. Buda demek oluyor ki! Neredeyse ihracatla gelen para ile ithalat için harcanan paraya eşit olacaktı.

Bazı kalemlerde vergi indirimleri olması enflasyonu düşürmekte ne kadar etkiler bilemem ama otomotiv sektöründe üretilen stoktaki araçların satışının yolunu açacak. Araç stoğunu bir nebze eritecektir. Vergi indirimi yapılan bütün sektörlerde satışları artırırken konut stoklarını da azaltacaktır. Bu suretle bütün işkollarında işsizliğin artmasının önüne geçilebilir.

Piyasada bazı kalemlerde yapılan indirimler, devletin kontrolünde olan doğal gaz elektrikte de uygulanması gerekir. Özellikle bu indirimler ticari işletmelerin maliyet fiyatlarını düşürecektir. Tüketici açısından da mutlaka ekonomik rahatlamayı getirecek.

Sene başında asgari ücretin yıllık enflasyon oranından mutlaka yukarıda bir rakam olmalı. Şuan ki enflasyon rakamı sene sonu gerçekleştiğini farz edersek, asgari ücrette enflasyon oranında gerçekleşirse asgari ücret en az 2.000 TL. olmalı.

Ancak enflasyonun asgari ücretliye verdiği zarar düşünülürse aslında asgari ücret üç ayda gerçekleşen bir enflasyon oranında güncellenmeli. Ya da hiç olmazsa altı ayda temmuz ayında enflasyon oranında güncellemesi yapılması hem asgari ücretle çalışanlara hemde ülke ekonomisine katkıda bulunacaktır. Aslında bütün çalışan işçi memur emekli asgari ücretlinin maaşının her ay enflasyona göre güncellenmesi enflasyonun çalışan üzerindeki yükünü tamamen alacaktır.

 Her zaman söylediğim gibi ekonomimizin güçlenmesi için ithalatın yolunu ihracat ile keserken özellikle tarım ve hayvancılıkta hiçbir ülkeye bağımlı olmaksızın, çiftçimize, köylümüzle bir araya gelip; tarım ve hayvancılıkla ilgili projeler geliştirmeliyiz.

 Bu projeler tohumundan, gübresine, ilacından bütün alet ve edevatına kadar tamamen yerli üretim olmalı. Ata tohumları kullanmalıyız. Ayrıca ilacı, gübresi de ürüne zarar veren kimyasallardan uzak tamamen doğal üretimle ithalatın yerine ihracatı koyarken işsizliğin azalmasını, enflasyonu düşmesine sebep olacaktır. Sağlıklı ürünlerle beslenince de kimyasal ilaç ve kimyasal gübrelerden kurtulurken kanser ve birçok rahatsızlığında önüne geçilecek. Bu suretle sağlık harcamalarına harcanan paralar azalırken insanların yüzüne kan gelecek; yüzler gülecek.

* * *

Amerika dün itibariyle PKK’nın üç tane üst düzey yönetici için 12 milyon dolar ödül koydu. Öte taraftan Fırat’ın doğusunda PKK’nın uzantısı olan PYD/YPG ile devriye yapıyor. Bunun birkaç nedeni olabilir.  İşin gerçeğinde PYD/YPG, PKK terör örgütünün uzantısı ancak Amerika PKK’nın üst yöneticisine ödül koyarken dünyaya PYD/YPG terör örgütü değil mesajı vermek istiyor. Eğer onlar terör örgütünün uzantısı olsaydı bizde onlarla işbirliği yapmazdık. Onun için PKK’nın üst düzey yöneticilerine ödül koyduk diyecekler. Çünkü maksat PYD/YPG sütten çıkma ak kaşık olarak göstermek. Bizi kandıramazlar ama başka ülkelerdeki yansıması önümüzdeki zamanlarda ortaya çıkacaktır.

Rahip Brunson olayının ardından gazeteci Kaşıkçı olayı gizemini korurken Amerika’nın İran’a uygulanan ambargoda 180 günlük planda diğer 7 ülkeyle beraber Türkiye’ye de ambargo listesi dışında olması güzel bir şey.

İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahipliğinde Putin, Makron, Merkel buluşması gerçekleşti. Belki son zamanlardaki Türkiye’nin Amerika’ya tavrı ambargo dışında kalmamızın bir etkisi olabilir. Bir ikinci husus ise Amerika’daki seçimler. Bu seçimler Trump için çok önemli. Seçmenine güzel gözükmek içinde farklı tavırlar sergiliyor olabilir.

Uluslararası siyaset ip üzerinde cambazlık yapmaya benzer. Her olayda amaç düşmeden karşıya geçmektir.

Amerika’daki seçimlerin sonunda bu dengeler korunacak mı? Yoksa değişecek mi? Amerika'nın Suriye'den sonraki hedefi İran mı? Bekleyelim görelim bakalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.