Fiyatları da uygulamaları da aşırılığın gerisine düşmüyor. Salgın, deprem, afet demeden vatandaşın boğazından inmiyor elleri. Her olumsuzluğu, boğazları biraz daha sıkmak için fırsata çeviriyorlar.
Ülkeyi kalkındıran ya da su, elektrik, doğal gaz, iletişim gibi temel ihtiyaçları karşılayan şirketleri de özelleştirerek kafese sokulduk. Arayabileceğimiz bir hakkımız kalmadı, karşı koyacak gücümüz de. Kontrolsüz bir güç, üzerimizden geçiyor.
Ülkesi, milliyeti, bayrağı olmayan uluslararası vatansız şirketlere katıldılar. Ülkeleri para, idareleri sömürü, bayrakları, siyah üstüne kuru kafatası. Hiçbir bağlılık hissi taşımıyorlar ülkeleri ve topluma karşı. Ekonomi dediğimiz eşkıyalık ekonomisi, bu kontrolsüz güç karşısında yalnız bırakıldık.
DEVLETTEN DE KORKMUYORLAR
Binbir hileleriyle baş edemiyor, avukat ordularına karşı koyamıyor, düşürdükleri tuzaklarda çırpınıyoruz. Devletten de korkmuyorlar artık.
Medet umduğunuz siyasi partileri de istedikleri gibi yönlendiriyor, birinden kaçarken diğerinin tuzağına düşüyorsunuz. Siyaseti ve devletleri boğacak güce geldiler çünkü.
Serbest piyasa masalı, cehennem azabıyla sonuçlandı.
Bir siyasi parti ya da ülkeye muhalefet edecekseniz, bu şirketlerle alışveriş yapın, abone olun ya da paranızı yatırın. İstemeseniz de mecbursunuz çünkü köşeleri onlar tuttu.
Yani herhangi bir ülkede iktidar ve devlete karşı en iyi muhalefeti şirketler yapıyor, burnuna halka takılmış hayvan gibi istedikleri yere yönlendiriyor siyasetleri.
KİMMİŞ İKTİDAR?
Yani kimmiş iktidar? Muhalefetin de iktidarın da dümeni aynı ellerde!
Yalnız biz değiliz bu kapana kısılan. Ülkesiz, milletsiz, bayraksız şirketler, dünyanın kanseri artık. Siyaseten soluklanmak için başını kaldıran, şirketlerin muslukları kısarak ya da açarak muhalefetiyle hizaya getiriliyor.
Vahşi kapitalizm, şirketler üzerinden boğazladı devletleri. Yukarıda devletlerin, aşağıda bizim boğazımızdan inmiyor elleri.
Tanrısı para, ülkesi para, insan ve toplum olma değerleri sıfırlanmış vatansızlar güruhu.
Yerel şirketler, en seçkinlerin hizmetçisi seçkinlere hizmetçilik ediyor. Cıva gibi elinizle tutamadığınız, kaygan, tutarsız, kişiliksiz bir seçkinliğe. Dünyanın başını yemek üzereler.
İNSAN VE İNSANLIK YOK İÇLERİNDE
Biz de son 30 yıldır içimizde serpilen bu şirketlerin esiri olduk nihayet. Her koşulda savunmasızız karşılarında. Hadlerini sınırlayamayan devleti kemiriyorlar.
Doymadıkları sömürü, son durağına varmak üzere; devlet, ağa babaları en seçkinler olacak!
Muhalefetmiş, siyasi partiymiş falan boş verin, şirket denen düzen, muhalefetin de iktidarın da hasını yapıyor. Önce bu kontrolsüz gücü kontrol etmeli, değilse ne siyasi partinin ne devletin bize hayrı olacak.
Bu güç aşağı doğru, eğitimin, inancın, siyasetin, ticaretin, tarımın, hayvancılığın, her şeyin ahlakını bozan bir güç.
Değer birimi olarak insan ve insanlık yok çünkü içlerinde.