Provasını Ankara Şehir Plancıları Odası yaptı. Ankara’daki kötü şehirleşme örneklerini ‘Betonun Bittiği Yer: Ankara’ başlığıyla oylamaya açmış, Ankaralılar da en kötüleri seçmiş.
Koruma Alanları’nda yapılan en berbat proje ‘Ankapark’ olmuş.
Ulaşım’da Bilkent-ODTÜ Kavşağı, konut alanında Gar yanındaki TCDD lojman ve tesisleri yerine yapılan ‘Merkez Ankara’ denen ürkütücü gökdelen yığını seçilmiş.
En kötü yapı, Keçiören Cumhuriyet Kulesi olmuş.
Kentsel Estetik alanında Ankara girişlerine yapılan şehir kapıları, saat kuleleri, bina cephelerindeki tabela kirliliği gibi sayısız yapay, anlamsız ve zevksiz ayrıntı, toptan ‘berbat’ ilan edilmiş.
Bunları yapan belediyeleri ve onların müteahhitlerini de biz ekleyebiliriz en berbat hizmetleri için.
HACI BAYRAM ÇARPABİLİR
2 bin 700 yıllık kutsal Çankırıkapı Höyüğü (Hacıbayram), üstündeki 2 bin yıllık Agustus Tapınağı ile 596 yaşındaki Hacıbayram Camisi ve çevresini sözde tamir etti, düzenlediler. AVM avlusuna benziyor artık.
Uygun bir zamanda Hacı Bayram Veli hazretlerinin, bu kutsiyeti ranta çeviren imanı sapmışları, çarpacağını tahmin ediyoruz.
Çevredeki eski Ankara Evleri, ramazanda kurulan dekor evlere döndü. Hatta en yükseği 2-2 buçuk kat olan evlerin bazıları tamirattan sonra doğurdu, 5 kata çıktı. 2013 yılında araya araya nihayet birine ulaştık: “Bu restorasyonun başında bir uzman var mı?” diye sormaya, “Biz inşaat firmasıyız, ne anlarız restorasyondan” demişti dürüst insan!
2016 yılında, bölgede kalan 30-40 metre 2 bin yıllık Bizans Suru’nu yıkmışlardı yenilemek amacıyla!
ANKAPARK’IN ELİNE SU DÖKÜLEMEZ
Hamamönü kısmen kurtardı ama Hamamarkası da kurtulamamıştı rant pençesinin hışmından. Bir dekor da oraya kuruldu. O zamanki fiyatlarla 25-75 bin lira arası alınan evler, milyon dolar telaffuz edilerek satışa çıkarılmıştı. Yenileme ya da sözde restorasyonun masrafıysa devletin cebinden çıkmıştı.
‘En kötüler’ listesi uzun Ankara’nın. Ancak ‘Ankapark’ açık ara birinciliği kimseye bırakmaz. Bırakın Türkiye’yi, dünyada eline su dökemezler berbatlıkta. Son maliyet hesabıyla 801 milyon dolara kurulan bir beton, oyuncak ve teleferik çöplüğü. Türk lirasıyla sıfır yetiştirilemeyen proje…
KİM SAHİP ÇIKACAK KÖTÜYE?
Son 15 yıldır azgınlığı dizginlenemeyen inşaat ve çılgın proje rantçılığı, en iyiden çok birbiriyle yarışan kötüleri öne çıkarıyor. Tüm ülke çapında her şehir, kendi ‘en kötü proje’ yarışmasını açmalı artık.
Bin tane içinde bir iyiyle avunarak kendimizi kandırmayalım daha fazla. Şehirleri bitiren, çökerten, yaşamı cehenneme çeviren kötüleri yarıştıralım bundan sonra. Bakalım partisinden belediye başkanına, bürokratından müteahhitine, hangisi sahip çıkacak berbatlığın ödüllüsüne?