Deprem uzmanları anlatırlar “kuzey fay hattındaki enerji birikmesi 7,3 şiddetinde depreme sebep olabilir” diye yorum yaparlar. Bunun ancak olası bir depremle fay hattının boşalacağını söylerler. Türkiye ile ABD münasebetlerinde de buna benzer bir olumsuz enerji birikmiştir. Obama döneminden bu tarafa bir türlü yoluna girmeyen münasebetlerin bir deprem meydana getirmesi, bir çatışmanın olması kaçınılmazdır. Bu depremin şiddeti ne kadar olur bilinmez. Sadece ekonomik yaptırımlarla boşalmayacağı da aşikardır. Bir çatışma ihtimali, riski mevcuttur. Bu çatışmada elbette güçlü olan ABD-AB daha az hasar alacaktır. Lakin muhtemel netice onlara da “kazın ayağının öyle olmadığını” gösterecektir. Belki de yaptırıma hevesli ABD-AB’nin değişen güç dengelerinin farkına varmalarına sebep olacaktır. Bu restleşmeden Türkiye inşallah zaferle çıkar. İşte o zaman Türkiye mazlum ve sömürülen milletlerin yolunu aydınlatan ışık olacaktır.
Kırım’ın işgalinden sonra Rusya’ya uygulanan ekonomik ambargo kötü neticelerini kısa sürede göstermiş ruble % 95 değer kaybetmiştir. Buna bağlı olarak Azerbaycan manatı %120, Özbek som’u ise %145 oranında devalüe olmuştur. Rusya’ya silah kullanmaktan çekinip bu yola başvuranlar netice almışlardır. Dört yıl tehdit ettikleri Kuzey Kore’nin üzerine füze göndermek yerine el sıkışmışlardır. Çünkü yapacakları yanlış kendilerine de zarar verecek pahalıya mal olacaktır. Türkiye’den bu konuda çekinmeseler de hiç akıllarına getirmedikleri bir zarar oluşursa amiyane tabir ile “burnu sürtülecektir”.
Yüzbin tırla Erbil’den taşınan silahlarla yığınak yapmaya devam edilmektedir. Biz bunu söyleyip durmaktansa bir paşanın söylediği gibi bu konvoyu vurursak bir daha en azından bu yolu pervasızca kullanamayacaklardır. İsrail, Lübnan Hizbullah’ına Şam’dan veya o civardaki İran depolarından gönderilen silah konvoylarını anında vurmaktadır. Biz de denesek nasıl olur acaba? Hem biriken enerji boşalır hem de onlara yeni bir plan yapma mecburiyeti getirir.
Muhalefet kısır çekişmeleri bırakıp bir olma, düşmana karşı tek bilek olma gayretinde olmalıdır. Muharrem İnce’nin söylediği gibi, “ABD’den demokrasi umanların” hevesleri kursaklarında kalacak talimatla iş yapacaklardır. Çünkü verilen desteğin bir karşılığı olsa gerek. Allah Türk Milletini büyük bir felaketten korusun. Diğer Müslüman topluluklar idrak edemese de Cezayirli bir alimin duasındaki gibi “Allah’ım Türkiye’ye yardım et. İslam’ı temsil eden tek güç Türkiye’dir” duasını edelim.