%90 engelli arkadaşımız çok güzel özetlemiş durumu.
Bize normal engelli lazım.
Bir kişi üzerinden normal engelli nedir anlatmaya çalışacağım sizlere.
Bir Arkadaşın %43 görme engelli raporu ve ehliyeti var elinde. Az önce face’de okudum Bugün arabasına atlayıp x tatil beldesine gitmiş, denize açılıp balık tutmuş.
Oh ne güzel afiyet olsun.
Geçenlerde konuşurken, yaklaşık 1000 kilo metre mesafedeki ailesini taksisiyle yazın ziyarete gideceğinden bahsetti bana.
Şimdi diyeceksiniz, eeee ne olmuş?
Efendim, o arkadaş da görme engelli, bizde görme engelliyiz. Bir taraf yüzde 43, bir taraf yüzde 90.
Kanunlara göre engelli maaşı alabilir,
Engelli indirimi ile araba alabilir,
Engelli kadrosundan memur olabilir, Kısacası engellilerin haklarının hepsini dibine kadar kullanabilir.
Engellilerin sorunlarını bir yetkili dinlese en ön safta omdan mağduru yok.
Dolmuşa biniyor, basıyor kartını. Şoför bakıyor, “ulan dün falanca yolda bana makas atan adan değil mi bu? Hem ehliyeti var, hem arabama bedava biniyor” deyip engellilere ön yargıyla bakmaya başlıyor.
Eee doğal olarak kurunun yanında yaşda yanar, engelli dediğin toplum nezninde beleşçi olup çıkıveriyor.
Yüzde 90 engelli vatandaş iş görüşmesi için bir firmaya gidiyor. Görüşme sonrasında iş verenin cevabı: efendim biz normal engelli arıyoruz oluyor. Normal engellinin yukarıdaki anlattığın kişi olduğunu sizde anlamışsınızdır. Yüzde 90 engelli olan vatandaş memur olarak atanamadıysa eğer, o şirkete gidiyor, olunuyor, bu işverene gidiyor olmuyor.
Garsonluk yapsa yapamaz,
Kasiyerlik yapsa yapamaz.
Devletin zorunlu yaptığı bütün engelli kadroları normal engelliler tarafından doldurulmuş.
Evlenmeye kalkışsa iş yok para yok.
Bu sefer mecbur sokaklarda dilenmeye başlıyor. Ya da Allah korusun intihar ediyor. Bakın eşitlik dediğiniz taa nerelere geldi.
İnanın bunlar tamamen yaşanmış olaylar.
Evet yasalara göre yüzde 40 ve üzeri herkes engellidir kabul. Ama yüzde 40 engelli ile yüzde 90 engelli asla ama asla eşit olamaz. Bence insan haklarına da aykırıdır.
Engellilerin engel düzeyine göre genel olarak iş alanları daraldığı ortada.
Çözüm şudur kanımca: Örneğim engelli kartları üç grup olmalı. Lacivert kart 80 ve üzeri, mavi kart 60 ve üzeri, Beyaz kart 40 ve üzerini yani hafif engelli grubunu göstermeli ve kartların rengine göre haklar genişletilmeli.
Devletimiz memur alırken aynı şekilde bir kategorize yapıp kadroları öyle belirlemelidir.
Yani puan sıralamasında engel yüzdesi de göz önünde bulunmalıdır.
Özel sektörde üç tane engelli zorunluğu varsa, yukarıda belirttiğim yüzdelerin her birinden birer tane çalıştırma zorunluğu olmalıdır.
Devletimizin sunmuş olduğu maddi ayrıcalıklardan her engelli engel yüzdesine göre yararlanmalıdır.
Madem dedik adalet;
Örneğin engelli vatandaş Edirne’de oturuyor. Kars’taki yakını engelli üzerine indirimli engelli aracı alıyor. Devlet engellinin ihtiyaçlarını görsün diye indirim vermiş, biri Edirne’de biri Kars’ta. Senede 1-2 kere engelli arabaya binerse ne ala.
Şu vermiş olduğum örnek en hafif ifadeyle vergi hırsızlığı.
İkametgah zorunluğu ve araç kontrolü yapılmalıdır.
Memur olan engelliler toplu taşıma araçlarına ücretsiz binmemeli, en azından kısıtlandırma yapılmalıdır.
En düşük memur maaşı 3000 TL. kadardır.
Buradan yapılacak tasarruf toplu taşımada asgari ücretle çalışan kişilerde kullanılmalıdır.
Engellilerin kullandıkları araç gereçler; örneğin baston vb. ücretsiz veya az ücretle satılmalıdır.
Bu liste uzar gider.
Eğer gerçekten de istenirse adaletsizlikler bir nebze ortadan kalkabilir.
Benim gözlemleye bildiklerim naçizane bunlardır. Birçoğumuzun hoşuna gitmese de hakikat budur.
Selam ve duâ ile...