Hani deriz ya.
Kırşehir ne çekiyorsa hasetçilerin hasetliğinden çekiyor.
Kırşehir’e neden yatırımcı selam vermiyor?
Gelen ise mutlu değil pişman oluyor.
Yatırım yapanlar neden bin pişman olarak bir daha şehrimize gelmiyor.
Hasetliğimizden diyorum.
İlimizde yatırımların sayısı neden artmıyor?
Kıskançlardan.
Organize sanayimiz yerinde sayıyor.
Birçok fabrika atıl ve depo olarak duruyor.
Başkent Ankara’ya, liman şehri Samsun’a ve Mersin’e aynı mesafedeyiz.
Kırşehir olarak yatırımcıya sahip olamıyoruz.
Seçilmişler bir araya gelemiyor.
Siyasi kavgalar hiç dinmiyor.
Parti içindeki sürtüşmeler bitmiyor.
Atanmışlar günü kurtarmakta.
Şehrin oda başkanları işlerinin takibinde.
Aksaray yeni il oldu yatırımlarda nasibini alıyor.
Bizde neden yatırımcı durmuyor...
Neden fesatçıların fesadından.
Ankara’da iş adamı adı Ercan Malkoç, ilimize milyon dolarlık yatırım yapıyor.
Termal şehrinin adını dünyaya duyurmak istiyor.
Kırşehirlilerden bir şey istemiyor sadece “Duanız” diyor.
Yapmış olduğu yatırımda onlarca insanımıza iş, aş imkanı sağlıyor.
Kırşehir’in termalini dünyaya duyuruyor.
Kırşehirli iş adamı otel yatırımını Türkiye’nin bir başka iline de yapabilirdi.
Ankara’da İstanbul’da bir başka illerde o kadar çok Kırşehirli iş adamımız var kaçının ilimizde yatırmaları var?
Bir tane yatırımcı çıkmış ona da sahip olmuyoruz.
Bakınız yanı başımızda Kozaklı Kaplıcalar şehri onlarca beş yıldızlı termal yatırımları var.
Termal suyumuzla övünüyoruz Karakurt Kaplıcamız kapalı duruyor.
Tarihi kaplıcayı çürüttük bunun vebali kim dersiniz?
Kırşehir atanmışları oda temsilcileri değil mi?
İlin değerleri yaşatıl mayınca.
Bir tane yatırımcı geliyor mu?
Kozaklı da Kızılcahamam da Afyon ilinde termal otel yatırım teklifi alan Ercan Malkoç ille Kırşehir demiş.
Burası benim dedelerimin yurdu, ana vatanım, baba ocağım demiş.
Dönemim belediye başkanı ot bitmez, kervan geçmez adı üzerinde Akbayırı’nda bir yer vermiş.
Dönemin belediye başkanına teşekkür etmek lazım.
Yatırımcıyı ilimize kazandırmış.
İş adamı Malkoç, Akbayır’a bir termal otel inşa etmiş.
Beş yıldız çok katlı termal otel şehrin sembolü olmuş.
Kırşehir’e yakışır bir tesis kurmuş.
Teşekkür etmemiz ve yatırımcıya destek olmamız gerekirken.
Yatırımcıya sahip değil köstek olunuyor.
Yatırımcılara sahip çıkmamak Kırşehir için hoş reklam olmuyor.
Neden bu şehirde hasetlik fesatlık çekememezlik yüksek dozda dersiniz.
Demiri kendi pası çürütürmüş.
Kırşehirliler olarak biz de kendi değerlerimizi yiyoruz, tüketiyoruz.
İnsanları hatta insan topluluklarını “Haset, kin ve dedikodu” birbirine düşürür, çürütür, parçalar hatta yok edermiş.
Kırşehir, hasetleri yüzünde kaybediyor.
Bunlar ağaç kurdu gibidir içten içer düşünceleri kemirir, gerçekleri karartır, gören gözü kör ediyorlar. Bu hasetlerin; kendisinde olmayınca başkasında olanı çekemezlermiş.
Bende yoksa onda olmasın dedikçe bu ile yatırımcılarda zor gelir.
Kırşehir’de göç vermeye devam eder.
İlimizde dedikodu; hat safhada.
Bir dizi olayları dile dolayıp, dedi ki dediydilerse laf getirip götürmek suretiyle insanların arasının açılmasına neden olmaktalar.
Basit olarak düşünüldüğünde günlük yaşam da hemen herkesin şikâyetçi olduğu konuların basında gelen kötü davranışlardan olsa da vazgeçilmiyor.
Nedense; her yönüyle kötü alışkanlık olduğu bilinmesine karşın, Kırşehirliler olarak vazgeçemediklerimizin başında gelen huylarımızdan birisi olmuş.
Bütün bunlar ne bireysel ne de toplumsal kimseye iyi olarak değerlendirilecek, hiçbir yaraya merhem olduğu görülmemiştir.
Birbirine kinlendirilip, taraf oluşturulmaktan başka bir işe yaramamıştır.
Bugün Ercan Malkoç, ilimize bir alışveriş merkezi kazandırmak için çalışıyor.
Yardımcı olan var mı?
Ne olursa olsun yatırımcıya sahip çıkmalıyız.
İlimize bir çivi çakanın karşısında değil yanında olmalıyız.
Şehrimizin gelişmesi ileri şehirlerarasında olması bizlerin elinde.
Ne zaman hasetliği, fesatlığı, çekememezliğe bir kenara koyarsak işte o zaman birlik içerisinde Kırşehir oluruz.