Bu gün dünya devletlerinin gündeminde tek bir konu tartışılıyor; İslam İşbirliği Teşkilatının İstanbul’daki olağanüstü toplantıdan alınacak karar ne olacaktır? Evet, bu gün aynı zamanda dünya kamuoyunu Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı, Sayın Tayyip Erdoğan’ı konuşuyor. Başı dimdik durmuş, sinesini öne vermiş, ABD Başkanı Tramp’ın doğru olmayan, barış yerine savaş zihniyetli kararını eleştiriyor. Ve çok da doğru yapıyor. AB ülkeleri, BM, Rusya, Çin ve diğer devletler de rahatsızlıklarını ifade ediyorlar. İstanbul zirvesinden olumlu karar açıklandı: “Kudüs Filistin Devletinin Başkentidir!” İşte Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanının yeni zaferi yıldırım hızıyla dünya devletlerinin gündemine oturdu. Sayın Erdoğan’ın yeni zaferi düşmanlarımızı şaşırttı, rezil-rüsva etti. Şimdi ABD ve İsrail devleti kara-kara düşüncelere daldılar.
AMERİKA BAŞKANI TRAMP’IN FİYASKOSU
Vahşi Batıdaki hainler öten yüz yılın evvellerinde Osmanlı devletini çökerttiler, parçaladılar; himayesinde bulunduğu 34 devleti aralarında paylaştılar; özellikle Arap ülkeleri petrolünü, tüm zenginliklerini ellerinden aldılar. Öteki yazılarımda bunları yazmışımdır. Peki, bunları kim ve neden yapıyor, dersiniz? Perde arkasında Yahudiler ve kurmuş oldukları mason kuyrukları vardır. “Besle Kargayı, oysun gözünü”, bir Atasözü. XVI. yy. İspanya’dan topyekûn kovulan Yahudilere Osmanlı kucak açtı, onları topraklarına kabul etti, toprak verdi. Vergi almadı, çocuklarını Orduya almadı ki, azınlıklar barış, huzur içinde rahat yaşasınlar. Sadece bu jest yeterlidir ki, Yahudiler Osmanlı için kocaman heykel yüceltsinler. Ama hayır, Yahudilerin amaçları bambaşkaydı; gözlerini Kudüs’e ve Türk topraklarına dikmişlerdir. Filistinliler de bir zamanlar Yahudileri topraklarına davet etmişlerdir; toprak verdiler, “oturun bizimle birlikte yaşayın”, dediler. Aynı Yahudiler 1948 yılında savaşa kalktı ve Filistin topraklarını işgal etti. Daha sonra Gazze’yi işgal ettiler. Bayraklarına dikkat ettiniz mi? Orada apaydın yukarıda ve aşağıda iki çizgi vardır: Nil’den Fırat nehrine dek ileri yıllarda İsrail devletini büyütecekler.
55 yıllık gazeteci-yazar olarak hep Nazileri, özellikle Hitler’i cani, “insanlık düşman”ı olarak zikir etmişimdir yazılarımda, nefretimi yazmışımdır. Zavallı Yahudilerle bağlı filmleri, tarihi belgeleri şimdi bile izlediğimde içtenlikle ağlıyorum… Yedi milyon Yahudi’yi sobalarda gaddarca, vahşice yakmışlar, yok etmişlerdir. Ve İsrail devleti Almanya’dan tazminat aldığında şöyle düşündüm: neden para aldılar, keşki toprak isteselerdi yaşamaları için…
YAHUDİ’LER NEDEN BAŞ BELALILAR?
Fakat tarih boyunca Yahudilerin amaç ve hedeflerini öğrendikten sonra onların Türk düşmanı olduklarını kanıtlamış oldum. Hitler vahşi, cani, gaddar, canavar olmuştur, evet! Ama Yahudilerin sinsi, hain, iyiliği anlamayan, geçmişteki iyilikleri tez unutan; sadece kendi menfaatlerini, büyük ırk olarak düşündüklerini ve başka ırklara nefret hisleri beslediklerini anlamıştır demek ki. Geçmiş tarihi hadiselere baktığımızda bu mantığa varıyoruz. İspanya Kralı da Yahudilerin bu insanlık dışı davranışlarını, egolarını duymuş, anlamıştır ki, onları topraklarından kovmuştur. Yahudilerin adil olmayan, egoları yüksek halk olduğunu biliyormuş demek ki! Ama Osmanlı onları bağrına basmıştır. Fakat aynı Yahudiler, başta Vayzman olmakla İngilizlerle işbirliği yaparak İngiliz savunmasında görev yapmış, bu ajan gizli işbirliği sayesinde arkadan Osmanlı İmparatorluğunun çökmesine yardım etmişlerdir. Yahudilerin tek istekleri- topraklarını devamlı genişletmek olmuştur. Ayrıca beş bin Yahudi birliğinin (Lejyonun) de Osmanlıya arkadan saldırdığı tarihi belgesi vardır. Yahudilerin amaçları İsrail devletini kurmaktı ve buna göre İngilizlerle işbirliği yapmışlardır. Aynı ajan Vayzman ilk İsrail devletinin Başbakanı olmuştur.
Tramp’ın ABD Başkanı seçilmesinde Siyonistlerin büyük payı vardır. Tramp’ın çevresini saranların pek çoğu Evanjelistlerden oluşuyor. Protestan ve Hıristiyanlardan oluşan Evanjelistler (aslinde Siyonistlerdir) Amerika’da altı milyonun üzerindedir. Yahudilerin üçte biri, belki de daha fazlası ABD içinde Siyonist grubu yaratmışlardır ve dünyanın en zengin adamlarıdırlar. Bu kişiler Cumhurbaşkanı seçmeye güçleri yetiyor. Tek amaçları Kudüs’ü kendilerine başkent ilan etmek, topraklarına yeni topraklar ilave etmektir. Siyonistler bunun için yüklü para vermeye hazırlar. Amerika Başkanları – Ronald Reygan (1981-1989), George W. Bush (1989-1993), Bill Clinton (1993-2001), oğul George W. Bush (2001-2009 ve Barach Obama (2009- 2015) az olsa da Orta Doğu’da barışa katkıda bulundular; hatta İsrail ve Filistin Devlet Başkanlarını Amerika’da ağırladılar; iki Bağımsız devlet kurulmasını savundular, fakat sonuca varamadılar. Dünya şahittir ki, Kudüs Filistin devletinin başkentidir. Ama Kudüs dünyada tek şehirdir ki, burada üç din insanları birlikte ibadet ediyorlar. Dünyada ikinci bir Kudüs yoktur.
AZERBAYCAN DÜNYADA ÖRNEK DEVLETTİR
Bu gün Azerbaycan tek devlettir ki bütün dinler burada azattır. Hatta Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev’in talimatıyla Yahudiler için yeni Sinagog binası bile inşa edilmiştir. Azerbaycan dünyada yüksek gelişen yüce devlettir ve ülkemizde azınlıklar da bizler kadar hürler ve barış, kardeşlik içinde yaşamalarına devam etmekteler. Dünyada tek ırkçı devlet Ermenistan’dır, çünkü buradaki Azerbaycanlılar ezeli bin yıllık baba topraklarından kovulmuşlar ve kökçün durumda yaşıyorlar. Topraklarımızın yüzde yirmisi işgal altındadır ve BM almış olduğu 4 kararı uygulanmıyor. Ve BM, Sayın Erdoğan’ın söylediği gibi beş ülkeden ibaret değildir. BM sadece Amerika’nın “kuklası” durumundadır. Libya ile bağlı karar alındı, ivedilikle de uygulandı; Başkan Kaddafi vahşice öldürüldü. Çünkü Amerika böyle istedi.
Fakat bu seferinde Amerika Başkanı karşısında Erdoğan’ın dimdik duruşuyla şaşırdı ve yanlış yaptığı da ortadadır. Sayın Erdoğan’ın isteği üzerine İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul’da hemen toplandı ve karar alındı: “Kudüs Filistin Devletinin Başkentidir”, 48 ülke Başkanı imzaladı kararı. Nokta. Şimdi her kes ne olacak, diye konuşuyor. Bana göre Yahudiler çok fazla istiyorlar. Zaten haritaya baktığımızda nokta gibi toprakları vardı, şimdi büyüdüler ve hortumlarını Türk topraklarına doğru yitiyorlar. Daha önce “Van minut”la ilgili iki sayfa yazı yazdım (“İl Gazetesi”, 6 Şubat 2009) ve dönemin Başbakanı, Sayın Erdoğan’ın İsrail’i terörist ülke adlandırdı; Peres’in iyice dersini verdiğini alkışladım ve kutladım. Şimdi de ABD Başkanına “yanlış yapıyorsun, Kudüs Filistin Devletinin Başkentidir”, söylediğini alkışlıyorum, evet.
TRAMP, SİYONİSTLERİN TUZAĞINA TÜŞTÜ
Aslinde Tramp’ın arkasında evanjelistler, yani koyu Siyonistlerin, kısacası Yahudi camiasının olduğu bir gerçektir. Amerika onların “kuklası halindedir”, gelecekte Amerika’nın kendisi de evanjelistlerle, yani Yahudi camiasıyla büyük sorunlar yaşayacaktır. Bunu mutlaka göreceğiz. İki trilyon Müslümanlara karşı altı milyon Yahudilerin ne yapacaklarını merak ediyorum. Bir kere Yahudilerin ailelerinde artış olmuyor; öte yanda Müslüman ailelerde Allaha şükürler olsun, her ailede sekiz, on çocuk vardır. Yahudiler bunu iyi anlamalılar. Akıllarını başlarına toplamaları lazım. Türkler tarih boyunca onlara kucak açmıştır, onlar ise ikiyüzlülük, sahtekârlık yapmış, arkadan Türklere kurşun sıkmışlar. Şimdi Abdülhamit zamanı değildir bir kere, uyanın, siz ey Yahudiler!
Sayın Erdoğan Osmanlı Türk torunudur ve arkasında beş Türk Devletleri, ayrıca Türk Toplulukları vardır. BM, “Amerika’nın kukla”sı yerine Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri vardır. Türkiye’nin artan nüfuzu sayesinde bu ülkelerle sıkı işbirliği yapılacaktır ve Türkiye dünyada en güçlü devleti olarak nüfuzu daha da yükselecektir. Ekonomisi devamlı yükselen Türkiye’nin elbette ki, AB, NATO ülkeleri ile ilişkilerini devam ettirecektir. Ama öte yanda Çin, Rusya, Orta Doğu ülkeleri ile kardeşlik bağlarını daha da pekiştirecektir. O zaman hadi sen, Tramp, Yahudilerin “kuklası”, inşaatına bak, dairelerini satmaya bak, çünkü siyaset senin yapacağın iş değildir. Tüm dünyada rezil oldun, dünyada barış yerine savaşı tetikliyorsun. Dünya barış isterken sen savaş diyorsun ve mazlum insanların nalesi, feryadı, ahu-nalesi er ya geç seni tutacaktır. Ve bizler de sizin “fiyaskonuzun” takipçileri olacağız.
Yaşasın Türkler ve Müslüman Dünyası!
Ne Mutlu, Türküm Diyene!