Bir çocuk ne görürse onu yapar. Okuyanla büyürse okur. Televizyon ve telefondan gözünü alamayan ebeveyn görürse o da gözünü tabletinden alamaz. Sohbet ediliyorsa sohbet eder. Susuluyorsa odasına gidip susar. Hep sonra konuşuruz ya da sonra oynarız cevabını alıyorsa büyüdüğünde aynı cevabı alırsınız. Baba şimdi olmaz, anne sonra…
Ergenlik problemleri ortaya çıkınca oturup konuşmanız gerekir. “Gel iki dakika sohbet edelim.” Dediğinizde yüzünüze boş boş bakıp odasına gider. Asla karşılık bulamazsınız. Ona göre siz onu yıllarca adam yerine koymadınız, dinlemediniz. Şimdi sorunlar büyüyünce ona nasihat vermek istiyorsunuz ancak sohbetin tadını almayana nasihatin şivesi batar. Bugüne kadar kendisiyle sohbet etmeyen hatta ona göre “adam yerine konulmayan” çocuk bu duruma daha da öfkelenir. “Madem konuşmak istiyorsun şimdi de sen benimle konuşmak için uğraş bakalım.” der.
Oysa yapılması gereken çok basitti. Geceleri yatmadan 4-5 dakika masal okumak. Gün içinde en azından 10 dakika oyun oynamak. Sohbet ederken işlerinden bahsetmek. Yoğunluğunu ve yorgunluğunu ifade edip empati kurmasını sağlamaktı. Böylece o da büyüdüğünde empati kurmanız için size fırsat verecektir.
Bu süreci kaçırdıysanız ve çocuk artık ergense ve konuşma kanalını açmanız gerekiyorsa yapmanız gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz.
Öncelikle geçmişte yaptığınız hataları kabul edip çocuğunuza karşı dürüst olmalısınız. İletişim eksikliklerinizi değerlendirmeli ve sağlıklı bir iletişim kurmak için ilk adım atmalısınız. Hemen karşılık almayabilirsiniz sabırlı olmalı ve üzerine çok gitmemelisiniz. Küçük sohbetlerle iletişimi başlatabilirsiniz. Yeni karşılaşacağınız duyguları, düşünceleri, dünyaya dair tespitleri sizi şaşırtabilir kesinlikle büyük tepkiler vermemelisiniz. Eleştiren değil saygı ile dinleyen ve çözüm üreten, destekleyen rolünü benimsemelisiniz.
Çocuğunuza, onun yanında olduğunuzu ve duygularını anlamak için çaba gösterdiğinizi hissettirmelisiniz. Aslında bu saydıklarımız temelde bir insanın diğerlerinden beklediği temel davranış kalıplarıdır. Bizler anne ve baba olarak çocuğumuzun “Bize ait olduğunu” ve “Biz ne dersek yapması gerektiğini” düşündüğümüz için bu sorunları yaşıyoruz. Bizim dediklerimizin, demediklerimizin doğru algılanıp yapılması konusunda tüm sorumluluğunu onlara yüklüyoruz. Sonra yapmayınca ya da yapamayınca yargılıyor kendimizden uzaklaştırıyoruz.
Kısaca ergenlik iletişim sorununun sorumlusu aslında bizleriz. “Kendim ettim kendim buldum. Dememek için hatamızı kabul edip yanında olduğumuzu hissettirmeliyiz. “Ben bilirim.” değil “Biz hallederiz.” diyelim.