Bu gün Büyük Türk dünyasının bir parçasında gerğin savaş yaşanmaktadır. Vatanımdaki savaşın dünya savaşlarından bir farkı vardır, o da şudur-Azerbaycan kendi topraklarını, terör devleti sayılan Ermenistan`ın esaretinden kurtarmayı hedefliyor. Yani, Ermenistan, 1992 yılında işkal ettiği Azerbaycan topraklarını 30 yıldır esarette saklıyordu ve bu gün halkımızın sabır kasası patladı. Sonunda anlamış olduk ki, hiş bir Minsk Grubu ve Ermenistan`ı savunan, ona silahları temin eden devletler, topraklarımızın geri alınmasında meraklı değiller. İster Fransa, isterse Rusya ve başka devletler, topraklarımızın geri alınmasında bir adım bile atmadılar. Tam tersi, köstebek rolünde mövge tuttular. Her firsatta Azerbaycan`a baskılar yaptılar. Ve Azerbaycan bölğede tekbaşına kalmış durumdaydı. Doğru, Ukrayna, Moldova, Macaristan, İzrail, Kazakistan ve başka devletler Azerbaycan`ın haklı olduğunu ve kendi topraklarının azad olunmasını talep ediyorlardı.
DÜNYADA MÜSLÜMAN DEVLETLERE KARŞI GIZLI SAVAŞ VARDIR
Azerbaycan`ın tek bir savunucusu vardır bölğede: kardeş Türk devleti! Cumhurbaşkanı, Sayın, Tayyip Erdoğan, bütün resmi kürsülerden dünyaya haykırıyordu? T. C. Dış İşleri Bakanı, Sayın Mevlüt Çavuşoğlu da Azerbaycan`ın işğal olunmuş topraklarının geri verilmesini her fırsatta gündeme getiriyor, adaleti savunuyordu.
Fakat, başta ABD ve Batı`nın Müslüman karşıtı devletleri, Sayın Erdoğan`ın ve Azerbaycan devletinin haklı sesini duymuyorlardı ve terör devleti Ermenistan`ın safında yer almaya devam ediyorlardı. Ermenilerin en büyük savunucu grubu – zengin Ermeniler Fransa`nın Marsel bölgesinde ve Amerika`da meskunlaşmışlar. Onların baskıları sayesinde topraklarımız işkalde kalıyordu, Avrupa ve Batı`lı devletler ise suskunluklarını koruyorlardı. Tam bu esnade Ermenistan Azerbaycan`a karşı yeni savaşa hazırlanıyordu ve yeniden topraklarımızı işgale kalkıyordu.
Fakat unutuyordu ki, Azerbaycan 1992 yıllarını arkada bırakmıştı. Güclü Ordusu vardı ve halkımız kendi topraklarımızı almaya tam hazırdı. Ve Ermenistan bir hata yaptılar. Ermenistan Başbakanı Paşinyan efendi, ekibiyle tarihi Şuşa şehrimize gidiyor, orada “yallı dansı” yapıyor? Bu da yetmiyormuş gibi Şuşa`yı “oyuncak Garabağ devlet”`nin merkezi ilan ediyor? Halkımızın sabrı tükenmiş, yumruklar düğümlenmiş, sabır kasası aşmıştı...Ve son damla şanlı Ordumuzu hareketlendirdi! Düşman, geceyle topraklarımıza aniden saldırdı...
İşte o zaman Silahlı Kuvvetlerin Baş Komutanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev, haklı olarak savaş ilan etti ve şanlı Ordumuz topraklarımızı geri almaya kalktı. Bu adaletli, doğru ve barış namına savaşı halkımızın mağrur evlatları, tüm halkımız zaferle bitirmeye can atıyor. İşte zaferin signalleri ortadadır... İllerimiz ve köylerimiz işgalden azad edilmeye başladı... Cebrayıl ilimiz ve 11 köy ve kasabalar azad edildi.
Zaferimizi izleyen Minsk Grubu 11 ölkeden oluşuyor ve bu ölkeler üç devlete konuyu çözmek görevini vermiştir. Ama Minsk Grubu topraklarımızı işkalden hiş de azad etmek niyetinde olmamıştır. Ortaklarından Rusya, Azerbaycan`a aniden çağrı yaptı: İki devletin Dış İşleri Bakanı 11 saat Moskova`da masada oturdular. Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev necip bir adım attı ve savaşı durdurdu, konuyu barış yoluyla bitirmeyi hedefliyordu. “Topraklarımızdan çıksınlar, biz o zaman bölğeye barış getireceğiz...” dedi.
“GARABAĞ AZERBAYCANDIR VE NOKTA” - İLHAM ALİYEV!
Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Milli Meclisin toplantısındaki konuşmasında bir daha vurguladı: “Biz kardeş Azerbaycan`ın yanındayız. Ne istemiş olsalar, vereceğiz”, dedi. Aynı fikirleri, Dış İşleri Bakanı, Sayın Mevlüt Çavuşoğlu da dünya basınına aşıkladı: “Türkiye Devleti tüm imkanlarıyla Azerbaycan kardeşlerinin haklı savaşını destekliyor”. Ermenistan ordusunu darmadağıın eden Azerbaycan Ordumuz inamla ilerliyor ve köylerimiz tek-tek azad ediliyor. Tam bu esnada, terör Ermenistan devleti gece saatlerinde, ateşkesi bozarak ikinci en büyük kentimiz Gence`nin sivil bölgesine saldırdı... Kadın, çocuk, ihtiyar dedeler ve annelerimiz helak oldular. Savaş anında sivil insanlara saldırı-sviçre`de alınan hukuk kurallerine aykırıdır.
İşte size Ermenistan`ın terör devleti olduğunun kanıtı. Raketlerle Gence`ye, Cebrayıla, Ağdam`a, Hadruta ve İlçelere, köylere saldırılar, dünyadakı tüm hukuki kurallere aykırıdır ve ölenler sivil insanlardır. Bunu İkinci Dünya Savaşında katil Hitler yapıyordu. Bu gün aynı sivilleri bombalayan Ermenistan terör devleti olduğunu bir daha tastıklıyor. Azerbaycan Ordusu hiş bir sivil evleri, sivil insanları hedef almıyor. Nokta hedefi sadece askeri mekanlara, Alay ve komutasına saldırıyor. Dünyanın barış insanları Ermenistan`ın, özellikle Paşinyasn`ın çirkin yüzünü gördüler. Bunu 1992`de, Hocalı`da da yaptılar ve 635 sivil insanları vahşice, hünkarca kurşuna dizdiler, resmen soykırım yaptılar... Şimdi de aynen koy ve kasabalardaki sivilleri hedef alınıyor.
Ermenistan, gaddar, faşist ruhlu, sadistce, namertce vuruşuyor. Bu Paşinyan devletinin ırkçi, gaddar siyasetidir byu vandalizmdir, aynen Hitler`in sağ eli olan Ermeni Paşası`nın siyasetini bu gün gerşekleştiriyor. Bakın, bu gün Azerbaycan, “kultumulturalizm”(pek çok milletlerin barış ortamında birlikte yaşaması) alanında dünyada tek devlet olarak tanınıyor. Fakat bu gün Ermenistan`da yüzde 99 faiz sadece Ermeniler yaşamaktadır. Ermenistan topraklarından ve Garabağ`dan bir milyon Azerbaycan Türkleri ezeli dede-baba topraklarından çıkarılmışlar. Ayrıca Ermenistan okullarında anti Türk eğitimi veriliyor. Asala terörçuları eğitiliyor. Bu gün Azerbaycan`da 10 binin üzerinde Ermeni yaşıyor. İşte size somut kanıt!
ERMENİ VANDALÇILARINI TOPRAKLARIMIZA RUS ÇARI, I. NİKOLAY YERLEŞTİRDİ
Bu belalı Ermenilerin Azerbaycan topraklarına gelişi hakkında daha önceki sayfa yazılarımda çok yazmışım. Ermeniler, Rus Çarı I. Nikolay tarafından XIX yy. evellerinde İran ve Türkiye topraklarından getirilerek Azerbaycan`ın kadim İrevan bölgesine yerleştirilmiştir. Tarihi kaynakçalarda bunlar hakkında açık yazılıyor. Ve 1918 yılında kurulan Azerbaycan Demokratik Devleti, ise özel kararla bizim kadim İrevan topraklarımızı Ermenilere peşkeş etmiştir (Çok da yanlış yaptılar). Ermeniler gerçekten gaddar, ikiyüzlü ve nankörler ki bütün bugeliş tarihini unutuyorlar. Azerbaycan barışcıl ve müdrik halktır. Bu gün vatanımızda savaş gidiyor ve Bakü ve çevresinde 10 binden fazla Ermeniler bizimle birlikte yaşamaktalar ve onlara kimse “çıkın gidin”, demiyor. İşte size toleranslı, mağrur, cesur, barışcıl Azerbaycan Türkleri... Biz böyleyiz, iyi komşu gibi onlarla hala da barış içinde yaşıyoruz... Fakat menfur hiss ve anti Türk terbiye ile eğitilen vandal Ermenilerin ruhları bozuktur, iyiliklerden hiç anlamazlar, çünkü ırkçı ruhuyla büyüdülür ve Türk düşmanı olarak okullarda, yüksek eğitimlerde özel terbiye ediliyorlar. Fark bundadır ve şimdi savaş ortamında kirli, menfur, haince, düşmanca ruhları apaydın gözüküyor.
Şimdi buradan Ermenilere soruyorum: biz size yurt, toprak verdik, yıllardır bedavaya su, gaz, petrol verdik: neden bu kadar nankörsünüz, neden bu kadar hainve kınlisiniz? Biz Azerbaycan Türkleri olarak size daima iyilikler yaptık, size yaşamak için sıcak ortam yarattık: bizimle aynı hukuk ortamında çalıştınız, bizler kadar maaşlar aldınız. Size toprak verdik, yurt verdik, ama siz nankör ve hainlik yaptınız... Siz Lübnan, Kanada, Suriye`den muzdlu askerleri neden Garabağ topraklarımıza getirip sokuyorsunuz? Garabağ`a PKK militanlarını getirip ormanlara dağıtmışsınız? Ve onlar Azerbaycan Türlkerine karşı vuruşmaktalar. Rusya`nın topraklarımızda neden üstü vardır? Gayet ki amaçları vardır.
Fakat Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev dünya basınına açıklama yaptı. Açık dedi ki, “...Topraklarımızı Azerbaycan Ordusu azad ediyor. Ve bizim 100 bin askerimiz vardır ve şanlı Ordumuz kendi topraklarımızı azad ediyor. Bizim topraklarımızda hiş bir ülkenin vatandaşı savaşmıyor...” Buradan Fransa Başkanı Makron`a yeni bir teklifim vardır. O cellat, terörist Ermeni Ordusunu yersiz ve haksız savunuyor. Minsk Grubunda üyedir ve 30 yıl zaman zarfında topraklarımızın işkaldan azad edilmesi için bir santim hareket etmediniz. Ve utanmadan Azerbaycan devletine karşı ittihamlarda bulunuyorsunuz? Guya Ordumuzda yabancı askerler vardır, diye. Kendisine teklif ediyorum ki Marsel bölgesinde Ermenilere Muhtariyet versin, çünkü orada 500 bin Ermeni yaşıyor. Ermeni militanları, Taşnaksütün teröristler Garabağ topraklarından bir milyon soydaşlarımızı dede-baba topraklarından topyekun kovmuşlar ve Hocalı`da masum 653 sivil insanlarımıza, soykırım yapmışlar. Ey, Makron, bu soykırımı dünyanın pek çok devletleri tanımıştır, siz neden tanımadınız? Hadi, siz Minsk Grubunda söz hakkına sahipsiniz? Neden susuyorsunuz? Siz, o, ufacık boyunuzdan büyük konuşuyorsunuz, ey, Makron efendi? Akıllı siyasetçi bile değilsiniz. Çünkü adaletli ve insaflı şahıs bile değilsiniz. Hukuk ortadadır: hak bizim tarafta iken siz teröristleri savunuyorsunuz?
Azerbaycan tarafı, Moskova`da imzalanan ateşkese sadık kalmışken, Ermenistan tarafı ateşkesi bozarak ikinci büyük kentimiz olan Gence şehrinin merkezindeki sivil insanların yoğun yaşadıkları bölğeyi raketle vuruyor ve 46 insanımız anında ölmüş, yüzlerce yaralılar Hastanelerde. Fakat siz, Makron efendi kalkıp da adaletsiz ve hain mövgede durup, Azerbaycan devletini suçluyorsunuz? Nerede adalet, nerede hukuk ve vicdanınız, ey, Makron efendi? Böyle bir adaletsiz, nankör kafayla ülkeyi nasıl yönetiyorsunuz? Bunu merak ediyorum? Kenardan davranışlarınıza dikkatle bakınız, hatta yerişinizde bile kusurları görmek mümkündür?!
Dünya yazarı O. De’Balzak yaşamış olsaydı sizin ferasetsiz, yeteneksiz duruş ve davranışlarınızdan mutlaka yeni bir roman yazacaktı...
Devamı vardir!