“Fedek” İnşaat Şirketi bina sakinlerini sokağa attı…

Eflatun Neimetzade

“Fedek” İnşaat Şirketi bina sakinlerini sokağa attı…

EFLATUN NEİMETZADE

Yıl 1917… Gazi Üniversitesinde ders anında beni Sefirlikten acilen aradılar… Derse ara verdim, Bölüm Sekreterliğine geldim. Telefonda geniş bir adam, “Eflatun Hocam, bu gün Sefirliğe gele biliyor musunuz?…Sizinle mutlaka görüşmek isterim… Bakü’den gelmişim. Konu sizin Bakü’deki dairenizle ilgilidir… Ne olur, lütfen gelin. Çok önemlidir…” dedi. “Peki, saat 14.30 da geleceğim, dedim. Zaten dersim saat 12-de bitiyordu. Yemek yedikten sonra Sefirliğin yolunu tuttum. Otuz yaşlarında bir genç önüme Protokolü koydu:

“Rica ediyorum, protokolü okuyun, lütfen. Biz devletin “Fedek” Tikinti Teşkilatıyız, Hocam, dedi… Sizi rahatsız ettiğim için beni affedin. Bakü’den sizin ayağınıza geldim ki, protokolü imzalayasınız…

-Protokolle tanış oldum.

-Ben tatilde Bakü’ye geleceğim. Bu böyle olmaz. Dairemde emlakım vardır, binayı sökemezsiniz. Ben dairedeki emlakımı kendim çıkaracağım, sonra imzalayacağım…-dedim.

-Hocam, siz nasıl isterseniz öyle olsun. Biz sizi Bakü’de bekliyoruz, dedi ve Protokolü alıp çantasına koydu…

…Bakü’ye tatile geldim ve her gün binamızın etrafında bina sahiplerinin bağırtılarını, hıçkırıklarını duyuyordum. Bu arada tanıdığım şair dostum beni aradı. Aynen şöyle dedi:

-Hocam, “Fedek” Şirketinin sahibi bizim akrabadır. Devlet seviyesinde bir şirkettir… Lütfen, siz protokolü imzalayın ve evi boşaldın… Sadece sizi bekliyorlar, dedi.

-Peki dostum, düşünüyorum… Aşağıya indiğimde komşular ev eşyalarını TIR’lara topluyorlardı… Binamızın önü sanki savaş alanıydı. Bağırmalar, konuşmalar, koşmalar ve saire… “Fedek” Şirketinin sahibi Yaver Bey bana yaklaştı:

-Hocam, ne zaman isterseniz TIR arabasını ayarlayım… Sadece gününü söyleyin, lütfen… Siz hiç endişelenmeyin. Görevliler tüm ev eşyalarınızı toplayacaklar ve TİR’a bırakacaklar. Nereye derseniz oraya götürecekler… -Pekala iki gün sonra gelsinler, dedim.

BAZI BİNA SAKİNLERİ PROTOKOLU İMZALAMADILAR

 Binamızda sadece ben ve birkaç aile vardı ki, direniyorduk ve binamızın sökülmesine razı değildik. Sonunda Protokolü imzaladım, nasıl olsa 2019 yılına dek binamız hazır olacaktır, düşündüm…

Ama, düşündüğüm gibi olmadı… Ben yine yanıldım… Kendimi aff edemiyorum… Ahıl yaşımda bile yeniden yanıldım. Çünkü parlak ruha sahip şair dostum aradı ve ona güvendim… Ama onu da yanıltmışlar. Neden mi dersiniz? Kendisine Başbakanın imzasını göstermişler, Başbakan “Fedek” Şirketini ve birkaç başka Şirketlere güvenmiş ve binaları bu Şirketlere vererek, “Sökünüz” emrini vermiştir.

Ayrıca, binamız Nasimi İcra Başçısının Bölgesinde olduğundan dolayı İcra Başcısı, Sayın, Asif Askerov da “Fedek” Şirketine zemanet vermiş, Nasimi Sokak 80-de yerleşen bizim binamızı ve bölgede pek çok binaları da “Fedek” sahtekarlarına emanet etmiştir. Onu da yanıltmışlar, çünkü Başbakanın imzası olan belgede “Fedek” Şirketinin de ismi vardır. O belge elimdedir… Önce İcra Başcısı Asif Askerov’dan soruyorum:

 -Neden bu uyduruk “Fedek” Şirketinin geçmişini araştırmadınız? Ne gibi binalar inşa ettiğini, oralarda devletin küllü miktarda paralarını yediklerini, bu Yaver kişinin buna göre cezaevinde yattığını araştırmadınız? Adam suçlu ve devletin emanet ettiği binalarda devletin hazinesini boşaltmış ve buna göre cezaevinde yatmıştır? Sayın, Asif Askerov, size daha önce de Gazetemizin bu köşesinden iki defa soru sordum ve hala da sorularıma cevap vermediniz???

Cumhurbaşkanızım, Sayın, İlham Aliyev sizin atamanızı imzalarken “Vicdanıma yemin ediyorum ki, devletime sadakatla, namusumla hizmet edeceğim”, demiştiniz… Şimdi diyeceksiniz ki, Başbakanın imzasıyla “Fedek” Şirketine binaları emanet etmişim… Doğru, Başbakanın onayı olsa bile siz bu uyduruk Şirketin sahibinin cezaevinde yattığını mutlaka biliyordunuz, evet, bu kesin böyledir. Ama denetlemediniz. Neden?

Biz sakinler 2019 yılında yeni dairelerimize taşınacakdık? Moblyalarım, evimdeki eşyalarım bozuldular, bağdaki nemli, rütubetli ortamda harab olup yararsız hale gelmiştir… Ben bu “Fedek” Şirketini mahkemeye verdim ve sizin denetiminizde, Nasimi Mahkemesi, Hakim Cemile Hanımın insafsızlığıyla manevi tazminat taleplerim rett etmiştir. Siz Nasimi reyon İcra Başçısısınız ve tüm yetkiler elinizdedir. Tam altı yıldır inşaat başlamıştır ve sadece yeddinci kat dikiliyor. İlerde hala on kat da dikilecektir… Ben ne yapmalıyım, söyleyin, lütfen. Sizin gibi deneyimsiz, gözleri ileriyi görmeyen bir İcra Başcısıyla karşı-karşıya kalmışımdır!

BAŞKAN, ASİF ASKEROV, RÜŞVETHORLARA GÖZ YUMUYOR. NEDEN?

 Bina sakinleri mahkeme kapılarında sürünürler, haklı taleplerini savunamıyorlar. Ama siz devletin döşeli, lüks makamında ekibinizle keyifli halde işinize devam ediyor, uyduruk Şirketlere ihaleler paylıyor ve hiç de denetlemiyorsunuz, Sayın Asif Askerov? Protokolde yazılıyor ki, Nasimi Reyon İcra Başcısı bölgesindeki inşaat Şrketlerini dentlemeli, insanların manevi haklarını savunmalıdır. Siz ise hiç denetlemiyorsunuz? Neden? Sağda-solda “Benim Biznesimdir…”, diyorsunuz… Nasimi Pazarını söktünüz ve yerinde dimdik yüksek, bölgenin ruhuna hiç de uygun olmayan binalar inşa ediliyor. Elbette ki sizin denetiminde inşaatlar devam ediliyor… Nasimi Caddesi 80 N0”lu binayı neden denetlemiyorsunuz? Hanı, 2019 yılında odalarımıza taşınacaktık? Protokol elimizdedir ve siz çavçavlı makamınızda keyiftesiniz… Bina sakinlerinin dümüş olduğu feci durumla hiç ilgilenmiyorsunuz? Makamınıza şikayette bulunan sakinleri de dinlemiyorsunuz. Siz, Cumhurbakkanımız, 44 günlük Savaşın galibi, Türk dünyasının mukaddes evladı, Sayın, İlham Aliyev’e vermiş olduğunuz sözü tutmadınız, görevinizi ihlal ediyor ve Milli Kahramanımızı bile aldatıyorsunuz, Sayın, Asif Askerov!

Ben, Almanya Hannover Bilim Akadesinin Akademiki, Azerbaycan’ın Halk Artisti, Elmler Doktoru, Professor olarak sizin ilgisizliğinizi, devletin makamında düzgün çalışmadığınızı takib ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Ali Üniversiteleri için ders kitapları yazdım, iki binden fazla köşe yazıları, tankitler yazdım ve 45 ülkede yazılarımı, kitaplarımı dikkatle okuyor ve olumlu yaklaşımları duyuyorum ve görmekteyim.

BU GÜZEL VATANIMDA İLGİSİZLİĞİNE KANITLAR…

Amma siz, Başkan, Asif Askerov, oturduğunuz makamdan yüz metrelikteki rezaletleri neden görmüyorsunuz? Tam yüz metrelikteki binamız vahşice, zalımca söküldü ve ev sakinleri sokak-sokak dolaşıyorlar ve onların dertlerini dinleyen bulunamıyor. Çünkü sizin gibi ilgisiz insanlar makmlarında sımsıkı oturmuş ve insanların dertleri ile hiç ilgilenmiyorlar. Duyuyorum ki siz yukarı görevlerde bulunan insanlarla içli-biçli, akrabalıklarınız vardır. Ola bilir, amma insanların ah-nalelerinden kaçamazsınız, Tanrının kazabından yakanız kurtulamaz. Çünkü insanlara saygısızsınız, onların dertlerini dinlemiyorsunuz. Allahin kazabı yaman oluyor, inanın ki, yakanız Tanrının elindedir, çünkü insanları sokaklara döken sizin dikanlı davranışınız ve ilgisizliginizdir. Siz sakat, rüşvetçilere, hırsızlara ihale vermişsiniz. Örnek mi istiyorsunuz? İşte size “Fedek” Şirketi ve bu Şirkette çalışan ilgisiz, nankör görevliler… Bu Şirket sahipleri insanlara kira paralarını bile vermiyorlar. Hatta benim de kira paramı kesmişler.  Tüm ev sahiplerinden dairelerim Tapularını talep ediyorlar. Neden mi? Araştırdım ve ilginç olaylara şahit oldum. Bu Şirletin sahtekarları insanlardan eski dairelerinin Tapularını topluyorlar. Sebeb acınacaklı ve fecidir. Tam bir mahkemeliktir. Mahkemeler doğruları savuna bilse elbette… Ne yazıktır ki Mahkemeler de Nasimi İcra Başcısının Asif Askerov’un isteklerini gerçekleştiriyor…

Eski binamızın Projesi elimdedir, her kesin dairelerine yirmi metrekare ilave olunmuştur. Örneğin, benim daireme 20 metrekare ilave etmişler ve ben 118 metrekare daire alacaktım.

Fakat, Şirketin yeni sahibi, bir önceki Projeyi rafa kaldırmış ve dairelerin metrekaresi artırılmıştır. Şirketin yeni sahibi daire sahiplerini toplantıya davet etti. Bizlerden eski evimizin Tapularını talep ettiler. Örneğin, eski dairem 118 metrekare idi. Şimdi onlar eski projeyi değişmişler 140, 150 metrekare yükseltmişler ve insanlardan ilave para talep ediyorlar. Çahsen benim vermeye param yoktur, emekli Profesörüm. Bu gün Şirket görevlisi Elnur Bey’i aradım. –Hocam, siz de evinizin Tapusunu getirin..

-Ben evin Tapusunu size vermeyeceğim. Bana dairemin neden değiştiğini anlatın, - kendisinden sordum. Bana aynen cevabı şöyle oldu:

-O zaman kira parasını da almayacaksınız ve binada daire de almayacaksınız…

-Siz kim oluyorsunuz da böyle cevap veriyorsunuz? Dairemizi söktünüz, şimdi de daireme el koyuyorsunuz?

Adam ciddi olduğunu ifade etti. Bu nasıl oluyor Sayın, Asif Askerov? Binamızı kanunsuz söktüler. İnsanlıarın ceplerini soyuyorsunuz…

 Bu Kişiler, İnsanların Kanını İçen Yamlamlardan Beterler

Cumhurbaşkanım, Sayın, İlham Aliyev! Umudum yalnız sizedir ve sizi cesur, Milli Kahraman olarak seven biriyimdir. Cesur Faaliyetiz hakkında büyük kitap yazmımdır. Bu rüşvet destesini lütfen dağıtın ve derslerini verin… Bunlar insan kanını içen yamyamlardan bile beterler…

Binamızın sadece tadilatı yapılacaktı. Bu meseleyi ben Bakü Şehir İcra Başcısına götürdüm ve karar aldırdım. Yıl 1988. O zaman binamızın ciddi tadilatı yapılacağı kararı vardı. Sonra Ulu Önderimiz beni yurt dışı görevine gönderdi. Binamızla ilgilenen olmadı ve Başkan, Asif Askerov binamızın sökülmesi kararını aldırttı. Gerisi zaten belli… Şimdi ise Şirketin yeni sahibi, bir önceki tadilat yerine binamızın Projesini değişerek büyülk kazanç elde etmek için daire sakinlerinden ilave paralar talep etmektedir. Aksi halde bize eski dairelerimizi vermeyeceklermiş!??

Böyle rezalet, ikiyüzlülük, rüşvet - Afrika ülkelerinde bile yoktur. Ülkemizde sanki hukuk yoktur, sanki Gebile Devletinde yaşıyoruz.

 Cumhurbaşkanımız, Milli Kahramanımız, Sayın, İlham Aliyev’in bu rezaletten elbette ki, haberi bile yoktur. Ama, İcra Başcısı, Asif Askerov’un bizzat olaydan haberi vardır ve onun denetiminde böyle rezaletleri görmekteyiz…

 Asif Askerov! Bina sakinlerinin ahu-nalesi ve elleri sizlerin yakanızdadır. Er ya geç bu kanunsuzluğun cezasını alacaksınız. Çünkü bu yapılanlar sizin denetiminizde oluyor, bu trajediyi siz yapıyorsunuz...

Ben, Cumhurbaşkanımız, Sayın, İlham Aliyev’i bizzat tanıyorum ve olayları duyar-duymaz bu rezalete, bu kaosa, bu rüşvet bataklığına son verecektir. Kanunen bu rezalete nokta koyacak ve bu kaosta olanları ciddi biçimde cezalandıracaktır…

 Bundan kendim gibi eminimdir…

Devamı vardır…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.