“Fedek” şirketinin yeni tuzakları... (2. yazı)

Eflatun Neimetzade

“Fedek” şirketinin yeni tuzakları... (2. yazı)

EFLATUN NEİMETZADE

Daha önceki üç yazılarımda “Fedek” Tikinti Şirketinin mülk sahiplerini aldatarak, önce Azadlık Prospekti 80 NO”ludaki binalarını sökmüş, sonra dairelerini 20 metrekare artırılacağı vaadinde bulunmuştur. Şimdi Şirketin yeni sahibi önceki Lahiyeni değişerek, daireleri 40, 50 metrekare artırmışlar ve sakinlerden yüklü para talep ediyordur. Ve parası olmayan hakiki daire sahiplerine ise:

-Size bu binada değil, başka uzak binalarda daire vereceğiz, - vaatinde bulunuyorlar. Ben önce bize tuzak kurulduğuna inanamadım ve daha önce Şirkette tanıdığım, Şirketin Mali İşlerinden sorumlu Elnur Bey` aradım:

-Eğer evinizin Kupçası`nı getirmeseniz, kira parasını da almayacaksınız ve binada size daire de verilmeyecektir, - dedi. Bu cevaptan şaşırdım doğrusu, çünkü devletimin bana vermiş olduğu (1988) ve sahip olduğum şahsi dairem elimden zalimce alınıyor ve gaddarca sökülen binamızın sakinleri resmen sokağa atıldığına şahit oluyordum...

-Siz ne cüretle böyle konuşuyorsunuz, Elnur Bey? Devletimin bana verdiği dairemi elimden alamazsınız. Bu sözleri Şirket sahibine de söyleyin. Elim ve kalemim yakanızda olacaktır, bunu da unutmayın...

Adam bu gücü nereden alıyor dersiniz? Elbette ki, Nasimi Reyon  İcra Başcısı, Asif Askerov`dan elbette. Çünkü Reyon Bölgesindeki İnşaat Şirketlerinden bizzat o sorumludur. Başbakanlık kararında böyle yazılıyor: “Reyon Bölgesinde İnşaat Çalışmalarından İcra Başcısı masuliyyet taşıyordur”. Nokta. Şimdi soruyu Asif Askerov`adır:

–“Fedek” Şirketinin yeni sorumluları, daha önce hazırlanan binamızın Projesini neden değişmiştir? Daireler 120, 130 metrakare iken, neden yeni Projede 160, 180, 200 olarak artırılmıştır?

Kıymetli okurlarım, tuzağın kimler tarafından kurulduğu, daire sahiplerini tuzağa kimin saldını anlatıyorum. Daire sakinlerini toplantıya çağıran Şirketin Hugugcusuna da sorduk. Aynen şöyle dedi:

–Doğrudur, Proje değiştirilmiştir. Elinizdeki eski Tapuyu(Protokolü) getirin, sizlere yenu Tapu (Protokolü) verilecektir, dedi.- Getirmeyenlere bu binada daire ve kira da verilmeyecektir, dedi... Tüm daire sahipleri önünde bunu söyleyen hukukçu beyana daire sahiplerinden tepkiler yükseldi ve toplantı devam edemedi... Kadın apar-topar aradın yok oldu . Çünkü beklenmedik saldırılar olacaktı. Hukukçu kadın Şirketin yeni sahibi adına konuşuyordu ve insanlar haklı olarak endişelendiler. Durmuş yerde dairelerimiz elimizden alınıyor. Kadın Şirket sahibinin kararlarını açıklıyordu:

DAİRE SAHİPLERİNE YENİ TOKAT

1. Eski Tapularını getirmeyenlere daireler verilmeyecektir! 2. Aidatlar da kesiliyor. Daire sahipleri, kimi 2 yıldır, kimisi, altı ay, kimisi bir yıldır kiralarını alamıyorlar. Azatlık Prospekti 80 NO”lu binayı izinsiz yıkan Şirkete güven kesin yoktur...Bu Şirketin sahibi her kim ise kendisi kölğede kalıyor, ya hukuçuyu, gah da Mali İşlerden sorumlu kişiyi daire sahipleri önüne çıkarıyor. Kendisi gözükmüyor nedense...Toplantı başlamadan sona erdi. Azatlık Prospekti 80 NO”lu binanın madur olmuş sakinleri ayrıca Toplantı yapmaya karar verdik. Hepimiz dağıldık...

Ertesi günü bina sakinleri olarak biraraya geldik ve olanlara karşı tepkilerimizi ifade ettik... Bunu yapanların başında elbette İcra Başcısı Asif Askerov duruyordur, denildi. Çünkü bu rezaletler Nasimi Reyon Bölgesinde baş veriyor ve İcra Başcısı olarak Asif Askerov bu yapılan rezaletlerden bizzat sorumludur, denildi. Şirketin yeni sorumluları neden bir önceki Projeyi değiştirmişler? Neden dairelerin metrekareleri bina sakinlerine sormadan iki defa artırılıyor? Parası olmayanlara uzak binalarda daireler teklif ediliyor. Ama bizim binamız Merkezde yerleşiyor ve süslü etrafıyla güzel yerdedir ve bu daireler daha pahalıya satılıyor. Hatta Şirket daireleri bir an evvel satışa bile çıkarmıştır.

Sanki güzelim Bakü kentinde değil de, Afrika`nın derinlerindeki Mağaralarda, Yüksek Dağların eteklerinde yaşıyoruz?

Bu bir gerşektir ki, İcra Başcısı, Asif Askerov`un bizzat bilgisi dahilinde Projenin bir önceki şekli tümüyle değiştirilmiştir. Ve daire sakinleri sokaklara bırakılmışlar. Peki, Sayın, Asif Askerov, farz edelim ki sizler de bizler gibi bu binanın sakinlerisizinz ve bu olanlara tepkiniz ne olacaktır, bunu merak ediyorum?! Bana göre önümüze düşecektiniz ve bir başa Cumhurbaşkanlığı binası önüne gidecektik ve bu rezaleti anlatacaktık... Doğru değil mi, lütfen söyleyin? Evet, tüm bina sakinleri bu yapılan cinayete şahitler. Tek güvenecekleri makam - Cumhurbaşkanlığı Sarayıdır.  Bizler Devlet Başkanına güveniyoruz, bu Gebile yöntemiyle yönetilen Nasimi Reyon İcra Başkanlığı, ya bu rezalete son vermelidir, ya da tüm bina sakinleri olarak hepimiz yorğan döşeklerimizi Cumhurbaşkanlığı Sarayı önüne serecek, orada uyuyacağız... Belki o zaman sesimizi Azerbaycan`ın Milli Kahramanı, 44 Günlük Garabağ Savaşının Milli Kahramanı, Azerbaycan Halkının sevimli evladı, Cumhurbaşkanımız, Sayın, İlham Aliyev duymuş olsun... Çünkü Nasimi Reyonu etrafında çook mucizeli olaylar cereyan ediyor. Sadece bizim sapasağlam binamız için önce “Kusurludur” kararı aldılar. Hiç de kusurlu olmadığı anlaşıldı, çünkü 1988 yılında  binamızın genel onarımı yapılacaktı... Bazı hainler, devleti aldatan İş adamları Bakı Soveti İcra Başçılığından rüşvet verip – “kusurludur” kararı çıkardılar, daha sonra ise sökülmelidir, denildi. Tüm bu tuzakları üreten merkez – Nasimi İcra Başçılığıdır – Nokta! Bir önceki yazımda bunlar hakkında söyledim... Binamız şok görkemli yerdedir. Etrafı “Köroğlu” Parkı ve bahçelerle çemberlenmiş, daireler ise yüksek fiyata satılacaktır, düşündüler... Ve isteklerine de ulaştılar ve binamız yıkılarak vahşıce dağıtıldı. İcra Başcısı derinden nefes aldı ve inşasına başlamadan bina çevresinde kocaman talelalar asıldı ve inşa edildikten sonra daireler satışa çıkarıldı. Vahim fiyatlarla satılacak binamızın dairelerine insanlar vahşice koşuyorlardı... Bazı sakinleri kandırarak komşuda inşası biten binalara köçürüyorlardı... Tüm bu rezaletler gözlerimiz önünde cereyan ediyordu ve elbette ki, tüm olanlardan Reyonun Ağası sayılan, İcra Başçısı, Asif Askerov`un mutlaka haberi vardı...

NASİMİ İCRA BAŞCISI YENİ DOLAPLAR ÇEVİRİYOR

Siz Nasimi reyonunda yükselen binalardan elbette ki, pay sahibi olduğunuzu da her kes biliyordur, Sayın, Asif Askerov. Aksi halde siz bina sakinlerini kabul edecektiniz ve Şirket sahiplerini yukarılara şikayet bile edecektiniz. Ama etmiyorsunuz, bina sakinlerini Makamınıza bile almadınız: Polis vasıtasıyle  madur insanları Polis sopasıyla binadan kovdunuz. Buna kendim de bizzat şahit oldum.

Sizin makamınıza geldim, binadan çıkardılar, ayrıca bir daha buraya gelmeyin uyarısında bulundular. İşte size kanıtımız budur, Asif Askerov. Makamınız - marhum dedenizin igametgahı ve ya özel toprağı degil ki, Azerbaycan`ın Halk Artisti, Professör, Bilim Doktoru, Gazeteci – Yazar, Azerbaycan vatandaşı - İcra Başcısı Makamındaki Polis binadan dışarıya çıkarsın ve özellikle elli metreyedek uzaklaştırsın. Bu ne biçim kural, ne biçim edeb ve terbiyesizliktir, Sayın Asif Askerov? Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı binasında ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı binasında  böyle bir yöntem yoktur? Siz neden ve kimden kendinizi koruyorsunuz, Sayın, Asif Askerov. Bir Halk Artisti sizin makamınıza  geldiğinde elbette ki  nezaket ziyareti ve ya bir öneride buluna bilir...Siz makamınıza kapılmış ve kimseyi görmek istemiyorsunuz. Çünkü çevreniz kirli işlere bulaşmıştır ve elbette ki, korkuyorsunuz. Eceba bu gazeteci yazar – neden kabuluma geliyor, diye düşünüyorsunuz. Siz korku ve şüphe içindesiniz, elbette. Aksi halde bazen üç, bazen beş Polis neden sizi koruyordur, makamınızın kapısında? Hayret ettim sizin bu meharetinize, benzersiz çalışma yönteminize...

Hiç unutamam, öğrencilik yıllarında Bakü bulvarında arkadaşlarımda akşam dolaşırken, Azerbaycan Kommunist Parti Birinci Sekreteri, Sayın, Veli Ahundov`vun korumasız ve tekbaşına sahilde tur attığına defen-defen şahit olmuşumdur. Çünkü o halkın Katibiydi – makamın değil. Tüm insanlar ona seve-seve selam veriyordu ve Sayın, Ahundov da severek o hoş, sevimli güler yüzüyle halkın selamlarına cevap veriyordu...          

İCRA BAŞCISI, ARAP SULTANLARINI HATIRLATIR...

Bu Ahıl yaşımda, Ulu Önder, Haydar Aliyev`in de Bulvarda tek başına gezdiğine şahit olmuşumdur. Etraftakiler sevincinden coşuyorlardı ve etrafta selam verenlerin coşkulu, sevimli yüzlerini görüyordum. Her kes selam yağdırıyordu Ulu Önderimize... Marhum Haydar Aliyev de o hoş, sevimli, etkileyici gülüşüyle cevaplıyordu insanları...

İşte size iki somut örnek sunuyorum, Asif Askerov. Ben, iki defa makamınıza geldim, kendimi takdim ettim Polise. Her defasında Polis bana makam binasının elli metreliğine dek refakatta bulundu ve içeri gitti... Ama siz makamınıza kapılmış, bırakın Reyon insanlarını, edebiyat, sanat adamlarına bile kapıyı sımsıkı kapalı tutuyorsunuz?

Bu davranış halktan kopmuş bir sorumlu zavallı Memurun aşağılayıcı davranışı değil de, nedir? Şahsen ben utandım ve ikrah hissi yaşadım ki, siz bizim tarihi Bölğenin İcra Başcısısınız?

Bir kadim Rus Atasözü vardır: “Kakoy Pop, Takoy İ Prixod” – Yani, “ Kiliseye Rahibine göre giderler...” Çok yazık, çook yazıklar olsun size...

Üç bine dek ilmi, nazari ve publisistik makaleler yazdım. Ulu Önderimizin tavsiyesi ile dört yıl Yemen`de bulundum:  Aden`de Milli Muzikal Tiyatrosu`nu yarattım ve “Meşedi İbad” opereti ile Milli Devlet Tiyatrosu`nun açılığını yaptım. Ulu Önder beni Nahçıvan üzerinden Türkiye`ye göndermiştir. Ve Mersin``de Türkiye`nin altıncı Devlet Opera ve Balet Teatrının kurucusuyam ve Operayı “Arşın Mal Alan” opereti ile açmışım. Üzeyir Hacıbeyov`un “Köröğlu” operasını Bişkek`te (9 Eylül, 2009) sahneye koydum: Almatı`da (13 Eylül, 2009), Ankara`da (15 Eylül), Bakü`de (18 Eylül), Mersin Operasın`da 2014 gösterdik. Azerbaycan`da ve Türkiye`de 24 kitaplarım, romanım bile basılmıştır. Ülkemin Opera ve Dramlarını dünya sahnelerinde sahneye koymuşumdur.

Doğma vatanımda Nasimi Reyon İcra Başcısı, Asif Askerov`un hüsumetli davranışı ile karşılaşıyorum. Kendimi aff edemiyorum ki, böyle bir rüşvet bataklığına bulaşmış bir Reyonun etrafında yaşıyorum...

Buradan Cumhurbaşkanımız, Sayın, İlham Aliyev`e muracaat ediyorum:

- “Kahraman Anne”min bize bıraktığı dairemizi ve binamızı Asif Askerov`un bizzat onayı ile sökmüşler. Mobilyalarım bağ evinde bozulmuş, hatta çürümüştür. 2019 yılında yeni binamıza taşınacaktık. Aradan 6 yıl geşmiştir. Bina sakinleri sokakta dolaşıyorlar, devlet kapılarını dövüyorlar, fakat Asif Askerov çavçavlı makamında keyifli günlerini yaşıyor. Hiş bir bina madurlarını kabul etmiyor, hatta hiş bir maduru dinlemek bile istemiyor.

Sanki Afrika zadeğanı ve ya Arap Sultanıdır... Bu şahıs mutlaka, ama mutlaka cezalandırılmalıdır...

Devamı vardır...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.