Şahsen bu yazıyı çok önce yazmayı arzu etmiştim. Günlerdir Filistinli Müslümanlara karşı yapılan soykırım ve zulmü izliyorum.
Lâkin Dünya devletlerinde bu zulmü zerre miktar ne duyan ne de gören var!
Batıda kınama var fakat fiiliyata geçecek bir ülke yok.
İsrail, Müslümanları katlediyor, batılılardan her zaman olduğu gibi ses yok.
Ülkemin liderleri hariç bu coğrafyada akan kan ve gözyaşına dur diyen yapıcı bir söylem yok. İnsani yardımı da Türkiye’den başka yapan yok desek yeridir.
Geçmişte de batının adil olmadığını, kan ve gözyaşından beslendiğini, zulmettiğini, sömürgecilikten başka bir şey yapmadığını çok defa yazdım.
Maalesef bu savaşı Orta Doğu’ya yayma projeleri gün gibi aşikâr görünüyor. Tabi yapabilirlerse, hesaplar tutarsa, oyunları bozulmazsa…
Lâkin geçenlerde adıma yazılmış neler var diye gezinirken karşıma batının beslediği, fonladığı bazı vakıf ve derneklerin raporlarında olduğumu gördüm yani bizim gibi batının farklı yüzlerini yazanları da fişlediklerini okudum.
Aba altından sopa gösteriyorlar… Demokrasiden bahseden batı bu mudur?
Biz korkarsak, yazmazsak gelecek nesiller bunların iç yüzünü bilmeyecek. Biliyorum bu yazımı da raporlarına ekleyecekler, kara listelerindeki karnem kabarıyor ama korkmuyorum. Allah var gam yok!
Bunların iç yüzleri öyle masum değil. Merhum bilge Kral Aliya diyor ya “Evlâd batı hiçbir vakit adil olmamıştır.” İşte tam da denileni görüyorum.
Günlerdir masum insanlar, kimler tarafından katlediliyor? Neredeyse bir asır önce kurdukları İsrail tarafından.
Mescid-i Aksa hür kalmadığı, Filistin halkının üzerinden bu zülüm kalkmadığı sürece Dünya’ya huzur ve barış gelmez.
Unutmayın arzu ettiğiniz büyük Ortadoğu projesi asla gerçekleşmeyecek!
Hem Filistin halkının topraklarını işgal et hem de soykırım yap bu nasıl bir hukuksuzluktur? Tabii siz ancak susmayı bilirsiniz…
Unutulmasın ki BM, İsrail’i “İŞGALCİ” kabul ediyor…
Doğu Kudüs’ü 5 Haziran 1967'de işgal eden, uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail, 1980’de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını “birleşik başkent” ilan etti.
Fakat Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980’de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail’in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saymasına rağmen bu kararı hiçe sayan hukuksuz İsrail ve onun kurucuları bu zulme devam ediyorlar. Niye biliyor musunuz? Müslümanın canı yanıyor diye…
Geçmişte Yahudilere uygulanan soykırımdan sadece gemilerle değil kara yoluyla da kaçtığınızı, size zarar vermeyecek güvenilir sığınak olarak hangi ülkeye geldiğinizi ne çabuk unuttunuz. Sizi Müslümanlar korumadı mı?
Ne oldu? Size soykırım yapanların kayığına binip, siz de Filistinli Müslümanlara soykırım yapıyorsunuz. Yazık sizlerin insanlığına.
Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan ve Müslümanların ilk kıblesi unvanını taşıyan, Mescid-i Aksa hür ve bağımsız olmalı.
Ama şu unutulmasın MÖ 636’da Hz. Ömer’in (ra), 1187’de Kudüs Fatih’i Selahaddin Eyyubi’nin ve Osmanlı’nın 28 Aralık 1516’da Sinan Paşa önderliğinde, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferine ilaveten Kudüs’e girdikleri gibi tekrar fetih yakındır.
Mâ’ Mafih kendilerini özel bir ırk gibi gören Yahudilerin Dünya’yı bizden başkası yönetemez, diğer insanlar bizim hizmetimizde olmalı tezleri elbette çürüyecek.
Siz zalimleri, masum çocukların Allah’a şikâyet eden duâları ve ahları bitirecek.
Gazze’yi hayalet şehre çevirecek kadar bombalayan, masum insanların ölmesine hiç aldırmayan İsrail ve ona destek veren batı ülkeleri zulümle âbâd olunmayacağını gün gelecek görecekler.
Ayrıca hiçbir kutsal dinin kitaplarında mabetlere bomba atın, hedefiniz oralar olsun denmiyor. İnsanların hastanelerini bombalamak, yaralıları taşıyan ambulanslarını kurşunlamak insanlık dışıdır, caniliktir.
Filistin askerlerine bakın masum Yahudi çocuklarına ve yaşlılarına dokunmuyorlar, yaralıysa tedavi ediyorlar.
Müslüman ülkeler ve liderleri siz neyi bekliyorsunuz, bu işlerin sadece kınamayla olmayacağını halen öğrenemediniz mi?
Vakit gelmedi mi neden topyekûn ayağa kalkmıyorsunuz? Neden hâlâ susmaktasınız? Batılılar güçten, kuvvetten korkarlar.
Ne vakit üzerinize serpilen ölü toprağını atacaksınız? Silkelenin! Ortadoğu’da Müslüman kanı akıyor, zulüm dursun, bu soykırıma izin vermeyin.
Yıllardır toprakları cebren ellerinden alınıyor, fâhiş rakamlarda vergilere maruz kalan Filistinli Müslümanlardan verginizi ödemediniz diyerek mülklerine el konuluyor, bunlara kim dur diyecek?
İsrail’i kimin desteklediği ortada Dünya beşten büyük değil mi?
Üstâd Necip Fazıl Kısakürek ne demişti yıllar önce;
"Yıkılasın İsrail! Enkazını göreyim. Sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim."
Bu yazıyı yazarken ufak bir mola verdim ve Kur’ân-ı Kerîme bakıyordum, tevafuk etti ve dikkatimi şu ayet çekti; Saff Sûresi 13. Ayet Meâli “Ve kendisini seveceğiniz diğer bir şey daha vardır: Allah'tan bir zafer ve yakın bir fetih! (Ey Habîbim!) Mü'minleri müjdele!”
Filistin’i, Kudüs’ü, Gazze’yi ve Mescid-i Aksa’yı sapan taşıyla İsrail askerine karşı savunan çocuklar, gençler, yaşlı teyzeler, tekerlekli sandalyeyle gelen koltuk değnekleriyle gelen kardeşlerim sizlere de selâm olsun, direnin zafer inananlarındır. Allah’ın inayetiyle zafer yakındır.
Filistinli kardeşlerim bizlere de haklarınızı helâl edin, biz Müslümanlar bir asırdır uyutulduk, batılılaştık, seküler Dünyanın seküler Müslümanları olduk.
Konforlu yaşantılarımızı bırakıp sizlere destek olmak için gelip bir taş da biz atamadık.
Bir ebabil kuşu olamadık sadece bu zulmü, bu katliamı, bu soykırımı kınamayla yetindik… Lütfen bizleri affedin. Gazanız mübârek olsun.
Velhâsıl, İsrail kazanamayacağı savaşı bilmesine rağmen batının güdümüyle Filistin’i ateşe vermeye çalışıyor, o ateş gün gelecek kendilerini yakacak… Vesselâm…