100. kuruluş yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara, bu ülkenin her kenti ile barışıktır. Onları kıskanmaz aksine kazanımlarının bir Cumhuriyet değeri olduğunu bilir, destekler ve sahiplenir…
Ancak ülkenin, milletin hayrına olduğunu düşündüğü konularda da hakkını yedirmez, hukukunu çiğnetmez.
Deprem felaketleri nedeniyle son dönemde yeniden alevlenen “İstanbul’a taşınan ya da taşınacak bazı kamu kurumlarının ve genel müdürlüklerin yeniden Ankara’ya dönmesi talebi” bunlardan biri…
KONU GÜNDEMDEN DÜŞMÜYOR
Konu, Habertürk yazarı Bülent Aydemir’in, “İstanbul’un Ankara’ya dönüşü!..” başlıklı yazısı ile daha geniş bir boyut kazandı. Çünkü Aydemir yazısında, son deprem felaketlerinin ‘güvenli kent’lerin önemini artırdığını, olası bir İstanbul depreminin Türkiye’ye kalp krizi yaşabileceğini söylüyor. Yazının ilginç yanı, İstanbul Finans Merkezi Projesi adı altında Merkez Bankası, kamu bankalarının yönetim binaları, Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki kurumların yönetim merkezleri İstanbul’a taşınmışken, bazı dev özel sektör şirketlerinin yönetim merkezlerini Ankara’ya taşıdığı aktarması…
“Önemli finans kuruluşları ve büyük şirketler İstanbul’da bulunan yönetim merkezlerini Ankara’ya taşımak için hazırlıklara başladı” ise “Ankara’ya dönüş başladı…”
* * *
Benim de iş dünyası temsilcileri ile yaptığım görüşmede; şirketlerin olası bir Marmara depremine karşı yaptığı hazırlıklarda ‘kritik personel’in şehir dışında bulundurulması, kalıcı olarak uzaktan çalışmaya geçilmesi ve İstanbul dışında yeni merkezlerin oluşturulması gibi konuların gündemde olduğunu öğrendim.
ASO BAŞKANI SEYİT ARDIÇ…
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) Dönem Başkanı ve Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın sıkça dile getirdiği bu ‘dönüş’ konusu, adeta bir ‘beka’ konusuna dönüşmüş durumda.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, Ankara’dan İstanbul’a taşınan Merkez Bankası, kamu bankaları, İstanbul Finans Merkezi kuruluşları ile Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki kamu kurumlarının deprem riskine karşı başkente geri taşınması gerektiğini söyledi.
Başkan Ardıç’ın, yaşanacak bir depremde oluşacak felaketin boyutlarının alınacak önlemlerle küçültülebileceğini, bunun için kritik önemdeki sanayi ve ticaret kuruluşlarının da güvenli bölgelere taşınmasının önemini vurgulaması, “Akın yolu bir” dedirten bir yaklaşım ve talep…
Seyit Ardıç’a bunları söyleten gerçek; İstanbul’daki 772 bine yakın bina ile sanayi ve üretim tesislerinin yüzde 90’ının depremde yıkılma riski taşıyor olması…
ASO Başkanı Ardıç’ın Marmara Denizi’ne kıyısı olan Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Tekirdağ, Çanakkale ve Yalova’da yer alan ve ülke ekonomisi açısından kritik önem taşıyan sanayi ve ticari kuruluşlarıyla ilgili değerlendirmesi de bu yönde…
Ayrıca ASO Başkanı Seyit Ardıç ile yaptığım konuşmada İstanbul için limanların önemine dikkat çekerek; yaşanabilecek bir felakette limanların kent merkezine ulaşmada çok kritik olacağını; bu yüzden güçlendirme ve genişletme çalışmalarının limanlar için planlaması gerektiğini söyledi.
TKKB ve AKK BAŞKANI HALİL İBRAHİM YILMAZ
Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin 14. Dönem Başkanlığını devralan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da konuyla ilgili düşüncelerini hem katıldığı toplantılarda hem de konuk olduğu canlı yayınlarda ısrarla dile getiriyor.
Halil İbrahim Yılmaz’ın Ankara’yı tanımlarken, “Burası 6 milyon yurttaşın değil, 85 milyonun ikametgâhıdır” demesi ne kadar anlamlıysa, her fırsatta, “Ankara’dan İstanbul’a taşınan dev kamu kurum ve kuruluşlarının merkez binaları ile genel müdürlüklerinin başkente dönmesi gerekir. Başkentten birinci derece deprem bölgesine taşınan finans merkezleri, Cumhuriyet’in 100. Yılı’nda tekrar Ankara’ya dönmelidir” talebi de o kadar önemli ve anlamlıdır.
* * *
Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasıyla ilgili olarak Bakanlık kaynaklarından edindiğim bilgiye göre ise şu an için taşınmanın gerçekleşmesi bekleniyor. Bakalım önümüzdeki süreçte neler yaşanacak?..