Fransız Yahudi yazarın ikiyüzlülüğü (1. yazı)

Eflatun Neimetzade

Milattan önce dört bininci yıllara dek İbraniler (Yahudiler), Sümer devletinin denetiminde yaşıyorlardı. Sümerler onları hem korumuşlar, aynı zamanda bütün olanakları onlar için yaratmışlar. (Bak: S. Kramer, “Tarih Sümer’de Başlar” kitabı). Bütün haklara sahip olmuşlar, fakat bir gün İbraniler karar alıyorlar ve Sümerlerden ayrılıyorlar…

Epey yol gitmişler ve Filistin topraklarına vardıklarında, Filistinliler sormuşlar:

-Nereye gidiyorsunuz?

-Yaşamak için kendimize yer arıyoruz, cevabını veriyorlar.

-Gelin bizim topraklarda oturun, yerimiz sizlere açıktır, birlikte komşu olalım. – Böyle bir hayırsever teklifi nasıl da kabul etmesinler?

- Seve-seve teklifinizi kabul ediyoruz, cevabını veriyorlar. Ve İbraniler böylece Filistin topraklarında meskûnlaşmışlar. Filistinliler onlara iyi komşu olmaları için bütün olanakları, sıcak ortamı yaratıyorlar, böylece birlikte yaşamaya devam ediyorlar. Ta ki, 1948 yılına dek. Müslüman Filistinliler öğlen namazına oturdukları anda, silahlanan Yahudiler Filistin topraklarını işgal ediyorlar. 1967 yılında İsrail devleti yeniden Filistin topraklarının çok hissesini işgal ediyor. “Besle Kargayı, oysun gözünü”. Bu bir Atasözü. Kalleşliğin, ikiyüzlülüğün ve hainliğin kanıtları bunlar…

İSPANYA, YAHUDİLERİ NEDEN TOPRAKLARINDAN KOVMUŞLAR?

Öte yandan XVI. yy. İspanya Krallığı karar alıyor ve bütün Yahudileri ülkesinden kovuyor. Avrupa’nın hiçbir ülkesi kabul etmiyor bu zavallı mazlumları. Osmanlı İmparatorluğu İspanya Yahudilerine kucak açıyor ve onları topraklarına yerleştiriyor. Rahat yaşamalarına ve iş yapmaları için tüm olanakları onlar için yaratılıyor. Çocuklarını askere bile almıyor, vergiden de muaf tutulurlar. Osmanlı aynı ortamı zamanında Ermeniler için de aynen yaratmıştır. Bu iki azınlıklar ileride Osmanlı döneminin ve Türkiye Cumhuriyetinin en zenginleri olmuşlar. Osmanlının çöküşü yıllarında, Yahudiler için İngilizlerin yaratmış olduğu askeri Lejyon, Osmanlını ilk arkadan vurmuştur. Her iki azınlık Osmanlının çöküşünde özel rol almışlar, Batı devletlerin borazanları olmuşlar.

İki trilyon mark rüşvet karşılığında diktatör Adolf Hitleri iktidara getirdiklerinde, sert adamın ilk hedefi Yahudileri Filistin topraklarına göç ettirmek olmuştur. Hitler, büyük paralar karşılığında Filistin yönetiminden toprak alıyor ve Yahudileri oraya göçürmeye başlar. Tümünü göçüremiyor elbette ve II. Dünya Harbi başlıyor ki, sonuçta yedi milyon suçsuz Yahudi vatandaşı Naziler tarafından yok ediliyor. Acı bir soykırımdır. Elbette bu acımasız ve bağışlanması çok zor bir katliamdır ve suçlu Naziler tek-tek yakalandılar ve haklı olarak sonuçta asıldılar.

ADİL, HAYIRSEVER TÜRKLER VE İKİYÜZLÜ BATILILAR

Şunu anlatmaya çalışıyorum; Türkler tarihin tüm dönemlerinde azınlıklara, Avrupa’nın komşu haklarına samimi davranmış, sevgi göstermiş, hoşgörülü olmuştur. Özellikle IX-XIV yy. Türk kahramanları – Timur ve Çengiz Han isteselerdi, küçük Avrupa ülkelerin topraklarını işgal ederlerdi. Amaçları işgal değildi, sadece 150 bin Ordularıyla İspanya kıyılarına dek gitmişler ve Türkistan’a geri dönmüşler. Şimdi şöyle bir soruyu düşünüyoruz: neden oralara gittiniz ve neden geri döndünüz? Hadi gittiniz de, neden oralarda oturamadınız? Bu gün aynı Batı devletleri daha önceleri Osmanlıya karşı tavır aldılar: İngiliz, Alman ve Fransızlarla işbirliği yaparak sonunda Osmanlıyı yok etmeye kalktılar. Böylece kocaman, mağlubedilmez İmparatorluk sonuçta dağıtıldı ve az kala yok edilecekti… Eğer Ulu Tanrı, dünyaya Mustafa Kemal gibi cesur Kumandanı göndermiş olmasaydı, o zaman Osmanlı ve bu günkü güzelim Türkiye’miz ebediyen yeryüzünden silinecekti, yok olacaktı…

Türkler cesur, mert ve kahraman olduklarını sergilemişler, bu kadar. Türklerin dik duruşunu, kahramanlık sergilediklerini hazım edemeyen Avrupa devletleri ve ABD, ortaklaşa birleştiler ve kocaman Osmanlı İmparatorluğunu parçaladılar, avcındaki 32 devletin tümü uçtu Emperyalist, sömürücü devletlerin himayesine. Ve Tanrının lütfü, dünya tarihinde müstesna şahsiyet, ender lider, Büyük Mustafa Kemal Atatürk, layık Türkiye Cumhuriyetini kuruyor. Bu gün dünyanın en güçlü Ordusuna sahip demokratik Türkiye Cumhuriyeti, bilhassa Atatürk’ün mucize eseridir ve dünya tarihinde özel, benzeri olmayan yüksek güce sahiptir. Ve inamla yükselişe doğru hızla adımlıyor. Batılı devletler ve ABD, ekonomisi hızla yükselen ve kademe-kademe güçlenen Türkiye Cumhuriyetini kıskanmaya başladılar.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün zamansız ölümünden sonra iktidarda olan siyasiler, ABD’n tüm isteklerine kulak vermişler ve NATO Üyesi ülkelere Türkiye kapılarını açık tutmuşlardır. Emperyalist devletler Türkiye’yi devamlı zayıflatmaya çalışmışlar,  bu güzelim ülkeyi Dünya Bankasına borca bile sokmuşlar. Böylece Türkiye’de aralıksız iktidarlar el değişmiş, başta ABD ve diğer Batılı devletlerin değirmeni rolünde olmuştur. Şeker ekme dediler, topraklarda pancar ekilmiyor… Köylü aç kaldı, toprak fakirleşti, çünkü et, yağ, şeker dışarıdan alınırdı.

ERDOĞAN – VATAN, TOPRAK, BAYRAK, DEVLET, DEDİ

Fakat Sayın, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için yeni adımlar atıldı; Dünya Bankası borçları ödendi ve tam tersi Dünya Bankasına borç para bile verdik… Pek çok Avrupa devletleri ve ABD, AK Parti iktidarını kıskanmaya başladı: Sayın, Erdoğan’ın – Vatan, Toprak, Bayrak, Devlet çağrısı, ABD ve Batılı devletleri rahatsız ediyordu… Almanya, NATO Üyesi olmasına rağmen uçaksavarları Türkiye sınırlarından alil-acele geri topladı. Eee, Rusya’dan S-400 aldık ve Batı devletleri titremeye başladı. Acaba, Türkler yeniden silahlanırlar… Ben yirmi yıl önce sayfa yazılarımda şunu yazdım: Türkiye’yi hiç zaman Avrupa Birliğine almazlar. Sebebi de şudur:

…Osmanlı İmparatorluğunu arkadan kalleşçe vuran ve elindeki 32 devleti kendilerine bağlayan Batı devletleri – yükselen Türkiye’nin kalkınmasına nasıl izin verecekler? Bunu her kes açıkça görmektedir.  Bana göre Türkiye – Rusya, İran, Orta Asya Türk devletleri ve Çin Birliğini yaratmaya çalışmalıdır. Ben bu tezimi daha önceleri de yazmışımdır ve bu düşüncelerimi aralıksız savunuyorum. Bir zaman Osmanlı’yı parçalayan düşmanlarla aynı ortamda mesafeli buluna bilirsin. Unutmamalıyız ki, ABD ve İngiltere, Yahudiler için iki büyük nehir – Fırat ve Dicle nehirleri arasında “Büyük İsrail” devletini yaratmaya çalışmaktalar. ABD’n öncelikli amacı da zaten budur. Fakat önünde Türkiye gibi yükselen, parlayan bir Devleti zayıflatmayı umut ediyor.

ABD, Irak’ı parçaladı ve Saddam’ı öldürdü. Muammer Kaddafi Bağımsız Devlet kuruyordu; yapamazsın dediler, adamı da ipe çektiler…

Tüm dünyaya meydan okuyorsun, ey Amerika? Oturduğunuz topraklarda bir zamanlar 55 milyon Kırmızı derili (onlar Türk kanını taşıyorlardı) insanlara Soykırım yaptınız ve topyekûn yok ettiniz doğma topraklarında. Ama neden? Şimdi soruyorum, ey Amerika, bunu neden yapıyorsunuz? Neden Suriye topraklarını parçalıyorsunuz? Neden Türkiye topraklarında darbeye kalkıyorsunuz? 15 Temmuz olaylarının senaryosu Amerika’da tasarlandı.  Ve nice-nice Türk insanının kanını akıttınız… Bunu yapan FETÖ liderini ülkenizde lüks içinde barındırıyorsunuz?

1970 yıllarından Türkiye topraklarında iki kardeş Türk-Kurt halkları arasında nifak yarattınız. Topraklarımızda PKK terörünü üretmiş oldunuz. Tek amacınız elbette ki Türkiye topraklarını bölmektir. Kürtler, ezeli kan kardeşlerimizdir. Ve hepimiz Oğuz kökünden gelmişiz. Ulu dedemiz Oğuz Kağanın Ordusunda on dokuz kabile – kan kardeşleri vardı. Barış ve kardeşlik içinde Doğu-Batı topraklarında meskûnlaşmışlardı…

Zamanla siz beyazlar peyda oldunuz, tarih boyunca Amerika topraklarında yaşayan Müslümanları yok etmeye kalktınız. Utanmadan etmeden, kalkıp kovboy filmlerini de yarattınız, Müslüman-Türk toplumundan oluşan insanlarımızı nasıl öldürdüklerinizi dünyaya gösteriyorsunuz… Ey, Amerika, siz Viyetnamda 25 yıl savaştınız, milyonlarca insanları yok etmeye kalktınız, sonra mağlup olup oralardan yok oldunuz. Epey yıllar kardeş Afganistan topraklarında barındınız, ağır silahlarla oraları dağıttınız, milyonlarca insanlar öldüler. Oradan da yok oldunuz, iflasa uğradınız, gittiniz…

Fakat unutmayın, büyük Atatürk’ün yaratmış olduğu Türkiye Cumhuriyeti toprakları bölünmezdir ve bu topraklardan bir avuç bile alamazsınız. Çünkü Türkler anında tek yumruk olacaklar, tek vücut olacak ve düşmanları topraklarımızdan  silip atacaktır…

Devamı vardır…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.