GATA’ya ilk defa 1991 yılında bir arkadaşı ziyarete gitmiştim. Tam bir askeri disiplin hakimdi. Göze çarpan her yerin temiz, tertipli ve disiplinli olmasıydı. Daha sonra geçen yıl bir yıl boyunca müdavimi olduk mecburen. Tabii ki sonuç kötü oldu. Ben ilk önce geçenlerde sosyal medyada gördüğüm bir olayı anlatmak isterim.
Jandarma Genel Komutanı (ismini dahi bilmiyorum) gazi askerleri ziyaret etmiş, ayrılmak istemektedir. Kapıda makam aracının yanındadır. Paşa makam arabasına binmek üzere aracın kapısı açılmış Paşa da nezaketen baştabibi beklemektedir. Baştabip de Paşa’nın yanın aşağıya inme nezaketi göstermeden elini iki basamak yukarıdan uzatıyor. İsrail Dışişleri bakanının bizim büyükelçiye uyguladıkları yüksek koltuk alçak koltuk politikasının benzeri bir manzara. Elini yukarıdan aşağıya inmeden uzatanı değil, Paşa’yı kınamıştım. O aşağıya inmeden elini uzatıyorsa sen de elini uzatmadan “Allaha ısmarladık” deyip arabana binip gitmeliydin dedim. Bir başka ihtimal de onun aşağıya inmesini beklemek olmalıydı. Bu ne hadsizlik.
Bu davranış ne kadar ayıp ve nezaketsizlik ise Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken hanımının başı kapalı diye kapıdan almayanlarınki de o kadar ayıptı elbette. Sen maaşını alabilmen için imzası gereken adamın hanımının başı kapalı diye kapıdan içeri almıyorsunuz. Haddini aşmaktı elbette. Sonuç şimdiki hal oldu. Bir yıllık devamlı orada olmamız sebebiyle üstelik de baştabibin bölümünün hastası olmamız sebebiyle hem yakından hem de devamlı bir görüş alış verişi içindeydik. Kendisinin makamının önündeki bekleme yerinde otururken bir cübbeli sarıklı sakallı gençle çıktı odasından. Belli ki bir cemaat mensubuydu. Oradakilere sordum “bu kim” diye. Kendisi bu şahsın bir adım arkasından el bağlayarak ön almamak için gayet saygılı bir şekilde yürüyordu. Sorduğum insanlardan birisi “bu genç çay yolunda işler çeviren bir cemaat liderinin torunudur” dedi. Bakın şu hale yıllarca dağlarda eşkıya ile mücadele etmiş adamı üst basamaktan inmeye tenezzül etmeden yolcu ediyor bu gence de en büyük saygıyı gösteriyor.
Askerlerin, hasta ziyaretine gelen Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hanımını içeri almamaları ne kadar yakışıksız ise bu da o kadar yakışıksız bir durum. Allah, başı kapalı olduğu için içeri almayanları bu hale düşürdü, bu gün yüksek basamak uğurlaması yapanlara da bir başka gün böyle zelil bir tablo gösterirse hiç şaşamam. Etme bulma dünyası. Üç gün önce o Paşa hakkında soruşturma açıldığını yazdı sosyal medya. Umarım paşa hazretleri dağlarda teröristlerle mücadele ederken bazı solcu Marksist komutaların yaptığını “ben buradayken eylem yapmayın ben de size karışmam” anlaşmasını yapmamış hakkıyla mücadele etmiş vatansever bir adamdır.
GATA, iyi yönetilmiyor kanaatindeyim. Nitelikli elemanlar özele gitmişler. Geride kalan nitelikli az sayıdaki hoca da küstürülmüş ancak verileni yapmaktadırlar. Onlardan herkes memnun. Ancak başta baştabip olmak üzere başkasının hatasını telafi etmek gibi bir yaklaşımda da bulunmamaktadırlar. “İşin prömiyerinde ben yoktum” diye baştan yanlış yapıldığı izlenimi verilmektedir. Siyaseten veya biraz evvel makam odasında çıkan cemaat tarafından getirilsin veya başka yollardan gelsin yeni getirilen siviller de yeterli olamamaktadırlar, kanaatindeyim. Zaten asker kökenliler onları içlerine almamaktadırlar. Sabahları askerler ayrı, siviller kendi aralarında sohbet ederek işbaşı yapmayı beklerler. İdare de istemediği adamların peşine birer adam hafiye takıp nereye gitti, kiminle görüştü, neler yaptı neler konuştu vs gibi konularda ispiyon beklemektedir. Bu şartlarda bu güzide kuruluş verimsiz çalışmaktadır. Tam randımanlı çalışması için gerekenler yapılmalıdır. Hala başörtüsüne takılanlar varsa da gereği yapılmalıdır. Ayrıca baştabibin branşı olan genel cerrahi yoğun bakıma girenlerin yarısı hastane enfeksiyonundan tekrar oraya dönmektedir. Çünkü yoğun bakımda çay kahve içildiği hatta başka şeyler yendiğini ilk defa burada gördüm. Yolgeçen hanı gibi her adeta. Bu dönen hastaların da maalesef bizimki gibi en az yarısı tabutla paketlenip gönderilmektedir.