Dolar kurundaki artışlarının önüne geçebilmek için yürürlüğe koyulan KKM'den çıkışlar giderek hızlanırken, 2 haftada eriyen 150 milyar liranın nereye gittiği merak konusu oldu.
Ekonomist Alaattin Aktaş, çıkışlar hakkında açıklamalarda bulunurken, 26 Ekim tarihine dikkat çekti.
Türkiye'de yürütülen para politikaları sonucunda TL'nin değeri günden güne değer kaybederken, kur şokunun etkisini kısıtlayamayan hükümet son çare olarak Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemini hayata geçirmişti.
Uygulamadaki paranın tamamen dolara endeksli olduğu sistem, kısa süreli olarak ekonomiye can suyu vermiş olsa da uzun vadede yapısal problemlere yol açtı.
Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 25 Eylül tarihli TL dönüşümlü KKM'lere uygulanacak taban faiz zorunluluğunda değişikliğe gitmesi, birçok KKM müşterisinin Türk lirası mevduatına yönelmesine neden olurken, hesaplarda 7 haftadır kesintisiz süren erimenin nerelere gittiği merak konusu oldu.
Ekonomim.com'da yer alan köşesinde konuya dikkat çeken Alaattin Aktaş; bu çıkışın doğrudan döviz tevdiat hesaplarına gitmesi halinde Türkiye'de çok daha ciddi kur ataklarının görülmesi gerektiğinin altını çizerek, paranın önemli bir bölümünün TL mevduat hesaplarına yöneldiğini belirtti ve yatırımcılara şu uyarılarda bulundu.TL cinsi KKM’de asgari faizin kaldırılmasından sonra bankalar bu hesaplara yüzde 20 dolayında faiz veriyor. Bu bir anlamda ortalama faiz.
"Türk Lirası cinsinden açılan kur korumalı mevduatta asgari faiz koşulunun kaldırılması ve bankaların şu dönem için normalde yüzde 30 olan bu faizi aşağı çekip normal TL mevduata dönülmesi durumunda görece yüksek faiz uygulamaya başlaması KKM’den çıkışı hızlandırdı.
Kur korumalı mevduat, ekim ayının ilk haftasındaki 74 milyar liralık azalmadan sonra ikinci haftada da 73 milyar lira geriledi. Böylece ekim ayının ilk yarısındaki azalma 147 milyar lirayı buldu.
KKM, 13 Ekim itibarıyla 3 trilyon 156 milyar liraya inmiş oldu. Söz konusu hesaplar, 18 Ağustos’ta 3 trilyon 408 milyar lira ile zirveye çıkmıştı. O tarihten 13 Ekim’e kadar geçen yaklaşık iki aydaki azalma 252 milyar liraya ulaştı.
Ancak KKM’den vazgeçilip TL mevduata dönülürse, vade artık bir ay da olabiliyor. Türk halkı genellikle kısa vadeyi tercih ettiği için bu durum tasarruf sahibini iknada işe yarıyor. Ayrıca faiz de yüzde 40'tan başlıyor ve bankadan bankaya değişmekle birlikte tutara da bağlı olarak yüzde 50'lere kadar uzanıyor.
Bazı bankalar ise hem faizi çok daha aşağı çekti, hem de o düşük faize rağmen KKM'de kalmak isteyen tasarruf sahibini başka bankalara gitmeye ikna etmeye başladı.Bankalar TL cinsi KKM’yi azaltamadıkları takdirde bir anlamda cezai yaptırımla karşılaştıkları için mudileri ikna yolunda yoğun çaba harcıyor. En geçerli ikna yöntemi hiç kuşku yok ki KKM'den çıkılıp normal mevduata geçilmesi halinde verilen görece yüksek faiz.,
KKM’de kalınması halinde en düşük vade üç ay, yıllık faiz yüzde 20 dolayında ama tabii ki kur bu orandan daha fazla artarsa kur getirisi alınabiliyor.