Manisa'nın Akhisar-Yenice'de 3.0 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Sabah 05.31'de meydana gelen sarsıntı yerin 12 kilometre derinliğinde meydana geldi. Sarsıntıya ilişkin ayrıntıları Kandilli Rasathanesi duyurdu.
Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırma Platformunca başlatılan çalışmalar kapsamında akademisyenlerin depremlerden etkilenen Malatya'da çalışması sürüyor. Malatya Fayı’nı inceleyen ekipteki Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve AFAD Bilimsel Destek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir,
“Aldığımız örnekler analize gidecek, depremler ne zaman, hangi aralıkta olmuş, son deprem ne zaman meydana gelmiş ve üzerinden ne kadar zaman geçmiş, tekrar kırılması için bizim ne kadar daha süremiz var gibi soruların yanıtını bulmuş olacağız.” dedi. Söz konusu fayın 3 kez büyük deprem yarattığını anlatan Sözbilir, “Malatya fayının 7'nin üzerinde deprem üretme potansiyeli var. Bu farklı depreme ilişkin örnekleme yapacağız.” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerin Malatya fayı üzerindeki etkileri bilim insanları tarafından araştırılıyor.
100'DEN FAZLA ARAŞTIRMACI GÖREV YAPIYOR
Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırması Projesi’nde ülke genelinde 14 üniversiteden 100’ün üzerindeki araştırmacının görev aldığını söyledi.
Geçen yıl eylül ayından bu yana değişik faylar üzerinde çalışmaların devam ettiğini hatırlatan Aksoy, “Burada Malatya fayıyla ilgili proje yürütüyoruz. Malatya fayı güneyden kuzeye 3 bölümden oluşuyor. Akçadağ ve Arguvan segmenti ve Kemaliye'ye kadar gidiyor.” dedi.
Prof. Dr. Aksoy, Fırat Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyeleri Sibel Kayğılı, Serap Çorak Erol ve Elif Akgün ve yüksek lisans öğrencisi Pınar Özdoğan, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Softa ile 19 Mayıs Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Serkan Gürgöze ile araştırmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve AFAD Bilimsel Destek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, projenin Türkiye’nin son yüzyılda yer bilimlerindeki en büyük projelerinden biri olduğunu ifade etti.
“100’ÜN ÜZERİNDE BİLİM İNSANI İNCELİYOR”
Ülke için çok önemli bir projenin yürütüldüğünü aktaran Sözbilir, “Projeye ciddi kaynak ayrıldı, 100'ün üzerinde bilim insanı, yine 100'ün üzerinde lisansüstü kursiyer var. Projenin ana sahibi TÜBİTAK, müşterek kurumlar AFAD, Maden Teknik Arama Genel Müdürlüğü, yardımcı kuruluşlar ile 14 üniversite doğrudan projenin içerisinde.” diye konuştu.
“ALDIĞIMIZ ÖRNEKLER ANALİZE GİDECEK”
Malatya fayı üzerinde hendek yöntemiyle araştırmalarını sürdürdüklerini belirten Sözbilir, Malatya fayının diri bir fay olduğuna dair veriler elde ettiklerini vurguladı.
Sözbilir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Açtığımız verilerle şu ana kadar Malatya fayının Arguvan segmentinin en az 3 depreme kaynaklık ettiğini görebiliyoruz. Son 10 bin yıl içinde 3 kez can ve mal kaybına neden olmuş faydan bahsediyoruz. Malatya fayının 7'nin üzerinde deprem üretme potansiyeli var. Bu farklı depreme ilişkin örnekleme yapacağız. Aldığımız örnekler analize gidecek, depremler ne zaman, hangi aralıkta olmuş, son depremin ne zaman meydana gelmiş ve üzerinden ne kadar zaman geçmiş, tekrar kırılması için bizim ne kadar daha süremiz var gibi soruların yanıtı bulmuş olacağız.”
“PROJE SONRASINDA DEPREM RİSKİNİ VE TEHLİKESİNİ ORTAYA ÇIKARMIŞ OLACAĞIZ”
Akçadağ ve Kemaliye segmentindeki araştırmaları yaparak daha iyi netice alacaklarını belirten Sözbilir, şunları kaydetti:
“Burada önemli olan parametrelerden bir tanesi Malatya fayının 3 segmenti deprem ürettiğinde aynı anda mı kırılıyor, belli bir sırada mı kırılıyor, bu da ortaya çıkmış olacak. Bu depremin büyüklüğünü ifade eden değer olarak karşımıza çıkar. Tek bir deprem kırıldığında 7 büyüklüğünde bir deprem olacaksa 3 segment birleşince biraz daha büyük deprem olabilir, 6 Şubat depremlerinde olduğu gibi. Biliyorsunuz, 4 segment birleşerek 7,8’i ürettiği için bu kadar büyük bir deprem oldu. Dolayısıyla 6 Şubat depreminin enerji transferini alan faylardan bir tanesi, o yüzden önemli. Proje sonrasında burada deprem riskini ve tehlikesini ortaya çıkarmış olacağız.”