Günümüz de hastalıklar konusunda en çok suistimal edilen konu genlerimizdir. Modern (Ortadoks) tıbba göre kanserden kalp krizine, Parkinson dan psikolojik takıntılarımıza kadar tedavi edilemeyen hastalıkların neredeyse tamamından genlerimiz sorumlu tutulmaktadır…
Evet sağlığımız için genlerimiz çok önemlidir. Ancak onlar çok büyük bir yap bozun çok küçücük parçacıklarıdır ve kafalarına göre hareket edemezler. Tüm kainatta olduğu gibi insan vücudunda da her şey, tam bir ahenk içerisinde mutlak bir düzene göre olur.
İnsan vücudunda kabaca 100 trilyon hücre vardır. Bu hücrelerin her birinde imalat hatları, atık değerlendirme tesisleri, enerji üretim santralleri ve daha birçok tesisin yanında çekirdeği ve çekirdek içerinde de bütün hayat programlarımızın yüklü olduğu DNA’sı vardır.
Genlerimiz kendilerinde yüklü olan herhangi bir programa göre değil, mesajcı RNA’lar vasıtasıyla DNA’mızdan aldıkları talimata göre hareket ederler. Eğer biz iyi şeyler yaparsak DNA talimatları iyi yönde olur. Yok kötü şeyler yaparsak talimatlar kötü yönde olur.
Yani genlerimiz yaradılışta programlandığı için bizleri çeşitli hastalıklara mahkum etmezler. Şura suresi 30. Ayette bahsedildiği gibi (başınıza gelen her türlü musibet kendi ellerinizle yaptıklarınız sonucudur.) bizim yaptığımız yanlışlara göre DNA’larımızın verdiği talimatlara doğrultusunda hareket ederek çeşitli hastalıklara neden olurlar.
Görünen bir örnek vermemiz gerekecek olursa; “bir insan pozitif düşüncelere sahip, beslenmesine dikkat edip mümkün olduğu kadar toksinlerden uzak duruyor ve yeteri kadar fiziksel aktiviteler yapıyorsa sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olacaktır.”
Aynı insan abur cubur eline geçeni (iyi kötü ayırt etmeden) vakitli vakitsiz yerse, TV karşısında veya PC başında hiç hareket etmeden günlerini geçirip sık sıkta kimyasal toksinlerle muhatap olursa altı ay veya bir yıl sonra aynı sağlığa veya aynı vücuda sahip olabilir mi?
Peki bu kişinin sağlığının veya vücudunun bozulduğu bu sürede “genleri mi değişti, yoksa düşünce, hayat ve beslenme tarzımı değişti? Bu basit örnekte gösteriyor ki; “genetik hastalık korkusuyla kendimizi ölüme mahkum etmek yerine olumsuz düşünce, yanlış beslenme ve hayat tarzımızdaki hatalarımızı değiştirebilirsek, DNA’larımız genlerimize sağlıklı yaşamamız veya mevcut hastalıklarımızın iyileştirilmesine yönelik talimatlar verecektir…”
Hafta sonunun sağlık bilincimizin değişmesi ve sağlık bilgimizin çoğalması için fırsat olması umuduyla…
(Geniş bilgi “Kanserle Savaşırken Öğrendiklerim”de)