Gezi sergisinin olamayan faydaları

Ali İnandım

Turizmsiz Ankara’nın, bir türlü açılamayan ekmek kapısı turizm. Baş nedeni de ilgili kurumların işbirliği ve eşgüdüm eksikliğidir. Herkes filin tuttuğu yerini tanımlıyor ve çare öneriyor ancak bir araya gelip “Bu fildir” diyemedikleri için bütüne ilişkin önlem alınamıyor, uygulamalar güdük kalıyor. 1 milyar turistin dolaştığı dünyada 1 trilyon dolara ulaşmış pazardan, hak ettiğimiz bir ‘nanik’ kalıyor kısmetimize.

16-19 Kasım tarihleri arasında TRAVELEXPO Ankara 6.Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı yapılıyor ATO Congresium’da. Yani ATO Kongre Merkezi’nde, Gezi Sergisi düzenleniyor. Turistik mekanları, ürünleri, gezi seçeneklerini ve turlar düzenleyen gezi acentelerini, tanıtma ve tanıştırma amaçlı bir sergi. Başkentin en az 50 yıl geç kaldığı bir etkinliktir ama ‘zararın neresinden dönülse kar’ diye bakmaya devam ediyoruz tüm saflığımızla.

SERGİDE NELERİ GÖREMEDİK

Ankara’da 970 tane turizm acentesi var, 30 tane gördük göremedik sergide.

Başkentin en başat turizm mekanı Ankara Kalesi ve Ulus’u da göremedik ikisinde de çok önemli gelişmeler olduğu halde.

Şehrin tarihi ve doğal dokusunu, yerel mutfağını da göremedik. Afyonkarahisar, mutfağıyla çıkarma yapmıştı sergiye.

İlçeleri ve ilçelerin turistik birikimlerini de… Bütün serginin en hazırlıklı, göze hitap eden birimi, Polatlı Belediyesi’nin tanıtım birimiydi.

Kaplıca, içmelerden bir tane ilişti gözümüze.

Üniversite tanıtım masaları en çok yeri kaplıyordu. Başımız üstüne ama bu tanıtımları kendimize değil de başka ülkelere yapmamız lazımdı eğer eğitim turizmi idiyse amaç.

Ankara için altıncısı yapılan bu sergide Ankara, turistik kabiliyetlerini sergileyebilmiştir diyemeyeceğiz bu durumda. Eğitim, sağlık, kozmetik turizmi için daha dar içerikli farklı sergiler düzenlemeli.

NE KADAR HAZIR ANKARA

18 Eylül’de Polatlı Gordion ve hemen ertesi gün Arslanhane Camisi’nin UNESCO Dünya Mirasi Listesi’ne alınması, Ankara’yı yeni bir aşamaya getirdi. Bu değerleri ziyarete gelecek turistlere, ne kadar hazırdı Ankara?

Hemen taze bir gelişme: Norveç’ten çoluk çocuk toplayıp Gordion’un listeye dahil edildiğini öğrenen bir Türk aile, o kadar yolu gelip Gordion Müzesi’ni gezemeden dönmüş sitem ederek. Çünkü listeye alınacağı bilindiği halde yapılmayan müze tadilatına girişti Kültür ve Turizm Bakanlığı. Oysa çoktan bitmiş olması gerekirdi altyapı ve düzenleme işlerinin.

Turizm yapacaksanız önce eleman eğitecek ve yetiştireceksiniz.

Sonra turisti ülkesinden alıp oteline kadar aksaksız yerleştireceksiniz.

Sonra özgün mutfağınızla tanıştırıp, deneyimli rehberlerle tarihi ve doğal mekanlarınızı gezdirecek, yine aksamadan ülkesine iade edeceksiniz.

Turizm böyle bir şey. Zor kazanır, kolay kaybedersiniz turisti. Hiç el yordamıyla yapılacak bir iş değildir.

Doğru yapılınca getirisi çoktur, yanlış yapılınca bütün yatırımınız boşa harcamadır.

Ve maalesef Ankara, çok tecrübesiz ve pek de çaba harcamıyor turizm konusunda. Kurumları, işbirliği ve eşgüdümün ne demek olduğunu anlayabilmiş değil.

TURİZMİN ORTAK AKLI OLUŞTURULMALI

Gezi sergileri, bu işbirliği ve eşgüdümü sağlamak için faydalı olabilir. Niye bizde öyle bir izlenim oluşmadı acaba? Bir ortak aklın devreye girmesi gerekiyor demek ki. Bir yönlendirici aklın, bu dağınıklığı toparlaması gerekiyor.

Buradan bakınca ne kadar ama ne kadar uzak görünüyor Ankara için turizm. Kapıyı açabilse binlerce insana gelir kapısı açılacak. Sahip olduğu ama farkında olmadığı bir hazine dairesinin kapısı…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.