Siyasetin son günlerdeki gündem maddesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı ittifakın bildirisi için Alman büyükelçiyle görüşmesi. Daha bu görüşme çok su götürür ve götürecek gibi de görünüyor.
Bunu ilk dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmuştu. Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun altılı masanın bildirisini bir büyükelçiye düzelttirdiğini iddia etmişti.
Bunun üzerinden çok zaman geçmeden bu kez Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bu konuyu gündeme getirdi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masa bildirisini Almanya Büyükelçisi’ne onaylattığı iddialarını değerlendiren Perinçek, “Ne görüştüler? Maksadı neydi” sorularını yöneltip bunların mutlaka cevaplandırılması gerekiyor ifadelerine yer verdi.
Süleyman Soylu’nun açıklamalarının ardından ne Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ne de bu 6’lı ittifakın hiçbir başkanından ses çıkmadı. Demek ki söylenenler doğru o zaman. İnsanın aklına başka ne gelir soruyorum size.
Size yöneltilen bir suçlama varsa sizde çıkar bunun doğrusunu söylersiniz. Böyle bir şey söz konusu değil ve ben asla böyle bir görüşme yapmadım dersiniz. Söylenenlerin tamamı yalan, bunlar iftira dersiniz gider mahkemeye verirsiniz.
Demek ki söylenenler yalan değil, sizde gidip mahkemeye veremediğinize göre veya çıkıp bir basın açıklaması yapmıyorsanız bunların tamamını kabul etmiş oluyorsunuz. Yani düşünün ülke yönetmeye talip olan 6’lı ittifakın adayları bir araya geliyor, bir metin hazırlıyor bunu da yabancı ülkeye büyükelçilerine onaylattırıyor.
Yani aklımda deli sorular var ama bekliyorum yakında kendileri bu soruların cevaplarını verecek. Demek ki yalanlamadığına göre kabul etmişsin demektir. Bundan başka anlam çıkmaz.
Yani büyükelçiler onaylamazsa yeni bir metin mi hazırlayacaksınız? Ne yapacaksınız, oturup yeniden düzeltme metni mi yazacaksınız. Yazık insanın üzülmemesi elde değil. Umut fakirin ekmeğidir demişler.
Şimdi umut bu 6’lı ittifakın umudu oldu. Kendileri bir şey yapamayacaklarını anlayınca bir araya gelip Recep Tayyip Erdoğan’ı nasıl deviririz diyerek yola çıktılar, ellerindeki metni bile kendileri hazırlayamıyor ve başka ülkelerden medet umuyorlar. Ne acı bir tablo değil mi?
Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sürekli Avrupalı büyükelçilerle özellikle de İngiliz ve Amerikan elçilerle görüşmesini ben merak ediyorum. Amacı nedir, neyin peşinde. Yoksa bu 6’lı ittifakın Cumhurbaşkanı adayı mı?
Bakın Amerikan Kongre Üyesi Bill Keating önceki yaptığı açıklamada ne diyor. “İstanbul Belediye Başkanı'yla temasa geçtik. Bence bu artık oynamamız gereken bir kart” diyor Keating efendi.
Yani baktılar Erdoğan bunların sözünü dinlemiyor, Erdoğan’a sözleri geçmiyor. Erdoğan’ı seçimlerde bir araya gelip yıkamadık. Şimdi içten nasıl yıkarız onun derdinde. Onun içinde sürekli Türkiye’de kaos çıkarma ve halkı isyana getirmek için yapmadıkları oyun yok.
Yani anlayacağınız oyun büyük. Bu oyunu kendileri de görüyor fakat çıkıp dile getiremiyorlar anlayacağınız. İşin özü bu 6’lı ittifakın hepsi bunun farkında ama işlerine gelmiyor açık vermek. Ama merak etmesinler yakında kokusu çıkacak…