Gül-seren-akıl-zeka ve güven

Serdar Bozdoğan

“Dünyanın en zeki insanı da olsanız, bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi bile koruma imkanınız yoktur. Hepimiz beraber en çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız” diyen Jim Rohn' a hak vermemek elde değil.

Bugün her ne kadar başarılı ve zeki olursak olalım çevresel etken olarak vasat bir ortama denk geldiğimizde yansıyan telkinlerden etkilenmemek mümkün değil...

Bu yüzden düşünce metotlarınıza yön verirken dostlarınızı çok iyi seçiniz. Onların sizi zihinsel olarak koruyup kalkınmaya sevk ederken sizlerindi onları koruyup kalkındıracağı arkadaşlar edininiz.

Bu tür dostluklar hem daimi hem de vefalı olur. Bu kişiler mutlak suretle okur, araştırır, gözlemler, inceler, değerlendirir ve sonuca ortak kriterler ile istişare ederek varırlar.

Eğer dostlarınız bu kriter arasında değilse mutlak suretle okumuyordur.

Öyleyse çok meşgullerdir.

Çünkü okumaya, araştırmaya, incelemeye ve değerlendirip sonuca varmaya hiç ama hiç vakitleri yoktur.

Bu yüzden arkadaş kavramınız her ne kadar renkli ve geniş olursa olsun en yakın beş dostunuz mutlak suretle okur, yazar ve düşünür olsun.

Yakın çevremizden ilk beş arkadaşımızın okur, yazar ve düşünür olması zırhlı bir araç ile suç mahallinden korunaklı ve güvenli bir şekilde geçmek gibi bir değerdir. Bu arkadaşlığın merkezinde "güven" vardır.

Bu değeri sarsmamak ve bu değerimizin sarsılmaması için gayret eder ve samimi bir duygu sahibi olarak hayat süreriz. Eğer kriterimiz bu denklem içerisinde olursa mutlak suretle daha az sorun ile karşılaşır ve daha çok güven içinde hayat sürerken suç ve suç unsurlarından uzak dururuz.

Sizleri yanlış yönlendiren, yanlış telkin veren, yanlış imalara sevk eden ve yanlış örnek olan kişilerden uzak durun. Onlara yapılacak en güzel şey yokluğunuzla varlıklarını ıslah etmektir.

Düşünce metotlarının şekil alıp zihin alt yapısının da olgun seviyeye geleceği aşamada etrafımızdaki ilk beş kişinin etkisinin çok olacağını unutmayın.

Bu kişilerin zihinsel kotları bir araya gelerek sizleri düşünce gücü olarak kalkındıracağı veya daha alt seviyeye sevk edeceğini asla unutmayın.

‘Fikrin sahibi olmayan zikrin hırsızı olur.’

Duygularınız, kalbiniz, ruhunuz ve aklınız sıhhat evresinde bir hayat sürerken huzurlu ve mutlu olması için lütfen aura arasında ki (zihinsel enerji mekanizması) mesafelerinizi koruyunuz.

Bugün yönetim bilimi aşamasında da en etkili unsurların basında da aynı kriterler mevcuttur. Çok başarılı bir yöneticiye dışardan ısmarlama gelen kişilerin dilinden bal damlar iması olsa da bir müddet sonra bu kişiler auralarındaki (zihinsel enerji mekanizmalarındaki) zehri etrafa saçmaya başladıklarında kusursuz rayında işleyen sistem kusur üretip itibar kaybetmeye başlar.

Bunu siyaset bilimi ve devlet yönetimine indirgediğimizde de sonuçların aynı olduğunu gireceğiz.

Başarılı bir valiye yalaka ve vasat 5 danışman verin bakın şehir nasıl suç çığlığına dönüyor...

Bugün kimlik ve kişilik sahibi olduğu için seçim ile göreve gelen bir belediye başkanına beş tane niteliksiz ve vasat yönetici tayin edin bakın şehir nasıl çöplüğe dönüyor...

Başarılı bir siyasetçiye beş yalaka ve vasat danışman verin bakın nasıl güç kaybedip otorite ve iktidarları sarsılıyor...

Başarılı bir devlet yöneticisine beş yalaka ve vasat baş(taş) danışman tayin edin bakın sınır ülkelerde nasıl dostsuz ve müttefiksiz kalınıp ekmek bulunamazken pasta yeniyor görün...

Eğer biz, biz olarak kalmak istiyorsak,

Eğer biz, göründüğümüz gibi olup, olduğumuz gibi görünmek istiyorsak,

Eğer biz; kibir, ego, hırs, ihtiras, kıskançlık gibi zararlı alışkanlıklardan kurtulmak istiyorsak...

Eğer kendi benliğimizi, örf, adet, gelenek, kültürel doku ve inanç esaslarımızı sarsılmadan, yozlaşmadan ve hatta yobazlaşmadan muhafaza ederek gelecek kuşaklara aktarmak istiyorsak...

Mutlak suretle önce kendimize sonra da ilk beş arkadaşımızı akıl, güven, bilgi ve sevgi erdemleri çerçevesinde bulmalıyız.

Bu denklem üzerine inşa edilen bir hayat kişiye huzur ve başarı verir, hüzün ve sitemden uzak

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.