ÖZEL HABER: ANADOLUGAZETE.COM.TR
Türkiye’deki birçok üniversitede okuyan ve sayıları binlerle ifade edilen öğrenciler, 5 Temmuz 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “7417 Sayılı Kanun’un 83’üncü Maddesi” kapsamında, 5 Temmuz’dan önce okullarıyla ilişiklerinin kesilmemesi sebebiyle bu affın kapsamı dışında kalarak mağduriyet yaşadı.
Temmuz 2022’de yürürlüğe giren ve kamuoyuna ‘En kapsamlı öğrenci affı!’ diye yansıyan 7417 Sayılı Kanun, 5 Temmuz 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun amacı; öğrencilerin mağduriyetini gidermekti ama Meclis tatile girmeden önce (2 Temmuz’da) Genel Kurulda yasalaşan Kanun’dan faydalanamayan binlerce öğrenci çaresiz kaldı.
anadolugazete.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Adem Yavuz Irgatoğlu, af mağduru öğrencilerin çaresizliğini köşesine taşıdı. Irgatoğlu’nun yazısına kısa sürede onlarca mağdur öğrenci yorum yaparak destek talebinde bulundu.
MAĞDURİYETİN BOYUTU BÜYÜK!
26 Kasım 2014’te hazırlanan Kanun’da şu hususlara dikkat çekilmişti: “2 yıllık fakültelere 4 yılda bitirme, 4 yıllık fakültelere 7 yılda bitirme; diş hekimliği, eczacılık ve veterinerlik gibi 5 yıllık bölümlerde 8 yılda bitirme, 6 yıllık tıp fakültelerine ise 9 yılda bitirme hakkı verildi.” Tıp fakültesi dışındakilere ek sürenin yanı sıra artı haklar tanınırken, okumasının bir hayli zor olduğu tıp fakültelerine ise ek süre dışında artı haklar tanınmadı.
Yaşadıkları ortak sorun nedeniyle seslerini duyurmaya çalışan af mağduru öğrenciler, anadolugazete.com.tr’de yayımlanan yazı ve sosyal medya paylaşımının altına mağduriyetlerini ifade eden çok sayıda yorum yazarak yetkililerden destek talep etti. Farklı okullardan birçok öğrenci, yorumlarıyla gazetemize ulaşarak seslerini yetkililere duyurmak istediklerini ancak henüz bir sonuç alamadıklarını aktardı.
YÖK, MAYIS AYINDA ALDIĞI KARARI TEMMUZDA DEĞİŞTİRDİ
Yükseköğretim Kurumu, 3 Mayıs 2023’te aldığı kararı 5 Temmuz 2023’te “Azami öğrenim süresini dolduran öğrencilerle ilgili işlemler” başlıklı yeni bir kararla değiştirerek 7 Temmuz 2023’te “Acele” notuyla ilgili kurumlara gönderdi. YÖK’ün aldığı o kararda “2544 Sayılı Kanun’un 44/c Maddesi’nde yer alan sınav haklarının kullandırılmasına…” ifadesi yer aldı ancak YÖK’ün bu ‘çözümüne’ karşı üniversitelerin zorluk çıkardığı iddia edildi.
Mağdur öğrencilerin aktardığına göre, 2018 ve 2022’de çıkan aflar, bu konudaki rahatsızlığı gösteriyor. Özellikle 5 Temmuz 2022’de çıkan af sonrasında birçok bölümden atılan öğrenciler okullarına geri döndü; fakat o tarihte azami süresinin dolacağı ve bu sürenin sonucunda atılacağı belli olan tıp öğrencileri de vardı! Bu öğrencilerin okulla hâlâ ilişikleri kesilmediği için söz konusu aftan yararlanmaları mümkün olmadı.
ÖĞRENCİLER NE İSTİYOR?
Af mağduru öğrenciler çözüm için YÖK’e, siyasi partilere, milletvekillerine, STK’lara ulaştı ancak bir sonuç alamadılar. Sosyal medyadan mağduriyetlerini haykırdılar ama yine sonuç alamadılar. Af mağduru öğrenciler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslerini duyurarak “2457 Sayılı Yasa’nın, Yükseköğretim Kurumu (YÖK)’nun görevlerine ilişkin madde kapsamında yaşanan mağduriyete el atması, azami sürenin genişletilerek mağduriyetlerinin giderilmesini” istiyor.
Çeşitli bölümlerde okuyan binlerce öğrencini azami süreden etkilendiği ve en geç eylül ayında okullarıyla olan ilişiklerinin kesilmesi söz konusu.
MAĞDURİYETLERİNİ AKTARDILAR
anadolugazete.com.tr’nin gündeme getirdiği af mağduru öğrenciler, gazetede yayımlanan köşe yazısına yaptıkları şu yorumlarla mağduriyetlerini ifade ettiler:
-“2022 affı akademik takvim uyuşmazlığı nedeniyle bizi kapsamadı. 5 Temmuz’da af çıktı, eylülde okuldan atıldık.”
-“Eğitimde adalet, geleceğimiz için vazgeçilmezdir. Azami süre kuralı gibi engelleri ortadan kaldırarak, eşit fırsatları sağlamalısınız!”
-“Zor durumdayız, öğrenci affı gelsin, mağduruz, artık sesimizi duyun!”
-“Atılırsam hayatım biter çok. Kötü durumdayım, yardım edin, feryadımızı duyun.”
-“Bugünkü duruma gelmek için büyük emekler verdik, lütfen okuldan atmayın. Ben çalışıp aileme, anneme bakarak okuyorum, derdimi kime anlatıyım? Kimse bizi dinlemiyor.”
-“Tükendim artık, 9 sene işe gittim, istediğim bir kıyafet alamadım, istediğim yemeği yiyemedim okulu bitirip doktor olabilmek için ama kanun değişti, ben geç kalmışım.”
-“Atılma psikolojisiyle yıllardır verimli çalışmadık. Okulların farklı işleyişi, farklı staj sayısı, farklı not ortalaması, farklı müfredatlar ve öğrencilerin farklı bireyler olması, ekonomik problemler, ailede yakın birinin vefatı, çalışmak zorunda kalan öğrenciler… Tüm bunların hepsi okul uzatmak için neden.”
Öğrencilerin birçoğu, (belirsizlik sebebiyle) yıllarca verdikleri emeklerin hiç olacağı ve öğrenim haklarını kaybedeceklerinden dolayı endişeli!