ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Ankara Seymenler Kulübü Derneğinde altı yıldır Seymenlik yapan 31 yaşındaki Alper Erdoğan, fiziksel engellerin ötesine geçerek ilham veriyor. Kas hastalığına rağmen Seymenlik tutkusunu sürdüren Erdoğan, kulüp etkinliklerinde öne çıkıyor. 2011'den bu yana dernek üyesi olan Ali Eldem, Erdoğan'ın gelişimine tanıklık ederek, onun içten ve neşeli bir kişiliğe dönüşümünü gözlemlediğini muhabirimize anlattı.
Kas hastalığı nedeniyle engelli olan Alper, Seymenlik tutkusunu şu sözlerle paylaştı: "Seymenlik hevesim çok eskilere dayanıyor. 6 yıl önce Ankara Seymenler Kulübü Derneği'ni Elmadağ'daki etkinliklerinden takip ediyordum, en sonunda kursa kayıt oldum ve şimdi birçok etkinlikte en önde yer alan bir Seymenim".
Ankara Seymenler Kulübü Derneğinin uzun süreli üyelerinden Ali Eldem, dört dönemdir yönetim kurulu üyesi ve Elmadağ şube başkanı olarak hizmet veriyor. Alper Erdoğan'ı altı yıldır tanıyan Eldem, Alper'in gelişimini şu sözlerle aktardı: "Alper ilk geldiğinde içine kapanık, heyecanlı bir çocuktu ama zamanla bu durumu aştı. Aktif bir derneğiz ve Alper birçok etkinliğe katıldı." diyor.
“ANKARA’NIN ÖZGÜN KÜLTÜRÜ: SEYMENLİK”
Eldem, Ankara'nın özgün bir geleneği olan Seymenliği şu sözlerle anlattı: “Seymenlik, yaşa dayalı bir hiyerarşiyle şekillenen ve sosyal ilişkileri düzenleyen bir yapıya sahiptir. Bu geleneğin kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, Ahilik geleneği, yerleşim birimlerinin korunması isteği ve iç düzenin sağlanması amacıyla etkili olmuştur.”
HİYERARŞİ VE ORGANİZASYON
Seymenler arasında belirli bir hiyerarşi bulunduğunu ifade eden Eldem, şöyle devam etti: “Sevilen ve saygı gören biri 'Seymen başı' olarak seçilirken, genç Seymenlere 'yeni yetme', orta yaş grubuna 'delikanlı' ve yaşlılara da 'kart traş efe' denir. Ferfene toplantıları, Seymenler arasında toplumsal ilişkilerin düzenlendiği ve sosyal hayata dair bilgilerin aktarıldığı önemli bir platformdur. Bu toplantılarda yemek yenir, sohbet edilir ve müzik eşliğinde oyunlar oynanır.”
GÖRSEL KİMLİK
Kıyafet, takı ve silahlar, Seymenlerin görsel kimliğini belirlerken, özel günlerde giyilen geleneksel Seymen kıyafetleri, Ankara'nın özgün dokusunu yansıtır. Eldem bu kıyafetleri şu sözlerle sıraladı: “Bu kıyafetler arasında Osmaniye, içlik, altın veya gümüş sim işlemeli kanatlı cepkenler, sırmalı yelekler, zıvga, tiftik çoraplar, yarım dizlikler ve efe kuşakları bulunmaktadır.”
GÜNÜMÜZDEKİ DURUM
Seymenlik geleneği, sadece sosyal ilişkileri düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda bölgesel oyun ve müzik sanatını destekler. Ayrıca, el sanatlarıyla da bağlantılıdır ve bu sanatları destekler. Bugün, Ankaralı sivil toplum kuruluşlarının çabalarıyla yaşatılmaya çalışılan Seymenlik geleneği, toplumsal değerlerin aktarılması ve toplumun birlikte yaşama bilincinin güçlendirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ferfene toplantıları, şehir hayatının yalnızlığından kurtulma ve birlikte hareket etme fikrini vurgulayarak topluma katkıda bulunmaktadır.