Ankara Büyükşehir Belediyesi Necip Fazıl Kültür Merkezi’nde “Milli Egemenlik ve Yeni Anayasa Tuzağı” konulu panele çok sayıda izleyicinin yanı sıra konuşmacı olarak Emekli Vali ve esik anayasa Mahkemesi üyesi Mustafa Yıldırım, Prof. Dr. Konuralp Ercilasun, Avukat Selim Babaoğlu ve Milli Düşünce Merkezi Başkanı Hakan Paksoy katıldı.
İlk sözü alan Mustafa Yıldırım, yeni Anayasa yapmak için kurucu meclis gerektiğini ve o mecliste yüzde 1 oy alan siyasi partinin yanı sıra toplumun bütün kesiminden temsilcilerin de bulunması gerektiğini belirterek, “Eğer bu olmazsa, o anayasa değil. Anayasa değişikliği olur” dedi.
Yıldırım, "Önemli olan anayasa değişikliği değil anayasayı uygulamaktır. Nasıl anayasa yapacakları belli değil. Belki Cumhurbaşkanı'nın yetkisini artıracaklar, bilinmiyor. Anayasanın 42. Maddesi eğitim-öğretimi belirler. Uygulanıyor mu? Hayır. Eğer uygulansaydı ÇEDS programının okullarda ne işi olurdu... Bu projeyle laiklik elden gidiyor. Atatürk’e hakaret ediliyor. Cumhuriyet Savcıları ortada yok. Türkiye ciddi bir tehdit altında. Laiklik ve Türk dili elden gidiyor. Ülke ciddi bir bölünme ve parçalanma tehlikesi altında.” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Konuralp Ercilasun, mahalli seçimden sonra 3 kez açılım politikasının gündeme getirileceğine ilişkin işaretler olduğunu belirterek, “Yeni bir yol bulmamız gerekiyor diye düşünüyorlar. Cumhuriyet ilan edilip Atatürk devrimleri yapılırken yakalamaya çalıştığımız şey vatandaşlar arasında eşitliği sağlamaktı. Bugünkü anlayış 50+1'e dayanıyor. Bu anlayış ‘Ben seçildim her şeyi yaparım’ anlayışıdır. Tamamen demokrasiden uzak, monarşik anlayıştır” diye konuştu.
Avukat Selim Babaoğlu da konuşmasında 3'ü AK Parti iktidarı döneminde olmak üzere tam 21 kez anayasa değişikliği yapıldığını anımsatarak, “Önemli olan anayasa metinlerini uygulamaktır. Anayasayı uygulamazsanız hiçbir anmalı kalmaz. 2017'de yapılan Anayasa değişikliği ile TBMM’nin yetkilerini kısıtladılar. Yargı bağımsızlığından söz ediliyor. Müdahale etmezsen yargı tarafsız ve bağımsız olur. Her şeyi Cumhurbaşkanına vermek çare değil, çözümsüzlük getirir. Nitekim de öyle olduğu ortada. Bakanlar atanıyor, denetim yok. Muhtemel değişiklikte Anayasa Mahkemesini kapatacaklar sanırım.” ifadesini kullandı.
Son konuşmacı Milli Düşünce Merkezi Başkanı Hakan Paksoy da Türkiye’nin yeni Anayasaya değil, var olan anayasanın maddelerini uygulamaya ihtiyaç olduğunu anlattı. Paksoy “Ortaya çıkan ve konuşulanlardan anladığımız yeni Anayasa’nın Türk Halkı için kurulmuş bir tuzak olduğudur.” dedi.