Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanan ve Doç. Dr. Kenan Özkan ile Prof. Dr. Sevilay Özer’in kaleme aldığı makalede, Mustafa Kemal Paşa’nın Diyarbakır Silvan’da 16. Kolordu Komutanı olarak görev yaptığı sırada Saime Hanım’dan aldığı bir mektuba yer verildi. Bu mektuplaşma, Atatürk’ün hayatının az bilinen bir yönüne ışık tutuyor.
ATATÜRK VE SÜT KARDEŞİ SAİME HANIM
1916 yılının 15 Temmuz tarihinde İstanbul Çengelköy’den, “Süt Hemşireniz Saime” imzasıyla gönderilen mektupta, Saime Hanım’ın eşinin gönüllü olarak orduya katılmasından bahsediliyor. Mektupta ayrıca Saime Hanım’ın anne ve babasının, Mustafa Kemal Paşa’ya duyduğu özlem de dile getiriliyor. Mustafa Kemal Paşa, bu mektuba 26 Ekim 1916’da Silvan’dan “Hemşirem Hanımefendi” hitabıyla yanıt vererek, süt kardeşiyle uzun süredir ilk kez temas kurduğunu belirtiyor.
MEKTUPLARIN İÇERİĞİ
Mustafa Kemal Paşa, mektubunda Saime Hanım’ın eşiyle ilgili talebini dikkate aldığını belirtiyor ve yanıtında süt kardeşine bir fotoğraf göndermek istediğini, ancak yanında bulunmadığı için annesi ve kız kardeşinde bazı fotoğraflarının olduğunu ifade ediyor. Mektupta yer alan bilgiler, Mustafa Kemal Paşa ve Saime Hanım’ın Selanik’te 1899 yılında tanıştığını ve 1916’ya kadar iletişim kurmadıklarını ortaya koyuyor.
TARİHÎ BELGELERİN ÖNEMİ
Atatürk’ün süt annesi olduğuna dair bilgiler daha önce de gündeme gelmiş, ancak bu mektuplaşma, Saime Hanım’ın varlığını ve Atatürk’le olan ilişkisini netleştiriyor. Makalede, Atatürk’ün süt annesinin ve süt kardeşinin hayatındaki yerinin, bu mektuplarla belgelenmiş olması, tarihî bir önemi taşıyor.
Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanan bu belgeler, Atatürk’ün yaşamındaki daha az bilinen bir dönemi gün ışığına çıkarıyor. Saime Hanım ile yaptığı mektuplaşma, Mustafa Kemal Paşa’nın savaş yıllarındaki kişisel bağlantılarına dair yeni bilgiler sunarken, tarihin tozlu raflarından çıkan bu mektuplar, Atatürk’ün hayatına dair yapılan çalışmalara önemli bir katkı sağlıyor.