DHA'nın haberine göre, ECDC'nin yaptığı açıklamada, Aedes albopictus sivrisineği, şu anda 13 Avrupa Birliği/Avrupa Ekonomik Alanı ülkesinde kendi kendini idame ettiren popülasyonlara sahip. Ayrıca, Sarı Humma Sivrisineği (Aedes aegypti) de Kıbrıs'a yerleşmiş durumda. Bu sivrisinek türlerinin patojenleri bulaştırma kabiliyeti ve insanları ısırmayı tercih etmeleri, Avrupa'nın diğer bölgelerinde de görülme potansiyelini artırıyor.
VİRÜSÜN BULAŞMA RİSKİ ARTIYOR
ECDC'nin belirttiğine göre, iklim değişikliğinin etkisiyle çevresel faktörlerin bu tür sivrisineklerin çoğalmasında büyük rol oynadığı ifade edildi. İklim değişikliğinin, sivrisinek kaynaklı hastalıkların Avrupa'da yayılmasını büyük ölçüde etkileyeceği öngörülüyor. Özellikle, İspanya'nın Sevilla kentinde Mart ayı başında yerel olarak edinilmiş bir Batı Nil virüsü enfeksiyonu vakası bildirilmiş olması, uygun iklim koşulları nedeniyle virüsün bulaşma riskinin arttığını gösteriyor.
ECDC Direktörü Andrea Ammon, uluslararası seyahatlerin sivrisinekle bulaşan hastalıkların yayılma olasılığını artıracağını belirterek, Avrupa'nın daha önce etkilenmemiş bölgelere sivrisineklerin yayılması ve dang gibi hastalıkların daha fazla insana bulaşması için elverişli koşulların oluştuğunu vurguladı. Ammon ayrıca, vektör kontrol önlemleri, vakaların erken tespiti, zamanında gözetim, araştırma ve bilinçlendirme faaliyetlerinin yanı sıra kişisel koruyucu önlemlerin önemini vurguladı.