Özellikle hak ihlali kararlarındaki artış dikkat çekerken, yıllar içinde yapılan başvuruların dağılımı da yargı sistemindeki tıkanıklık ve vatandaşların sorunlarına çözüm bulma çabasını ortaya koyuyor.
633 BİNDEN FAZLA BİREYSEL BAŞVURU
AYM verilerine göre, belirtilen dönemde toplam 633.488 bireysel başvuru yapıldı. Bu başvuruların %83,3'ü olan 527.803 başvuru sonuçlandırılırken, karara bağlanan başvuruların büyük bir kısmı kabul edilemezlik ile sonuçlandı. Başvurularda 2016 yılında özellikle OHAL sürecinde belirgin bir artış yaşandığı gözlenirken, OHAL Komisyonu’nun kurulmasıyla birlikte 72.134 dosya kabul edilemezlik kararıyla sonuçlandı.
HAK İHLALİ KARARLARI ZİRVEDE
AYM, toplamda 75.089 başvuruda en az bir hakkın ihlal edildiğine hükmetti. 2021 yılı, 35.407 hak ihlali kararıyla bu alanda zirveye çıktı. Yalnızca 2021 yılında verilen ihlal kararları, toplam ihlal kararlarının %47,2’sini oluşturdu. Bu istatistik, özellikle bu dönemde yargı sisteminin vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumakta zorlandığına dair önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
MAKUL SÜREDE YARGILAMA HAKKINDA BAŞVURULAR ARTIŞTA
AYM'nin açıkladığı verilere göre, makul sürede yargılama hakkı konusunda başvurular da son yıllarda ciddi artış gösterdi. 2020-2024 yılları arasında toplam 1.333 dosya derdest durumda bulunurken, bu dönemde yalnızca 2024 yılında 1.098 başvuru yapıldı. Bu veri, vatandaşların adil yargılama süresine ilişkin hak arayışının gün geçtikçe önem kazandığını ortaya koyuyor.
KABUL EDİLEMEZLİK ORANI %82,5
Sonuçlandırılan başvuruların %82,5’ini oluşturan 435.437 başvuru, “kabul edilemezlik” ile sonuçlandı. Öte yandan, idari ret kararları 13.712 dosyayı kapsarken, “hakkın ihlal edilmediği” yönündeki karar sayısı 1.425 olarak kaydedildi. Bu yüksek kabul edilemezlik oranı, başvuru yollarının etkinliğine dair tartışmalara da işaret ediyor.