Diziyle gündeme gelen Harvey, komedyen Richard Gadd’ı gizlice takip ettiğini reddederek, dizi nedeniyle Netflix’i mahkemeye vereceğini söyledi.
Gadd ile yalnızca üç kez karşılaştığını belirten Harvey, komedyene gönderdiği bazı mesajların içeriği sorulduğunda bunları ‘şaka amaçlı’ olarak nitelendirdiğini söyledi. Harvey, komedyene 41 bin e-posta ve çok sayıda tweet gönderdiği iddialarını reddetti ve olayın postayla gönderilen on mesaj ve bir mektuptan ibaret olduğunu iddia etti.
Piers Morgan ile yapılan röportajda, ‘yoksul’ bir şekilde yetiştirilme tarzının ayrıntılarını anlatan Harvey, dört telefon kullandığını da belirterek “İnsanları ayrı telefonlarda tutmayı seviyorum” dedi.
Eğer programı izliyorsa Richard Gadd’a bir mesajı olup olmadığı sorulduğunda, “Beni rahat bırak lütfen. Bir hayat bul, düzgün bir iş bul. Yaptığın şeyden dolayı dehşete düştüm” ifadelerini kullandı.
Richard Gadd’e sesli mesaj gönderdiğini reddeden Harvey, komedyene ve Netflix’e karşı ‘kesinlikle’ yasal işlem başlatacağını söyledi.
Harvey, dizide Martha karakterinin başına gelenlerin aksine herhangi bir suçla suçlanmadığını veya hapse girmediğini söyledi.
Harvey, diziyi izleyip izlemediği sorulduğunda ise “İzlemedim. Mahkeme sahnesini, hapis cezalarını ve buna benzer şeyleri duydum… Hiçbirini izlemedim. İzlesem sanırım hasta olurum. Hayatımın yeterince büyük bir kısmını ele geçirdi. Bunu oldukça müstehcen, korkunç ve kadın düşmanı buluyorum.”
Ölüm tehditleri aldığını belirten Harvey, “İnternetteki bazı ölüm tehditleri gerçekten korkunçtu. İnsanlar bana telefon ediyor. Biliyor musun, kesinlikle korkunçtu. Ben böyle bir şeye inanmam ve bu benim drama tarzım değil” diye konuştu.
Dizinin başarısının ardından meraklı hayranlar dizinin arkasındaki ilham kaynaklarını keşfetmeye çalışmış, ancak oyuncu kadrosu bunu ısrarla reddetmiş ve dizide temsil edilen karakterlerin gerçek kimliklerinin peşine düşülmemesi gerektiğini söylemişlerdi.