Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu karar üzerine Bahar Candan, babasına dönerek, “Ben burada mı kalacağım? Asayım mı ben kendimi ne yapayım?” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Duruşmada, sanık Hacı İsrafil Sağlam savunmasını yaptı. Sağlam, telefonundaki dosyaların yedeklendiğini ancak bu bilgilerin iddianamede soruşturmanın gizliliğini ihlal eden delil olarak değerlendirildiğini belirtti. Sağlam, "TMSF'den alınmış araçlar olduğu ve satıldığı söylendi. Ancak ben bu araçları aldım veya sattım demedim. Nihal ve Bahar Candan’ın hesaplarına para gönderildiğini duydum, ancak bu paranın ne amaçla gönderildiğini bilmiyorum" şeklinde konuştu.
İddianamede, ünlü kişilerin ve sosyal medya fenomenlerinin de suç örgütünün dolandırıcılık eylemlerine dahil olduğu belirtilmişti. Örgüt lideri Onur Apaydın’ın, Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve suç gelirlerini akladığı ifade edilmişti.
Duruşma, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere 13 Eylül Cuma gününe ertelendi. İddianamede, Bahar Candan’ın 'suç örgütüne üye olmak' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar, 'dolandırıcılık' suçundan ise 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, Nihal Candan’ın aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Diğer 20 şüpheli hakkında da değişen oranlarda hapis cezası talep ediliyor.