Barış Terkoğlu'nun tutuklanan Merdan Yanardağ için kaleme aldığı yazı dikkat çekti

Cumhuriyet köşe yazarı Barış Terkoğlu, geçtiğimiz günlerde tutuklanan Merdan Yanardağ hakkında çarpıcı bir yazı ele aldı. Terkoğlu, "Aslında en büyük yanlış, tekrardan çok, onu savunmak zorunda kalmaktır." dedi.

Cumhuriyet köşe yazarı Barış Terkoğlu, geçtiğimiz günlerde tutuklanan Merdan Yanardağ hakkında çarpıcı bir yazı ele aldı. Terkoğlu, yazısında Yanardağ'ın geçmişte suçlandığı davaları ve FETÖ'yü ele alarak, "Aslında en büyük yanlış, tekrardan çok, onu savunmak zorunda kalmaktır." dedi.

Terkoğlu, "Erdoğan, kendinden emindi. Eli cebindeydi. Konuşmasının büyük bölümünü, o dönem birlikte çalıştığı FETÖ mensuplarının uygulamalarını savunmaya ayırmıştı. Zekeriya Öz’ün açtığı davaların ne kadar hukuka uygun olduğuna Avrupalıları ikna etmeye çalışıyordu.

Türkiye’de 26 gazetecinin hapiste olduğunu belirttikten sonra bunların gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklu olmadığını söyledi. Sonra Avrupa medyasını, Türk medyasına karşı öven o sözleri kullandı:

“Avrupa’da darbelere çanak tutan, darbeleri teşvik eden gazete ve gazetecilerin olmadığını da hatırlatmak isterim.”

KUMPASIN ESASINA İTİRAZ

“Neden hatırlattın” derseniz sebebi basit. Erdoğan’ın o gün “darbelere çanak tutan” diyerek yargılanmasını savunduğu isimlerden biri Merdan Yanardağ’dı. Ergenekon kumpasında gözaltına alınmıştı. Suçlamalar gazetecilik üzerineydi.

Kuşkusuz en can yakıcı olanlardan biri yine FETÖ ile ilgiliydi. Gülen’in bir zamanlar yaveri olan Nurettin Veren, 15 Temmuz’dan 10 yıl önce, Merdan Yanardağ’ın programına çıkmış, örgütün sırlarını açık etmişti. Örgütün, iktidarı ele geçirmek için hazırlık yaptığını anlatmıştı. Veren’in ifşalarını Yanardağ, kitap olarak da yayımladı.

İHBARCI ZAMAN’DAN ÇIKTI

Uzun savunmanın bir detayı var...

Merdan Yanardağ, o gün de hem Ergenekon hem PKK bağlantısıyla suçlanmıştı. Yanıt verdi:

“26 Ekim’de (2008) ben gözaltına alındım. 27’sinde Almanya’ya bir konferans için gidecektim. Stuttgart’ta eyalet hükümetine ait bir salonda konferans vermek için davetliydim. Gidişim engellendi. Aynı tarihlerde Almanya’da eyalet hükümetine de bir ihbar dilekçesi verilmiş. Benim bu ihbar dilekçesinde de hem Ergenekon üyesi olduğum hem PKK üyesi olduğum iddia edilmiş. Şimdi nasıl ikisi bir arada oluyorsa birisi hani aşırı sağ ya da nasyonalist bir örgüt, diğeri de PKK... İki örgütün birden üyesi olduğum belirtiliyor ve bir yerinde de Marksist olduğum söyleniyor. Eyalet hükümeti, konferansın iptalini reddetmiş. Bu ihbarı yapan da İsmail Kul.İsmail Kul kim? Burada belgesi var. Zaman gazetesinin Almanya temsilcisi. Aynı tarihlerde yapılan ihbarla yine isimsiz bir ihbarla ben İstanbul’da gözaltına alındım ve gidemedim.” ifadelerine yer verdi.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri