Beypazarı maden suyunun İsviçre'de yüksek miktarda bor tespit edildiği gerekçesiyle yasaklanmasının ardından Beypazarı İçecek Pazarlama AŞ konu ile ilgili "AB üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum AB ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup, üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli şekilde denetlenip analiz edilmektedir.
Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir. Bu süreçte markamıza destek olan bilinçli ve değerli tüketicilerimiz ile basın mensuplarımızın ilgisine teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz." açıklamasını gerçekleştirdi.
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, vatandaş tarafından sıkça tercih edilen Beypazarı maden suyu hakkında ilgili Tarım ve Orman Bakanlığının analiz gerçekleştirerek verileri paylaşması gerektiğini söyledi.
“TÜKETİCİ, ÜRÜNLERİN İÇERİĞİNE TAM ANLAMIYLA HAKİM OLAMAZ”
Kamu otoritesinin bu gibi kamuoyuna yansıyan olayları bir ihbar kabul ederek açıklama yapması gerektiğini belirten Kılıç, “Gümrük kapılarından dönen birçok sebze ve meyvelerin olduğunu biliyoruz. Bu durum aslında dünya çapında kredimizi düşürüyor, güvenilirliğimizi azaltıyor. Tüketici boyutunda ise asli görev güvenilir, sağlıklı gıdaya ulaştırmaktır. Tüketici, temin edilen ürünlerin içeriğine tam anlamıyla hakim olamaz.” dedi.
Market reyonlarındaki ürünlerin sağlıklı ve güvenilir olup olmadığına tüketici gözüyle karar verilemeyeceğini, tam bir raporun sunulması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Reyonlarda satılan ürünlerin sağlıklı ve güvenilir olduğu kanısına tüketiciler karar veremez. Her şeyin başında bu işi denetleyen ve yürüten kurumlarımız var. Kurumlarımız, bu konularla ilgili her zaman önlem almalı. Özellikle gıda koteksindeki kriterlerle uyumlarını öne çıkaracak denetimler yapmalı. Tüketicinin de farkında olup engelleyebileceği durumlar var ancak analiz sonucunda ortaya çıkabilecek unsurlar da var.” Diye konuştu.
“GRAMAJ OYUNLARIYLA TÜKETİCİ KANDIRILIYOR”
Birçok ürünün satıldığı gramaj beyanından daha az gramajda tüketiciye sunulduğunu belirten Kılıç, “Bizler gramaj oyunlarını her zaman gündeme getirdik. Örneğin ekmek fiyatlarının değişmediğini söylüyorlar. Nasıl değişmiyor? Ekmeğin gramajı 300’den 210 grama düşüyor, fiyatın değişmediği söyleniyor. Bizim algılarımızla dalga geçiyorlar. Buna zam değil, fiyat güncellemesi diyorlar. Alım gücü olmadığı için birçok gıdaya zaten ulaşılamıyor, bu tür hilelerle 1 kilo şeker aldığınızı sanıyorsunuz ama 900 gram alıyorsunuz. 113 gramlık çikolatalar tüketiciye 80-90 gram olarak satılıyor.” İfadelerini kullandı.
“TEMEL İHTİYAÇLAR ‘LÜKS’ TÜKETİM OLARAK GÖRÜLÜYOR”
Kılıç, son olarak, “Üretimde büyük bir sıkıntı var. Bu yüzden tüketim azaltılmaya çalışılıyor. Ancak temel ihtiyaçlar söz konusu. Okula giden öğrencilerin gıdaya ulaşmada ne kadar sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Ulaşılması gereken temel ihtiyaçlara lüks tüketim olarak görmek çok yanlış bir durum.” Dedi.