Genel Başkan ve Grup Başkanı Özgür Özel ile grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan bildiride, Türk spor tarihine ve milli kimliğe sahip çıkılması çağrısı yapıldı.
Bildiride, Cumhuriyet'in 100. yılında gerçekleşen Süper Kupa finalinin Suudi Arabistan'da iptal edilmesi, milli değerlere ve milli duygulara yönelik bir saldırı olarak nitelendirildi. Sporcuların ve kulüplerin Cumhuriyet değerlerine sahip çıkarak bu saygısızlığa karşı taviz vermediği vurgulanırken, Suudi Arabistan yönetimi ve makamlarının bu duruşa tahammül edemeyerek milli simgeleri hedef aldığı belirtildi.
Özellikle Süper Kupa finalinin Suudi Arabistan'da oynanmasına karşı çıkan CHP'nin bu konuda daha önceden de tepkisini dile getirdiği vurgulanarak, milli değerlerin ve milli kimliğin sporun dışında siyasallaştırılamayacağı ifade edildi. Bu durumun ülkemizin Cumhuriyet değerlerine zarar verdiği ve milletimizin bu duruşa tepki gösterdiği belirtilerek, gelecekte bu tür saygısızlıkların karşılıksız kalmayacağına vurgu yapıldı.
CHP'den yapılan açıklama şöyle:
"Cumhuriyet'imizin 100. yılında Süper Kupa finali Suudi Arabistan makamlarının saygısız tutumları nedeniyle oynanamadı. Bu saygısızlık İstiklal Marşı'mızı, ay yıldızlı bayrağımızı ve Cumhuriyet'imizin kurucusu büyük Atatürk'ü hedef alıyordu. Ancak sporcularımız ve kulüplerimiz Cumhuriyet'in 100. yılında böyle bir saygısızlığa taviz vermediler. Hem sporcularımızı hem de kulüplerimizi yürekten kutluyoruz. Bunun yanında ay yıldızlı bayrağımıza, büyük Atatürk'e ve İstiklal Marşı'mıza tahammül gösteremeyen, sorunlar çıkartan Suudi Arabistan yönetimi ve makamlarını esefle kınıyoruz.
Biz nasıl ki başka ülkelerin tarihine ve kültürüne saygı gösteriyorsak ulusumuzu birleştiren büyük kurucumuz Atatürk'ün, ay yıldızlı bayrağımızın ve İstiklal Marşı'mızın da aynı saygıyı görmesini bekleriz. Bütün bunların ötesinde büyük Atatürk'ün 'Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim' özdeyişini de hatırlatarak sporcularımızın ve kulüplerimizin bu ahlaklı tutumunu takdir ettiğimizi belirtmek istiyoruz. Ancak ülkemizin en temel değerlerini bir tartışma ve pazarlık konusu yapan yöneticilerin ve iktidar mensuplarının ise bu ahlak anlayışından nasibini almadığını üzülerek görmüş bulunuyoruz.
Cumhuriyet'imizin 100. yılında kirli pazarlıklarla milletimizin tertemiz alnına kara bir leke çalınmaya çalışılmıştır. Ancak milletimiz el birliği ile bu oyunu boşa çıkartmış, Ata'sına ve bayrağına sonuna kadar sahip çıktığını göstermiştir. Milletimizin gerçeklerin farkında olduğunu ve bu olayın sorumlularını çok iyi bildiğini gözlemliyoruz. Erdoğan iktidarı döneminde yapanın yanına kar kalır düşüncesi hakimdir. Ancak emin olunuz ki Türkiye'nin yarınlarında bu saygısızlıkları yapanların, bu kirli pazarlıkta olanların yaptıkları yanlarına kar kalmayacaktır."