Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, tarihte Haçlı seferlerinin yol açtığı tahribatı hatırlatarak, Kudüs'ün yeniden inşa edilmesinde ecdadın rolüne vurgu yaptı. Kudüs'ün, sadece Müslümanların ilk kıblesi olmadığını belirten Erdoğan, aynı zamanda peygamberlerin de emaneti olduğunu vurguladı.
Mescid-i Aksa'nın sadece bir ibadet mekanı olmadığını, aynı zamanda Müslümanlar için kutsal bir miras olduğunu ifade eden Erdoğan, hiçbir gücün kalplerden Kudüs sevgisini sökemeyeceğini dile getirdi. Filistin'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve bu konuda her türlü olumlu gelişmeyi desteklediklerini belirtti.
''GAZZE KASABI''
Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu "Gazze Kasabı" olarak nitelendirerek, İsrail'in Filistin'deki eylemlerini sert bir dille eleştirdi. Netanyahu'yu tarihe utançla yazdırdığını belirten Erdoğan, İsrail'in Gazze'de çocukları öldürdüğünü ve Filistin halkına zulmettiğini ifade etti. Ayrıca, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını eleştirenleri antisemitizmle suçladığını dile getirdi ve bu tür ithamlarla kendilerini susturamayacaklarını vurguladı.
Erdoğan, sözlerine devam ederek, Türkiye'nin Filistin davasına ve Gazze'deki direnişe olan desteğini vurguladı. "Erdoğan'ın kalbine zincir vuramazsınız" diyen Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını ve desteklerini sürdüreceğini belirtti. Hamas'ı terör örgütü olarak nitelendirenlere de tepki gösteren Erdoğan, Filistinli direnişçileri vatanlarını savunan kahramanlar olarak gördüklerini ve Hamas'ı Filistin'in ulusal direnişinin sembolü olarak desteklediklerini söyledi.
"BİZ BU YOLA KEFENİMİZİ GİYEREK ÇIKTIK"
Birileri dönse bile biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah'a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgara göre, konjonktöre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik.
Kimse kusura bakmasın tüm imkansızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas'a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız.