Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Vadeli Program'ı açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Orta Vadeli Program'ı açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024-2026 yıllarına yönelik Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıkladı.

Buna göre, OVP'de 2023 yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 65 olarak açıklandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şu şekilde:

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne milletin evine hoş geldiniz. Sözlerimin hemen başında dün Kırklareli ve İstanbul'da yaşanan sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. İçişleri Bakanlığımız, AFAD'ımız, valiliklerimiz ve diğer kurumlarımız su baskınlarından olumsuz etkilenen insanlarımızın sıkıntılarının giderilmesi için yoğun bir şekilde çalışıyor. Buradan her iki şehrimizde de özellikle ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza rahmet dilerken ailelerine sabırlar milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Biraz sonra genel hatlarıyla paylaşacağımız Orta Vadeli Program'ın ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Programın hazırlanmasında emeği geçen herkesi Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile birlikte tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, sivil toplum kurumlarımızı özellikle bu konuda teşekkür ediyor, kendilerini tebrik ediyorum. Değerli fikirleriyle tenkit ve tespitleriyle programın içeriğine katkı sunan iş dünyamızın temsilcilerine, odalarımıza, sendikalarımıza, meslek örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarımıza ve diğer tüm paydaşlara teşekkür ediyorum.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Türkiye'nin başta yönetimde istikrar olmak üzere nasıl büyük kazanımlar elde ettiğini her gün çok daha iyi görüyor ve idrak ediyoruz. Katılım düzeyi ve rekabet seviyesi itibarıyla sadece Türk siyasi tarihine değil dünya siyaset litaratürüne de geçen 14 ve 18 Mayıs seçimlerinin hamdolsun tam bir demokratik olgunluk içinde tamamladık. Sandıkların açılmasıyla birlikte tüm belirsizlikler ortadan kalktı ve Türkiye'yi kimin yöneteceği belli oldu.

"EKONOMİDEKİ KURMAY KADROMUZU KURDUK"

Halkımız bir kez daha güven ve istikrar dedi. Daha önce ülkemize vakit, nakit ve enerji kaybettiren krizlerin tartışma ve pazarlıkların hamdolsun hiç biri yaşanmadı. Seçimlerin üzerinden henüz bir hafta bile geçmeden Kabinemizi açıkladık. Ekonomideki kurmay kadromuzu kurduk, ülkemize ve milletimize hizmet yolculuğumuza kaldığımız yerden süratle yeniden başladık. Eski Türkiye'nin alışkanlıklarından kendilerini kurtaramayanların durumunu ise içimiz acıyarak izliyoruz.

28 Mayıs'ın üzerinden geçen 102 güne rağmen birileri hala kavga ve iç çekişmeden başlarını dahi kaldıramazken biz işimizi yapıyor, Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretmeye odaklanıyoruz. Yakın coğrafyamızda savaşların ve çatışmaların devam ettiği, küresel ekonomideki olumsuzlukların çeşitlenerek sürdüğü, Afrika Kıtası'nın yeni siyasi krizlere sürüklendiği, dünyada hemen hiç bir ülkenin önünü net olarak göremediği hasılı mevcut belirsizliklere yenilerinin eklendiği zor bir denklemde riskleri başarıyla yöneterek, krizleri ülkemiz için fırsata çevirmeye çalışıyoruz. Muhalefetin de artık birbiriyle didişmeyi bırakarak yapıcı eleştirileriyle millet adına denetim görevini yerine getirmesini temenni ediyoruz.

Hep söylediğimiz gibi biz Türkiye için en doğrusunu, Türk milleti için en hayırlısını yapmanın peşindeyiz. Siyaseti de ikbal vasıtası olarak değil millete hizmet aracı olarak görüyoruz. Hiç kimseye ve hiç bir fikre önyargı ile yaklaşmıyoruz. Kimden geldiğine bakmadan ülkemizin faydasına olacak her türlü öneriyi hayırhahlıkla değerlendirmeye hazırız. Bugüne kadar ısrarla sürdürdüğümüz bu müspet tavrımızı bundan sonra da koruyacağız. Muhalefetin de geçmiş hatalarından ders alarak Orta Vadeli Program gibi ülkemizin hayrına olan işlerde bize destek vermesini bekliyoruz.

"2023 YILININ İLK YARISINDA PERFORMANSIMIZI KESİNTİSİZ 12 ÇEYREĞE ÇIKARDIK"

Ekonomi ile ilgili planlarımızda 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ilimizde yaşayan 14 milyon insanımızı etkileyen depremi asla göz ardı etmiyoruz. Ülkemizin ekonomisine maliyeti 104 milyar doları bulan deprem felaketi yükümüzü ağırlaştırmakta, mücadelemizi daha da zorlaştırmaktadır. Türkiye dünyadaki diğer ülkelerden farklı olarak küresel sorunlara ilaveten asrın felaketinin yol açtığı sıkıntılarla da mücadele etmektedir. Ancak devlet-millet dayanışmasıyla nasıl bugüne kadar nice engelleri aştıysak aynı başarıyı depremin yaralarını sarmada da sergiliyoruz. Geride bıraktığımız 8 aya dair veriler bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüme kaydederek büyüme performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık. Yıllık bazda ise 13 yıldır aralıksız büyüyoruz. Çeyreklik büyüme performansı ile Türkiye OECD ülkeler içerisinde pozitif ayrışmıştır. Yine bu dönemde ekonomimizi yıllıklandırılmış olarak ilk kez 1 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğe ulaştırmayı başardık.

"DEPREMİN OLUMSUZ ETKİLERİNE RAĞMEN NET 220 BİN İSTİHDAM ARTIŞI SAĞLADIK"

Böylece depremin iktisadi faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlı kalmasını temin ettik. İhracatta da yılın ilk 8 ayında 165 milyar doları, yıllık bazda da 253,5 milyar doları yakaladık. Turizmde önceki seneye göre çok daha iyi bir sezon geçiriyoruz. İstihdamda da hamdolsun herhangi bir kaybımız söz konusu değil. Yılın ilk 6 ayında emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemeler ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağladık. Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon doğal olarak bizim de sorunumuzdur. Enflasyonla mücadelede başta doğal gaz olmak üzere enerji fiyatlarında hayata geçirdiğimiz sübvansiyonlar ve kira artışlarına tavan fiyatı uygulamamızın yanı sıra bir takım ilave tedbirleri aldık.

"2022 YILINI MİLLİ GELİRE ORANLA YÜZDE 1'LİK BİR BÜTÇE AÇIĞI İLE KAPATTIK"

Fırsatçılara ve aç gözlülere yönelik denetimlerimiz artarak devam ediyor. Kimi sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine ve piyasanın dengesini bulmaya başladığına şahit oluyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz aynı şekilde 117,3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor. Sermaye piyasalarımızın hem arz hem de talep tarafında gelişimi devam ediyor. Hane halkı borçluluğunda ülkemiz gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük bir riskliliğe sahiptir. 2022 yılını milli gelire oranla yüzde 1'lik bir bütçe açığı ile kapattık.

"ORTA VADELİ PROGRAM'A DESTEĞİMİZ TAM"

Bütçe disiplinimiz deprem felaketine daha etkin müdahale etmemizi sağladı. Karşı karşıya olduğumuz çeşitli zorluklara rağmen hedeflerimize ulaşma noktasında en küçük bir şüphemiz yoktur. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımızın koordinasyonunda katılımcı bir anlayışla hazırlanan Orta Vadeli Program işte bu mücadelemizde bizlere destek verecektir. Program aynı zamanda 2024-2026 döneminde Türk ekonomisi için kapsamlı bir yol haritası teşkil edecektir. Orta Vadeli Program ile Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ekonomik perspektifini de yerli ve yabancı yatırımcılarla paylaşmış oluyoruz. İş dünyamızın ve tüm kesimleriyle toplumumuzun destekleriyle Orta Vadeli Program'ın ülkemiz ekonomisine en üst düzeyde katkı sağlamasını diliyorum. Hükümet olarak Orta Vadeli Program'a desteğimizin tam olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum.

"EKONOMİK BÜYÜMEDEN KESİNLİKLE TAVİZ VERMEYECEĞİZ"

Daha güçlü, güvenli ve müreffeh Türkiye hedefi doğrultusunda ekonomideki ilk yol haritamızı Orta Vadeli Program ile ortaya koyuyoruz. Programımızda temel ilkeler politikalar, hedef ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklükleri paylaşırken hiç bir sorunu görmezden gelmedik. Önceki dönemden farklı olarak yeni programda yapısal dönüşümlere özel bir başlık açtık. Temel konuları bir takvim ile programın önemli bir parçasına dönüştürdük. Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermaye ve istihdamdan yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına 7 temel alanda öncelikli reform adımlarını belirledik. Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Yüksek katma değerli yatırımların önünü açarak ve finansmanını kolaylaştırarak sağlıklı ve kaliteli bir büyüme sağlayacağız. Bununla birlikte sıkı para politikasının da desteği ile enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri