Erdoğan, Filistin'in Türkiye için her zaman özel bir yeri olduğunu vurgulayarak, bugünkü istişarelerde Filistin'deki son durumu ele aldıklarını belirtti. Filistin halkının tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşadığını ifade eden Erdoğan, İsrail'in masum insanlara karşı düzenlediği saldırılarda 32 binin üzerinde Filistinlinin şehit olduğunu ve milyonlarca kişinin evini terk etmek zorunda kaldığını dile getirdi.
Erdoğan, İsrail'in yaptığı saldırıları "büyük bir barbarlık" olarak nitelendirirken, Batılı güçlerin de İsrail'e sınırsız destek verdiğini belirtti. Türkiye olarak tüm kapıları zorlayarak Filistin'e yardım etmeye devam ettiklerini ve uluslararası alanda İsrail'in işlediği ihlalleri aktardıklarını söyledi.
İslam dünyasının vahdet olamamasının da sorunun büyük nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin 7 Ekim'den beri Filistin'e yönelik olağanüstü çaba harcadığını, bölgeye malzeme ve yardım gönderdiklerini, hasta ve refakatçıları Türkiye'ye getirdiklerini ve Gazze'de sahra hastanesi kurmak için çalışmaların devam ettiğini ifade etti.
Erdoğan, Gazze'de barış olmadığı sürece Orta Doğu'da barışın sağlanamayacağını belirterek, tek çözümün bağımsız bir Filistin Devleti olduğunu ve tüm devletlerin bu süreçte sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin garantörlük çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu ve bu yönde çalışmalarını sürdüreceğini açıkladı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Türkiye'nin tarihi sorumluluğu ile Filistin halkına karşı elinden gelen desteği verdiğini söyleyerek teşekkür etti.