Davutoğlu, “Eğer bu tehdit varsa, geçen yıl Erdoğan’ın Netanyahu ile el sıkışmaması gerekirdi. 1 yıldır Türkiye, İsrail’e en çok enerji ve çelik desteği veren ülke konumunda olmamalı. Bugün İsrail’e verdiğiniz çelik, yarın Türkiye’ye karşı kullanılabilir. Yani hem Yunanistan’ı düşman ilan edeceksiniz hem de demir-çelik ihtiyacını onlardan karşılayacaksınız. Böyle bir strateji olabilir mi?” diye sordu.
Davutoğlu, konvansiyonel savaşların sona erdiğini, siber ve hibrit savaş dönemine geçildiğini belirterek, “Tehdit İsrail ise askeriyle sınırımıza gelmez, siber güvenlik şirketine verdiğiniz verilerle saldırır.” uyarısında bulundu.
Siber güvenlik alanında kamu kurumlarının İsrail menşeli bir şirkete bağlı olduğunu iddia eden Davutoğlu, “Genelkurmay, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi birçok kurumun siber güvenlik işleri İsrailli bir şirkete verilmiş. Eğer bu bilgi yanlışsa, yetkililer açıklama yapmalı. Bu durum, düşmanınızın içinize girdiği anlamına geliyor. Devletin belgelerine istediği zaman ulaşabilir.” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan ise iktidarın ekonomi gündemini değiştirmeye çalıştığını ifade ederek, “Anayasa tartışması yapılıyor gibi gösteriliyor. Ancak önce mevcut anayasaya riayet edilmesini bekliyoruz. Son yıllarda adalete ve hukukun üstünlüğüne verilen zarar nedeniyle iktidarın samimiyetinden şüphe duyuyoruz.” şeklinde konuştu.